Ayşe,okulun bahçesinde dinlenirken yüzünde garip bir gülümsemeyle Aslı yanaştı."Canım,nasılsın?"
Oğuz'dan uzaklaşmasıyla kendini daha rahatlamış hissetmiş bir şekilde"İyiyim sadece okulun kantini fazla kalabalık"dedi.
Aslı önce etrafına bakındı ve sonra da yüzünde oluşan garip gülümseme genişleyerek"Eee Oğuz nerede?"diye sorduğunda Ayşe'nin kalbi yeniden hızlandı ve yanakları tekrardan kızardı ve içini kemiren o soruyu sordu."Oğuz ne alaka?"
Oğuz'un adı geçmesiyle Ayşedeki değişimi görmesiyle şüphelerinde haklı olduğunu hisseden Aslı garip gülümsemesini sürdürerek"Oğuz senin ardından dışarı çıktı ben senin yanına geldi diye zannettim"
Ayşe otomatik olarak etrafına baktı ve Oğuz'u göremeyince hayalkırıklığına uğradığını yüzüne yansıtmadan edememişti.
Aslı o garip gülümsemesiyle Ayşe'ye duymak istemediği gerçekleri yüzüne söyledi."Bakıyorum da Oğuz'u göremeyince bir üzüldün"
"Ben"dedi Ayşe gerçeklerin yüzüne vurulmasıyla ne diyeceğini şaşırmış bir halde"Ben sadece"
Aslı,ev arkadaşının bu gerçeğe henüz hazır olmadığının farkına vararak onu daha fazla zorlamak istmediğinden konuyu değiştirmeye karar verdi."Hadi eve gidelim hem bu akşam seni çok güzel bir yere götüreceğim"
Ayşe her zaman sürprizlerden nefret eden biri olmuştu ve şimdi ev arkadaşı tarafından bir sürprize sürükleniyordu."Ben sürprizleri pek sevmem o yüzden nereye gideceğimizi söylesen"
Aslı ona gizemli bir şekilde göz kırptı ve yine o gizemli sesini sürdürerek"Bunu çok seveceksin güven bana"dedi.
Akşam sekiz gibi Aslı,Ayşe'yi cafe gibi bir mekana getirdi.Ayşe mekanın içine girdiğinde buranın kitap kafe gibi bir yer olduğunu görünce bu sürprizi sevmeye başlamıştı.
Aslı gizemli bir gülümsemeyle"Oturalım mı?"diye sorduğunda Ayşe içinden bu sürprizin devam ettiği hissine kapıldı ve biraz sonra onların oturduğu yere garson kıyafetleri içinde Oğuz girdi ve doğrucak onların yanına doğru ilerlediğinde Ayşe bir kez daha kalp krizinin eşiğine gelmişti.
Oğuz ciddi bir tavırla yanlarına gelip sanki onları tanımıyormuş gibi resmi bir sesle"Hoşgeldiniz"dediğinde Aslı,Ayşe'ye göz kırpmış ve tekrardan Oğuz'a dönüp"Hoşbulduk"dedi.
"Buyrun menümüz"diye Oğuz elinde tuttuğu menüleri kızlara uzatıp"Siz menüyü inceleyin eğer bir şey isterseniz el sallamanız yeterli"dediği an Aslı yüzünde beliren yaramaz bir ifadeyle"Bir istediğim var o da Semih"
Ayşe,Aslı'nın cevabı üzerine gülmemek için kendini zor tutsada Oğuz ciddi ifadesini bozmadan"Semih Bey bugün üst katta çalışacağından mesai saati bitinceye kadar size istediğinizi veremeyeceğiz"dedi ve kızları yalnız bırakıp yan masadaki boş bardakları aldı.
Ayşe menüyü inceliyor gibi görünse de aslında gözü insanlara servis yapan Oğuz'daydı.Oğuz'un kendisine göstermediği o ifadeleri başkalarına göstermesi Ayşe'yi Oğuz konusunda daha da meraklandırıyordu.
Oğuz siparişlerini alırkende getirikende bir tek Aslıyla muhatap oluyor Ayşe yokmuş gibi davranırken etrafın 21.30'da boşalmasıyla mesai bitiminin yarım saat önce Semih yanlarına gelmiş ve bu da Ayşe'nin merakının bir kısmını gidermesi için yalnız kalmalarına yol açmıştı.
