Hayat yine hızlıca akma moduna geçmişti iki aşık için. Birlikte değilken zamanın anlamsız yavaşlığı onlara işkence etmişti. Ece'nin aklındaki sorular az çok giderilmişti. Bu hızlı geçen iki üç saatte birbirleri hakkında daha çok şey öğrenmişlerdi.
Mekandan çıkmak için ayaklandılar. Ece, şef garsona dönerek, "Önceki arkadaşımın kaba tavrı için özür dilerim. Umarım rahatsız hissetmenize neden olmamışızdır," dedi.
Ece'nin yıllardır muzdarip olduğu sosyofobisi başına belaydı. Her şey için kendini suçluyordu. Garson nazikçe gülümsedi: "Bize karşı tavrından çok, size karşı tavrı rahatsız ediciydi. Çok hoş bir kadınsınız. Ben de naçizane genç bir kız babasıyım.
Bu yüzden kendinize yakıştırmadığınız kimseyi, zorla da olsa yanınızda taşımayın," dedi.
Ece, garsonun görüşmenin görücü usulü olduğ
