Kara Leke

1331 Words
Nazlı Kocalar “Yok hanımım Nazlı hanım ve Baran Ağa evlenecek” bu cümle kulaklarımda çınlıyordu hala, nasıl ve neden ben evlenecektim? Ne kadar düşünürsem düşüneyim bunun cevabını asla bulamıyordum “Herkes çıksın” Rojin hanımın sert sesini duyduğumda düşüncelerimden sıyrıldım beni de kastettiğini düşünerek ağır ağır kapıya ilerledim “Sen dur seninle konuşacağız...onun haricinde herkes çıksın!” “Ama ye...” “Çıksın dedim!” Elif memnuyetsiz, diğer insanlar ise kabullenmişlikle salondan çıktılar. Rojin hanımla baş başa kalınca kendimi çok tedirgin ve çaresiz hissetmeye başlamıştım. Çok otoriter, sert ve aynı zamanda merhametli bir kadındı fakat şuan bana merhametli değil sert tarafını göstermeyi tercih edeceğini biliyordum “Neden yaptın bunu?” sakinliğiyle şaşırmıştım, bunu beklemiyordum derin bir nefes alarak konuşmaya çalıştım “R-Rojin hanım... ben bir şey bilmiyordum yemen ederim” dedim Ağır adımlarla bana yaklaştı ve tam karşımda durdu “Nazlı! Mahmutun nasıl bir pislik olduğunu herkesten en iyi sen bilirsin. Kızım çok büyük bir hata yaptı...” konuşmaya biraz ara verdi çünkü gözleri sulanmıştı, ağlamamaya çalışıyordu “Neden Nazlı biliyordu dedi? Sen ısrarla bir şey bilmediğini söylersin bize, biraz düşününce olay tuhaf ama sonuçta siz çok yakındınız notta yazılanlar kadar senin Gülendam ile ilgili böyle bir şeyi bilmemende tuhaf” işte buna söyleyecek bir şeyim yoktu gerçekten. Neden böyle saçma bir şey söyledi onu da anlamış değilim zaten. “Baran neden seninle evlenmek istedi anlamadım, Berivan dururken ağalar buna nasıl evet dedi onu zaten hiç anlamadım ama bunu konuşacağız” diyip geri yerine oturdu, ben bunun cevabını biliyordum Berivan hep İstanbulda okudu kimse varlığını bilmezdi. Büyük ihtimalle ağalar onu bilmediği için sorgulamadılar, Rojin hanım bir el işareti ile kapıda emir bekleyen Nazmiye ablayı yanına çağırdı “Baran’a ve Ciwan Ağaya onları burada beklediğimizi söyle” dedi, Nazmiye abla baş işareti verip hemen ayrıldı salondon. Ben hala ayakta duruyordum, başım ağrımaya başlamıştı. Düşünceler zihnimde halay çekiyordu resmen, Rojin hanımın hemen sakinleşmesi tuhaftı ama mantıklı her insan bu durumun saçmalıktan ibaret olduğunu anlardı değil mi? “LAN SEN BOK YEDİN HA!” babamın salona hiddetle gelmesi ve bağırmasıyla ona döndüm “Ne oluyor ba...” daha sözümü tamamlamadan elini kaldırıp yanağıma sert bir tokat patlatmıştı, vurmanın etkisi ile yere düşmüştüm. Elimle yanağımı tutarken yaşlar hazır olda bekliyormuş gibi gözlerime hücum etti “Ne oluyor Sahir Ağa bizim yanımızda kızına böyle davranmakta ne demek?” daha birkaç saat önce bana nefretle bakan kadın, babamın bu halini sorguluyordu “Benim böyle bir kızım yok bundan sonra!” dediği şeyle bedenim buz kesti. Bu ne demek oluyordu? Dilim tutulmuştu sanki tek kelime bile edemiyordum “B-nu ne demek baba?” içime