Mertten_
karşımdaki kadına daha fazla daynamadım ve bir şey söylemeden arabama binip gitim ama kızın karanlıkta bile belli olan yeşil gözleri takılmıştı aklıma, yol boyu onu düşündüm, kumral asi bir okadarda korkusuz, arada kendime kızsamda onu düşündüğüm için, akılımdan çıkaramıyordum onu, belkide bana daha önce diklenen korkusuzca karşımda olmadığı için düşünüyordum onu aklıma o yüzden takılmıştı,
sonunda çiftliğe geldiğimde arabadan inip çiftlik ten içeri sinirle girdim, sağ getirin dediğim adam karşımda kanlar içinde yatıyordu, demire dönüp
" bu adamın halinin hesabını sonra sorucam ceyhuna haber ver demiştim yolamadımı birini" kendi adamlarım dışında kimse yoktu, ceyhun yollamamışmıydı, ondan ne zaman birşey istesem eksiksiz yapardı
Demir:" kimseyi ayarlayamamış olayı duyan yaklaşmıyomuş cingar'lar dan korkuyorlarmış" ne demek kimse gelmiyormuş, cingarlardan korkanlardan bende korkmuyolarmıydı,
"nedemek kimse yanaşmıyomuş, bu adam önemli şeyler biliyo konuşması lazım , yalan söylesin ayarlasın birisini hemen" dedim başka yolu yoktu, bu adamın yaşaması gerekiyordu
Demir :"tamam arıyorum"dedi
Demir ceyhunla konuştuktan sonra
Bana bakıp
Demir:"ceyhun hastahanedikiler le konuşmuş doktarlar bildikleri için kabul etmemişler birkişi varmış yeni gelmiş hastehaneye doktor arkadaşıymış yalan söylemiş oda kabul etmiş" bu doktorlar canlarına susa mışlardı belli, benim adıma konuşan birini reddet mişlerdi
:"ne demiş" dedim sonuçta doktor buraya geldiğinde, bir şey anlamaması gerekti
Demir:"adamı öldürmeye çalışanlar olduğunu hastahaneye giderse öldürebileceklerini söylemiş"
Bu doktoru merak etmiştim riskli olduğunu bile bile kabul etmişti
:"tamam sizde bişe farketirmeyin herkeze anlat doktor bişe anlamasın" sonuçta bu yalanı devam ettirmemiz lazımdı, doktorun öğrenmemesi gerekti, bir de onunla uğraşmak istemezdim
Demir: "tamamdır" dedi
Aradan 5dakika geçtikten sonra bahçeden araba sesi gelmişti, doktorun geldiğini anlamıştım kafamı oraya çevirip gelicek kişiyi bekledim,kapıdan gelen kişiyle şaşırmıştım, bu yola bakmadan arabanın önüne atlayan kızdı, yeşil gözlerin sahibi,
Yağmurdan__
neredeyse bana arabayla çarpıcak kişi o buradaydı karşımda duruyordu, şaşırmıştım onu gördüğüme, ikimizde aynı anda" senin ne işin var burda" dedik, belliki oda şaşırmıştı,.
(Ceyhunda gelmişti çiftileğe, yağmuru kontrol altına almak için, yağmurun inatçı ve dik başlı olduğunu biliyodu eğer gerçeyi bilse kendi elleriyle teslim ederdi polise onuda bilyordu bu yüzden yalan söylemişti yağmura)
Ceyhun o adama bakıp beni gösterdi
Ceyhun:"tanıştırayım yağmur çolak, doktor" beni tanıştırmıştı ona, o adamı gösterip" yağmur buda hastanın abisi mert karan" dedi demek adı mertti, karan soyadı tanıdık geliyordu, hemde çok, ama nerden di bilmiyordu, fazlada sorgulamadı, ikimizde aynı anda "öylemi" dedik, ikimizde bir birimizi sorgulayıcı bakıyorduk, odağımı ondan alıp,hastaya odaklanmam gerekiyordu, ceyhuna dönüp "hastanın durumu ağır demiştin, benim hemen hastaya bakmam lazım"dedim kan kaybı olabilirdi, yada başka birşey
Mert :"bak o zaman" allahım, bu adam yürüyen odundu, sinirlerimi bozuyordu, onunla laf dalaşına giremez dim şuan, hastaya odaklanmam gerekiyordu "odayı boşaltın benimle bir kişi kalsın sadece, oda yardım için"
Mert:"nedenmiş o" nedemek neden di ya, bu adam hiç bir şeyden anlamıyormuydu ya,bir de buna lafmı analatıcaktım,
"bakın beyfendi ortamın siteril olması için kalabalık olmaması lazım ayrıca beni daha fazla oyalarsanız kardeşenizi kaybedecek siniz" hem doktor çağırmaşlardı, ama doktorun işini yapmasını önlüyordu,
Mert :"tamam" dedi içerdeki kişilere dönüp" boşaltın odayı" dedi
Herkez çıkmıştı sadece mert kalmıştı, niye herkezi yollamıştı, bir kişi kalsın demiştim
" bana yardım edicek biri kalsın demiştim" dedim ama yine beni dinlememişti,
Mert:"evet dedin bende öyle yaptım" ee hani nerde o kişi, düşündüğüm şey olamazdı demi,"ee hani nerde o kişi" dedim
Mert kendini gösterip"işte burdayım ben yardım edicem sana" dedi
Şaşırmıştım omu yardım edicekti "senmi"
Mert :"evet ben bir sorunmu var"
