Leyla utancından yerin dibine girdi. Kapalı olan bornozunu elleri ile daha da kapadı " Be.... Ben seni aşağıda zannediyordum Azade anne söyleyince be.. bende o yüzden şey ettim" derken Yavuz'un yüzüne bakamıyordu.
Hayır ne ara gelmişti bu adam yer yarılsa da içine girseydi biri görse ne der ne anlardı Allah'ım rezillik diye içinden konuşurken oldukları durum çok fenaydı.
Leyla'nın kekeleyerek konuşması şaşkın halleri bu utancı Yavuz'un tebbessum etmesine sebep oluyordu. Suç işlemiş küçük kız çoçukları gibi idi karısı şu an karşısında kafasını yere eğip güldü. Yanan sigarasını görür görmez hemen ayağı ile söndürdü.
Leyla kendisine gülen kacasına sinirlenip " Ne gülüyorsun be çok mu komik allah allah " diyip yerdeki elbiselerini bir hışımla alıp arkasını Yavuz'a dönüp gidecekken durdu hafif yan dönüp " Bana bak Yavuz ağa ben giyinme odasına gidiyorum sakın geleyim deme ve bakma öldürürüm seni " diyip bir güzel paylayip tehdit de etmişti.
Yavuz duydukları ile gür bir kahkaha attı Leyla duyduğu ses ile arkasını dönüp baktı. Onu böyle gülerken ilk defa görüyordu " Allahim bu adam neden bu kadar yakışıklı üstelik karizmasına karizma katıyor zalımın oğlu" diye gecirdi içinden yüregine de yanına da yakişan tek adam idi vesselam.
Yavuz elleri dizlerinde hala gülüyordu bu kadın hem can oluyor hem canını okuyordu. Leyla ise o güldükce bakışları adamın yüzünde takılı kalıyordu. So ra yaptığının farkına varıp yalandan kaşlarını çattı.
Yavuz nihayet gülmesini durdurup kafasını sağa sola salladı. Çocuk ruhlu karısı vardı zaten Yavuz onun o temiz çocuk ruhlu hallerine aşık olmuştu.
Leyla giyinme odasına girince Yavuz da banyoya doğru ilerledi " Leyla hanım size zahmet bana da kiyafet çıkarın ha bu arada birazdan odada olacağım ona gore işinizi halledin " diyip kahkaha atarak kendini banyoya attı. Leyla'nın sağı solu belli olmaz canını koruyamayabilirdi.
Leyla kocasının sesi ile sinirlendi hem üstünü giyiyor hemde söyleniyordu " Neymis efendim kiyafet çikaracakmışım oldu başka ula sanki karısı var karşısında birde emrediyor " dedi.
Sonra aklına gelen ile kendine de kızdı eh adam akıl mı bırakmiştı kendinde " ahh Leyla karısısın tabiki adam senden isteyecek baska karısı mı var sanki " diyip kendi kendine konuşup kavga ediyordu.
İç camasirlarını giymiş dolaptan aldığı günlük elbisesini de uzerine geçirmişti. Saçlarını hızlıca makine ile kuruladı kirli kiyafetlerini bir çantaya doldurdu odadan çıkmadan Yavuz'un kıyafetlerinin olduğu tarafı açıp onun içinde beyaz bir tsört siyah kot pantolon ve ic çamasırı çıkardı. Tam kapağı kapatacak iken gözüne Yavuz'un eskiden sürekli giydiği hırkası takıldı onu da hemen alıp çantasına koydu.
Giyinme odasından çıkıp makyaj aynasının önüne geldi. Yüzune nemlendirici krem sürdü evde makyaj ile gezmeyi sevmiyordu renk vermesi adına gözüne kalem çekti,yuzune hafif bir allik sürdü.
Hemen bu odadan çıkmalıydı yoksa Yavuz'u havlu ile çıplak görüp iradesine yenik düsebilirdi. Çantasını alıp odadan koşar gibi çıktı merdivenleri hızla inip oturma odasına girmeden arabasınin yanına gitti elindeki çantayı arabasına koydu kapıdaki adamlar Leyla'yı görünce hemen hazır ol moduna geçtiler. Leyla kafası ile selam verip mutfağa bakmak için tekrar konağa girdi.
