Ece, kırmızı tül geceliğin içinde odasından çıktı. Ayak sesleri ahşap zeminde yankılanırken, Serkan başını sesin geldiği yöne çevirdi. Gözleri bir an için Ece’ye kilitlendi ve nefesi kesildi. Yüzündeki şaşkınlık ve hayranlık dolu ifadeyi saklama gereği duymadan, iştahla gözlerini Ece’nin üzerinde gezdirdi.
“Beni öldürmeye mi çalışıyorsun, Bu güzellik ne kadın?” dedi hafif titreyen bir sesle. “Sen varya cenneti yaşatıyorsun adama be !” dedi. Minyon vücuduna rağmen bu kadar ince bir bel ve büyük gögüslerin ahenkle bir arada buluşması mükemmeldi serkan için.
İlk tutulduğu şey o sıcak gülüşü olmasına rağmen, onun vücudunu tattıkça iştahı artıyordu. Süt beyaz teni, küçücük el ve ayakları, dolgun şekilli kalçaları ve o kiraz gibi dudakları serkan'ın resmen başını döndürüyordu. Yıllardır süren