Sorun mu tabiki, bu laftan anlamayan adam, yardım ederken beni çok zorluyacaktı, sinirimide sabrımıda sınıyıcaktı, uzatmamak için "yok" dedim
(Yağmur amaliyatı yaparken arada sırada mertten den yardım istiyordu mert bir yandan yardım ediyor bir yandanda yağmuru izliyodu etkilenmişti ondan, kendi kabul etmesede yağmurda tutuklu kalmıştı, onu kendine çeken şeyi bulamıyordu
Yağmurdan _
Amaliyat 2saat sürmüştü ama bitmişti
eşyalarımı toplayıp gitmek için yeltendim ama mert önüme geçip engelledi beni, ne den yapıyordu bunu anlamıyordum, sürekli bir engel çıkartıyodu "ne yaptığını sanıyorsun" dedim,
Mert :"uyanına kadar burdasın uyandıktan sonra gidersin" bu adam kesinlikle benim sınavımdı, her seferinde sakin kalmak için direniyodum
"birincisi bana emir veremessin ikincisi nezaman gideceğime ben karar veririm ve üçüncüsü hasta 5saat ten önce uyanmaz üstüm başım kan oldu eve gidip kıyafetlerimi değiştiricem" haklıydım hastanın uyanmasına daha vardı, üstümü başımı değiştirmem gerekiyodu,
Mert:"tamam söyleriz adamlara gider getirler" dedi
sabır çektim, sınırları zorluyordu, eve adamları gidemezdi babam adamları görse ne hesap vericektim olmazdı, hem eşyalarım bana özeldi evime , yabancılar giremezdi, o yüzden reddettim,
:"gerekyok evime girmelerini istemem ben gider hallederim"
Dedim oda zorlada olsa "tamam" demişti
Bende yola çıkıp evime gittim, ve üstümü değiştirdim, yarım kol gri rengi şortlu tulumumu giydim, hava sıcaktı,ve ona göre giydim,
babam merak etmesin diye arkadaşım begümde kalacağımı söyledim, ve çifliğe gittim, bahçeye açılan kapı açıldı, etrafıma bakındım, o sırada mert bahçede oturuyodu, yanıma doğru geliyordu bende arabadan indim, bende ona doğru gittim mert sinirliydi ne için olduğunu bilemedim, önce beni süzer bir şekilde baktıktan sonra, etrafa sinirle baktı, neydi bu halleri anlamamıştım, ve korumlara doğru bakıp baş işareti yaptı, neydi bu hallerinin sebebi, korumalara dönüp baktığımda bize bakan gözler bir anda arkalarını dönmüşlerdi, neydi bu şimdi, bu adamı anlamıyordum
Mertten __
Gelenin yağmur olduğunu anladım ona doğru giderken o arabadan indi altına kısacık bir şey giymiş hayır hiçmi düşünmesin onca adam var burda bu kadar kısa giyinmekte ne, bide korumaların onu süzdüğünü görünce iyice sinirlendim, baş haraketi yaparak arkalarını dönmelerini emretim
_
Mert kolumdan tutup içeri soktu beni buna sinirlenmiştim, niye böyle yapıyordu, böyle hareketleri sevmezdim,
"ne yaptığını sanıyosun sen" diyip kolumu çektim
Yaman:"1saattir yoksun zaten ya hastaya bişe olsa" dedi gerçek ten sorun bumuydu, onunla konuşmak bile istemediğim için, geçiştirdim
:"neye seninle uğraşmıyıcam hasta uyansın konturolerini yapıp gidicem, ayrıca (kolumu gösterip) bidaha sakın buna teşebüs dahi etme"dedim
Mertte birşey demeden, dışarı çıktı.
4 saat sonra
hasta hala uyanmamıştı bekliyordum, uynamasını o sırada mert gelmiş ti, ben hastanın uyanmamasıyla tedirgin olmuştum, normalde uyanması gerekti, merte benim gibi tedirgin gözüküyordu, bana dönüp
Mert :"hani uyanıcaktı 5saat geçti uyanmdı" dedi haklıydı, uyanması gerekti, :"bilmiyorum uyanması lazımdı" dedim
Mert üstüme doğru yürümeye başlamıştı, bende geri geri gitmiştir taki sırtım duvarı bulana kadar, mertle duvar arasında sıkışmış kalmıştım,mert kollarımdan tutup
Mert :"nedemek bilmiyorum uyandır onu eğer ölürse " diyip durmuştu, devamını biliyordum, ama ondan korkmuyordum, benim derdim kendim değildim hala hastayı düşünüyordum, olay çıkmasın diye susuyordum, ama bu adam, haddini aşıyordu "söyle söyle eğer o ölürse" dedim,
Mert belindeki silahı çıkarıp başıma dayadı , bundan mı korkucaktım, bu adam beni ne sanıyordu, silah çekip korkutacak mıydı,
Mert:"o zaman sende ölürsün" dedi
Bende ona "sık ozaman" dedim şaşırmıştı, korkmamı belkide yalvarmamı bekliyordu,
Mert "ne" diye bilmişti sadece bu haline gülmek istedim,
"dedimki sık ozaman, madem silahı çekip başıma dayadın, ozaman sıkmadan, yerine koyma" bu dediğimle iyi ce şok etmiştim onu, bir birbirimize bakarken, bu bakışmayı bozan makineden çıkan seslerdi, bu hastanın bağlı olduğu makineydi,
nabzı düştü düştü ve en son kalbi durmuştu