kaçan sesimle zor bela konuştum “Sus lan kepaze sakın bana baba deme!” “Baba bir dur Allah aşkına onu bir dinleyelim” “Neyi lan neyi dinleyeceğiz, namusumuza leke sürdü, beni el elame rezil rüsva etti” aralarında ki konuşmayı hayretle dinliyordum. Neler söylüyorlardı? Yine neler dönüyordu? “Bana anlatın hemen ne oluyor”Rojin hanımın sert çıkan sesi ile herkes ona döndü “Anlatın” dedi tekrar “Bu kız kapıda ki korumamız Haşim ile birlikteymiş” Ciwan Ağanın dediği şeyle olduğum yerden nasıl kalktığımı anlayamadım bile “NE? NE SAÇMALIYORSUNUZ? YOK ÖYLE BİR ŞEY BABA!” sesim eminim bütün konakta yankılanmıştı. Yüreğim sıkışıyordu, nefesim sıklaşıyordu burada neler dönüyordu böyle? “Sus lan kahpe defol git hemen buradan DEFOL!” “Ne? Nasıl yani? Doğru mu bunlar Baran?” Rojin hanımda ilk şaşkınlığını atıp sorular sıralamaya başlamıştı “Evet doğru! Artık bir şeyleri sorgulamayın” “Oğlum sen böyle bir kızla nasıl evleneceksin? Olmaz asla buna iznim yoktur asla!” Sinirden ellerim ayaklarım titriyordu artık “Ya siz buna nasıl inanırsınız ya? Kim dedi size böyle bir şeyi? Kim?” artık bende bağrıyordum, bir günde yaşadıklarım hatta birkaç saatte yaşadıklarım bana ağır geliyordu. “Sus sen Nazlı? Elimizde görüntüler var” abimin cevabıyla iyice çileden çıktım “Yani onlara inanıyorsunuz ama bana bir kere bile sorma gereği duymadınız öyle mi?” aynı hızla Barana döndüm “”Kız kardeşine sahip çıkmadın şimdi beni ve Haşimi bununla suçluyorsun değil mi? Bir de benimle evlenmek istediğini söylemişsin olmaz kabul etmiyorum asla!” dediğim gibi babam kolumdan tutup kendine çevirdi ve yine bir tokat attı “Bana bak Baran Ağa seninle evlenmek istemeseydi seni yaşatmazdım” “Yeter Nazlı artık benim karım olacak! Zarar vermeyi kesin!” “Oğlum sen nasıl..” “Yeter dedim kararımın sorgulanmaması gerektiğini en iyi siz bilirsiniz, Nazlı benim karım olacaksa ona zarar verecek tek kişide benim” Artık aralarında ki konuşmayı duymuyordum bile, aklım hala bahsettikleri görüntülerdeydi “Sen bana şu görüntüleri bir göstersene” dedin Barana karşı “Al” sert sesiyle telefonu bana uzattı. Videoyu oynattım ve gördüğüm şeyle donup kaldım resmen. Haşimin benim odama girdiğini daha sonra ise üstü başı biraz dağılmış vaziyette çıktığını gösteriyordu. Görüntüleri izlerken elim ayağım titredi, artık ağlamaktan gözlerim acıyordu. B-bu görüntüler o lanet geceye aitti ama Mahmutun girişi ve çıkışı yoktu “A-ama bu eksik” dedim “Bak işte doğruymuş” abim babama sert bir bakış attı. Bugün ailem dahil herkes beni oldukça şaşırtıyordu “Baba eksik diyor dur bi” bıkkınlıkla ellerini silkiledi “Ne eksiği Baran bana her şeyi gösterdi, konuşturma beni” şaşkın şaşkın Barana bakıyordum “Neyse ne uzatmayın yarın her iki tarafın nikahı kıyılacak” dedi ve çıktı. Baran çıktı ama sanki kalbimi de götürüyordu. Hem beni hem Haşimi harcamışlardı, düşündükçe bir sinir dalgası