2 YIL SONRA
"Levent ya bozuk et mi aldın sen?"
"Aşkım ne bozuk eti? Her zamanki yerden aldım işte."
"Ya al bak, pis kokuyor." deyip Levent'in burnuna tuttuğum eti kokladıktan sonra "Yoo, gayet de normal kokuyor." cevabını almak beni şaşırtmıştı doğrusu. Bildiğin iğrenç kokuyordu, grip falandı da koku almıyor muydu acaba bu? Evet. kesinlikle öyle olmalıydı. Aksi takdirde bu iğrenç şeye kokmuyor diyemezdi.
"Iyi misin sen?"
"Iyiyim. Ama yemem ben bunu, pişirmem de. Al kendin pişirip ye, ay kusacağım şimdi." diyerek mutfaktan çıkıp bahçeye geçtim.
"Tamam ya, pişirmeyiz. Bak iyi olduğundan eminsin değil mi?." diyerek peşimden gelen Levent'e baktım. Gayet de iyiydim ben, sorun o etteydi bir kere.
"Hayırdır kız, yine neye atarlanıyorsun sen?" diyip bahçeye giriş yapan Efe'ye baktım.
"