Yemek kokulari mis gibi konağı sarmıştı. Sultan hanım ve kızlar hem hazırlıkları tamamlıyor hemde kendi aralarında konuşuyorlardı "Anne Leyla abla gelince konak daha bir şenlikli oluyor keşke yine eskisi gibi hep burda kalsa" Sultan hanımda kızı gibi düşünüyordu ama Leyla nın asla konakta kalmayacağını da biliyordu " keşke kızım " diyebildi sadece iç çekerek.
Leyla konuşulanları duyunca yüreği cız etti oda isterdi burda ailesi ile yaşamayı ama yaşadıkları o kadar ağırdı ki hala bile kaldıramıyordu zorunlu olmasa şu dakika kendi evine geçerdi kaynanasını üzmek istemiyordu sadece.
Yüzüne sahte gülümsemesini takıp mutfak kapısından girip " ohh hanimlar miss gibi kokutmuşsunuz sultan abla neler yaptın yine" dedi.
Sultan hanım tüm sevecenliği ile cevap verdi " Yağız oğlumun en sevdiği yemekleri yaptık seni de unutmadım bil bakalım tatlıda ne var" Leyla nın gözleri aşk ile parladı cevizli baklava kırmızı çizgisi idi dudaklarını yaladı yemekleri değil ama şu an o baklavadan yememek için kendini zor zapttediyordu. " Cevizli baklava mı yaptın ya sen birtanesin" sultan hanımın ellerini öpüp boynuna sıkıca sarıldı anında da karşılığını aldı.
Kızlar Leyla nın bu haline kıkırdadılar. Hazırlıklara oda yardım etti el birliği ile işleri bitirdiler. Bu gece Azade hanımın isteği üzerine yemekler hep birlikte büyük salonda yenilecekti. Leyla işini bitirince yukarıya çıkmak için tekrar merdivenlere yöneldi. hızlıca merdivenleri çıktı yukardan inen kızları görünce beğeni ile baktı maşallah hepsi birbirinden güzeldi.
Yüzündeki beğeni tebessüme dönüştü kızlar da Leyla ya karşılık verdiler Kızlar yemekler hazır sizde tamamsanız masayı hazırlayalım yoksa Yağız birazdan konağı inletir açım diye adam iki defa mola verdirtti bize gelirken onun böğürtüsünü çekemem" dedi Leyla isyan ederek amca oğlu aç kurt gibi idi Allah evleneceği kadına yardım etsindi.
Zeynep, Yaren, Senem ve Asmin hepsi birden Leyla' ya kısık gözler ile baktılar bugün fazla mı enerjik ve güzeldi onlara mı öyle gelmişti yoksa bu enerjinin sebebi Yavuz ağa mı idi? Leyla kızların sorgular bakışlarını görünce "Ne ne oldu niye öyle bakıyorsunuz birşey mi var üstümde" diyip sağına soluna bakmaya başladı ama birşeyde görememişti. Yaren ve Senem Leyla ya doğru gidip biri sağ biri sol tarafına geçip ellerini omuzlarına koydular.
Yaren ilk söze girdi düşünür gibi yapıp "Yok yengelerin en güzeli sadece çok enerjik geldin gözümüze Yavuz ağa etkisi galiba" dedi.
Senem girdi bu defa söze "Leyla hanım yakıyorsunuz ekürimin de dediği gibi Yavuz aga esintisi galiba "dedi.
Leyla'nın duydukları ile ağzı o şeklini aldı utancından kızardı. Yaren in koluna vurup tersleyerek "Edepsiz birde alay ediyor biri duysa ne zanneder "dedi. Senem e dönüp "Hadi bunun huyu pis terbiyesiz ya sana ne demeli aşk olsun" dedi.
Bu defa da Zeynep konuştu " Aşk olsun tabiki hanımağam havada aşk kokusu var" dedi ve hep birlikte gülmeye başladılar . Leyla baktı çıkışamıyor hiçbiri ile oda gülmeye başladı ama intikam soğuk yenen yemekti.