sarıyordu bedenimi “Nazlı sen bunu...” abimin sorusunu dinlemedim bile salondan fırlayıp konağın merdivenlerine yöneldim “Dur ne yapıyorsun?” bir el kolumu tutunca durmak zorunda kaldım, dönüp baktığımda Baran olduğunu gördüm “Bırak!” diyip zor bela elinden kurtuldum. Yukarı çıktığımda O şerefsizin kahkasını duydum, kanım bedenimden çekiliyordu adeta, kırmak ister gibi oturdukları salononun kapısını açıp “SİZ NE HALT YEDİNİZ? BANA BUNU NASIL YAPARSIN GÜLENDAM? SENİ KARDEŞ BİLDİM HER ŞEYİMİ SENİNLE YAPTIM SEN BUNU BANA NASIL YAPARSIN?” aksine öfkem Mahmut pisliğinden ziyade beni arkamdan bıçaklayan kişiyeydi “B-ben b-bir şey yapmadım” “HALA YAPMADIM MI DİYORSUN? SEN ŞU PİSLİĞİ GÜNAHIN KADAR SEVMEZSİN AMA KOCA ETTİN KENDİNE. ÜSTÜNE NASIL BİR OYUN KURDUYSANIZ KENDİMİ ATEŞİN ORTASINDA BULDUM” hem ağlıyordum hem de bağrıyordum artık kendime hakim olamıyordum, tartışmamızı herkes duymuş ve buraya tolanmıştı “Dur artık Nazlı!” barana dönüp “KES SEN SESİNİ BURADA NELER DÖNÜYOR SENİN BU HAİN KARDEŞİN ANLATACAK” diyip tekarar Gülendama döndüm “SÖYLE ARTIK SÖYLE” omuzlarından tutup sabahtan beri tek kelime etmeyen kızı sarsmaya başladım. Birden geri çekilip “S-sen sevdiğim adamı ayarttın b-bende bu notu ondan yazdım” dedi bir anda, hala yalan söylüyordu “SEN NE SAÇMALIYORSUN? NE YANİ SEVDİĞİN ADAM BU ŞEREFSİZ Mİ? HEM NOTLA NE ELDE ETTİN ALLAH AŞKINA BANA BUNU BİR SÖYLE” “Kes artık yürü gidiyoruz” Babam beni kolumdan tutup eve doğru sürüklemeye başladı. Baran ve abim durdurmaya çalışsada durmadı. Eve gelip direk annemin odasına götürdü ve yere fırlattı “Bu kadın yıllarca bu yatakta, sizi yetiştirmek için bir tarafımdan terler akıttım lan ben! Sen ne yaptın? Namuzumuzu lekeledin!” anneme döndü “Al bak yere göğe sığdıramadığın kızın ne naneler yemiş? Gecenin bir yarısı elin adamını odasına alıyor lan tam bir or...” “Sus Sahir sus! Kurbanın olayım sus!” Annemde ağlıyordu bende. Başımı yerden kaldıramıyordum, ne kadar bir suçum olmadığını haykırsamda kimse beni dinlemek istemiyordu. Dahası haftalar önce Haşim olmasa gerçekten namusum gidecekti, şuan adım onunla çıkmıştı “Dua et lan dua et Baran Ağa seni alacak yoksa seni ellerimle öldürürdüm” Babamın dediği şey sanki bir kılıç gibi ayırdı beni, bunu nasıl söylerdi. Ben onun can kızıydım ama tek bir şeyle benim ölümümü isteyecek kadardı sevgisiydi “S-sen ne diyorsun Sahir?” annemim çaresiz sesi ile iyice karanlıkta hissettim kendimi. Hafif hafif kaldırdım başımı, gözüm babamın belinde ki silaha kaydı bir çırpıda belinden çekip eline verdim, diz çöktüm önünde, şaşkın şaşkın bana bakıyordu ama umursamadan konuştum “TAMAM ÖLDÜR BABA! YEMİN EDERİM SESİMİ BİLE ÇIKARMAM ÖLÜRKEN! AMA NE OLUR ÖLDÜR! BEN BUNUNLA YAŞAYAMAM! BEN SENİN SEVGİSİZLİĞİNLE YAŞAYAMAM BABA” bakışlarımı gözlerine çevirdim “NE OLUR ÖLDÜR”
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD