Ece ve Burcu, kollarını birbirine dayamış, keyifle kahvelerini yudumlamaya devam ediyorlardı. Tam o sırada Ece’nin telefonu çaldı. Ekrana baktığında yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı. Sesini hafifçe yükselterek, büyük bir keyifle açtı: "Efendim aşkımm!" Serkan bir an afalladı. Ece, genellikle kısa ve tatlı bir tonlamayla yalnızca “aşk” derdi. Bu ani değişiklik, onu şaşırtmıştı. "Bitanem, nerdesin?" diye sordu. Ece, hafifçe uzaklaşarak daha rahat bir köşeye geçti. "İyiyim bitanem, işteyim. Mesai öldürüyorum. Sen ne yapıyorsun?" Serkan’ın sesi her zamanki gibi sakindi ama içinde bir rahatlama vardı. "İyi işte, ben de çantamı arabaya attım. İş çıkışı paspal halimle direkt sana gelirim diye düşündüm. Duşumu da sende alırım artık." Ece, keyifli bir edayla kıkırdadı. "Hımm… Ben de eş