Semih ve Aslı'nın bir çift olarak bu kadar sevgi dolu olması aklına Okanla yaşadığı anların gelmesine yol açtığından oturdukları masadan kalktığı an Aslı,"Canım nereye?"diye sordu.
"Deniz"dedi Ayşe aklına gelen ilk bahaneyi söylerken.
"Denizi mi görmeye gidiyorsun?"dedi ve Ayşe,evet anlamında kafasını salladığnda Semih'e anla beni dercesine bir bakış atıp"Hadi beraber gidelim gece gece seni yalnız bırakamam"
"Gerek yok"dedi çifttin aşk dolu anlarını bozmak istemediğinden"Ben tek başıma giderim"
Tam o sırada yanlarına oturan Oğuz ayağa kalktı ve"Ben de deniz havası almak için dışarı çıkacaktım ben eşlik ederim Ayşe'ye"dedi ve Ayşe'ye söz hakkı vermeden önden çıkınca Ayşe de istemeye istemeye Oğuz'u takip etti ve ikisi de sessiz bir yürüyüşe başladılar.
Ayşe her ne kadar bu durum memnun değil gibi gözüksede kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu.En son böyle yaşıyor gibi hissettiğinde yanında onu asla terk etmeyeceğini söyleyen sevgilisi vardı.
Oğuz sanki onun aklından geçenleri tahmin etmiş bir sesle"Bence artık seni üzen şeyleri düşünmeyi bırakmalısın"dediğinde Ayşe her ne kadar Oğuz'un yorumuna şaşırsada asıl merak ettiği şey bunu nasıl bildiğiydi?
"Sen üzücü bir şey düşündüğümü nereden çıkardın?"
Oğuz tanıştıklarından beri ilk defa gözlerinin içine bakarak onun ruhunu okuduğunu belli eden bir sesle"Hayatımda senin gibi bakan başka bir kadın daha görmüştüm"dedi.
Ayşe,Oğuz'un kendisini daha önce hayatına giren kadına benzetmesinden dolayı içinde bir huzursuzluk belirmişti ve bu huzursuzluk istemeden de olsa sesine yansımıştı.
"O kadınla çok mu yakındınız?"
Oğuz,Ayşe'nin canını yakacak kadar net bir sesle,"Evet"dediğinde Ayşe,Oğuz'un yanından ayrılmak istesede bir yanı o kadının kim olduğunu neden şimdi Oğuz'un yanında olmadığını merak ediyordu ve daha fazla kendini engelleyemedi ve aklındaki soruları tek tek sormaya başladı.
"O kadın şimdi nerede?"
"ŞanlıUrfa'da"
"Peki benim kadar hüzünlüyse onu neden teselli etmek yerine benim yanımda oturuyorsun?"
"Hayatım boyunca onun yanında olarak ona en büyük desteği sağlayacağım"
Oğuz'un son cevabı üzerine daha da canı yanan Ayşe bu kadar çok sevilen kadına imrenmeden edemedi.Bir gün o da bu kadın kadar sevilebilecek miydi?
"Çok şanslı olmalı bu kadar güzel sevilmek her kadının hayali"
Oğuz ise yüzünde o kadından bahsederken oluşan hayranlık dolu bir ifadeyle"Asıl ben çok şanslıyım öyle bir annem olduğu için"
Ayşe,Oğuz'un ağzından çıkanları anlam veremediğinden dışından tekrar etti."Annen mi?"
Oğuz,Ayşe'nin tepkisi karşısında gülemeden duramamış attığı o erkeksi kahkaha sayesinde Ayşe'nin yanakları al al olmuştu.
"Sen kim sanmıştın?"
Ayşe utançtan Oğuz'un yüzüne bakamadığından bakışlarını kendi ayaklarına çekerek cevap vermişti."Ben sevgilinden bahsediyorsun zannetmiştim"
Ayşe'nin cevabını duyan Oğuz'un kahkası daha da büyümüştü ve o her kahkaha attığında Ayşe'nin karnında yeni yeni kelebekler uçmaya başlamıştı.
Ayşe"Daha fazla gülecek misin?"diye sorduğunda aslında kabul etmek istemese de aklından geçen"Ne olur susma "idi.
Oğuz birkaç dakika daha Ayşe'nin dediklerine güldükten sonra kendini toparladı ve o erkeksi sesiyle Ayşe'nin gözlerinin içine bakarak"Eğer günün birinde birine aşık olursam onun gözünden akan bir damla yaş için dünyayı yakarım"dedi.
Ayşe hiç düşünmeden büyülenmiş bir sesle aklından geçenleri dile getirdi."Senin seveceğin kadın dünyanın en şanslı kadını olacak"
Oğuz'un "Yanılıyorsun aksine beni seven bir kadın bulursam asış dünyanın en şanslı erkeği ben olacağım"dediği an Ayşe,Oğuz'un şimdiden ileride seveceği kadına bu sadık olmasına hem hayran olurken hem de o kadını kıskanmadan edemedi.
Oğuz'un ettiği laftan sonra ikisi arasında oluşan sessizliği Aslı'nın öksürüğü böldü.Aslı'nın öksürüğünden sonra kendilerine gelen ikili birbirlerine fazla yakınlaştığını fark ettikleri an ilk uzaklaşan Ayşe olmuştu.
Okan'dan sonra Oğuz'da da aynı şeyleri yaşarsa bu sefer toparlanamayacağını bildiğinden mantıklı yanı şu an arkasına bile bakmadan kaçmasını söylüyordu.
Ayşe ise muzur bir sesle "Biz sizi rahatsız etmeyelim"dediği an iki arkadaşı da aynı anda"Biz bir şey yapmıyorduk"dedi.
Arkadaşlarının cevabıyla yüksek bir kahkaha atan Ayşe muzur sesini sürdürerek"Emin misiniz buradan pek öyle gözükmüyor"dediği an iki arkadaşı da yine aynı anda"Ayşe"diye bağırdılar.
Aslı,çifte kumruların cevabı karşısında duramamış ve gözlerinden yaşlar gelinceye kadar gülmüştü.Aslı'nın gülme seslerini daha fazla dinlemek istemeyen Aslı somurtkan bir tavırla"Ben eve gidiyorum ister gel istersen de burada gülmeye devam et"dedi ve bir hışımla oradan uzaklaşmaya başladı.
Arkadaşıyla fazla uğraştığını anlayan Aslı orada Ayşe'nin gidişini izleyen Oğuz'a"Güzel kız değil mi?"diye sordu.
"Aslı"dedi Oğuz,arkadaşını uyaran bir sesle.
"Tamam.Tamam"dedi Aslı,arkadaşının öfkesini iyi bildiğinden onu anladığını belli eden bir sesle konuyu kapattı ve gece gece başına bir şey gelmesinden endişe ettiği arkadaşının peşinden giderken Oğuz'a"Görüşürüz"dedi.
Ayşe taksi beklerken ona yaklaşan arkadaşına kızgın ve bir o kadar da utanmış bir sesle"Eğer Oğuz hakkında konuşmaya devam edersen seninle bir daha konuşmam"dedi.
"Özür dilerim"dedi Aslı ölçüyü kaçırdığını fark etmenin verdiği mahçubiyetle"Bazen ben de şu çenemi tutamıyorum"
Ayşe,arkadaşının kendi hakkında söylediği söz üzerine gülümsemeden edemedi.Buradan affedildiğini anlayan Aslı,arkadaşının kouna girdi ve ona en şirin haliyle"Barıştık mı?"diye sordu.
Arkadaşın küçük emrah bakışlarına daha fazla dayanamayan Ayşe"Tamam"dedi ama arkadaşının sevinmesine izin vermeden"Bir daha Oğuz hakkında şaka yapma"
"Tamam ama"dedi Aslı yine yaramaz bir ses tonuyla"Oğuz hakkındaki en ufacık gelişmeyi bile benimle paylaşacaksın?"dedi ve anlaştıklarını belli etmek için elini uzattı.
Ayşe,Okan'dan sonra herhangi bir aşka sevdaya tövbe ettiğinden bu antlaşmayı kabul ederek sonsuza kadar Oğuz meselesinin kapandığını zanneden Ayşe başına geleceklerden habersiz"Kabul"dedi.
Semih,arkadaşının sürdüğü arabada otururken bir yandan Aslı'nın Ayşe ve Oğuz konusunda haklı olabileceğini hissetti.Arkadaşı,nişanlısının onca sataşmasına rağmen kızmak yerine yüzünde nadir beliren bir gülümsemeyle arabayı sürüyordu.
Semih,arkadaşının ağzını aramak amacıyla"Şu Ayşe denilen kız hakkında ne düşünüyorsun?"diye sorduğunda Oğuz yüzünde beliren gizemli bir gülümsemeyle"Güneş gibi"dedi.
"Öyle bir parıldıyor ki insanın gözü onun yanındayken başka hiçbir şey görmüyor"