Yavuz odadan çıkınca gördüğü manzara ile içi giderek baktı sevdiği kadına her halimi güzel olurdu zalımın kızının. Konuşulanları duyuca oda tebessüm etti kızlar onu görmüyordu ama o onları rahatlıkla görüp duyuyordu. Bir an sadece bir an Leyla ile zoraki değilde severek evlendiklerini hayal edip mutlu oldu ama gözünün önüne o gün gelince tebessümü yerini öfkeye bıraktı. Ne yaparsa yapsın o günü ve Leyla'nın söylediklerini unutamıyordu.
Yade Zergül oğlu ile aşiretlerden konuşurlarken Azade hanım ve Leyal hanım kendi aralarında muhabbet ediyorlardı. kapının açılması ve gülüşme sesleri ile kızların geldiğini anladılar. Konağa kızlar sayesinde yeniden hayat gelmişti enerjileri sanki bulaşıcı bir hastalık gibi herkese etki ediyordu. Leyla kayınvalidesi ve annesine bakıp "Anne heerşey hazır masayı kuralım mı ? dıye sordu.
Azade hanımda kayınvalidesi ve kocasına baktı Yade zergül kafası ile onay verince " Hazırlayın kızım o zamana kadar da Yavuz da Yağiz da gelirler "dedi. Leyla tam kapıdan çıkacak iken Yavuz ile karşılaştılar az gitti çarpışacaklar dı. Yavuz sert bakışları ile Leyla ya bakıp kenara çekilince Leyla neden öyle baktığını anlamadı ama içi o bakışlar ile üşüdü o alışık değildi Yavuz un bu bakışlarına.Ortamda ki kötü elektriği kızlar bile hissetti.
Leyla Zeynep senem Asmin peşpeşe çıktılar tam Yaren de çıkacak iken Yavuz kolundan tutup kulağına doğru eğilip "Yaren ulu orta yerde bir daha abuk subuk konuşma yapacağin şakaların ayarı olsun abicim" diyip uyarıda bulundu.
Yaren anlamıştı abisinin uyarısını az öceki konuşmaları duymuştu muhtemelen " Tamam Yavuz ağa " abisine zaten kızgındı böyle davranınca da tuz biber oluyordu.
Kızlar el birliği ile masayı hazırlamaya başladılar Yavuz oturduğu yerde hem maillerine bakıyor hemde göz ucu ile Leyla'yı süzüyordu. Leyla masayı öyle titizlik ile düzenliyordu ki sanki kırk yıldır bu evin gelini gibiydi. Yavuz yokluğunda herşeyin ne kadar da değiştiğini anladı sanki fazlalık kendisi gibi hisseti bir an. Masa tamamen hazır olunca Leyla son kez göz gezdirdi telefonu titredi .Yavuz için sipariş ettiği içli köfteleri getirmisti Adem onları almak için aşağıya indi ne olursa olsun Yavuz'u yine düşünen oydu çünkü menü Yağız'ın en sevdikleri ile doluydu. Adem'e minnetle baktı bu saatte gidip bulup getirmişti "Adem çok sağol be breyemin tam zamanında geldin" dedi
"Ne demek yenge ne zaman istersen ben burdayım "diyip merdivenlere yöneldi oda yemeğe katılacaktı sevdiceğini de doya doya görürdü .
Yağız, Berzan'ın koluna girmiş merdivenlerden indiler. Onları gören Adem hemen gidip Yağız'ın diğer koluna girdi. Berzan diğer elindeki hopörleri yere bıraktı Yağız ile anlaştığı gibi cebinden telefonu çıkardı hopörlere bağladı. Leyla da içli köfteleri servis tabağına koymuş yukarı çıktı ne oluyor demeye kalmadan bütün konağı inleten müzik çalmaya başladı.
Odadakilerde gürültülü ses ile yerlerinden kalkıp dışarıya çıktılar gördükleri manzara karşısında hepsinin yüzünde gülümseme oluştu.
Berzan Adem'in yanina gidip şarkıya hem eşlik ediyorlar hemde yerlerinde oynuyorlardı Yağız'ı aralarına aldılar Leyla hem gülüyor onlarla mutlu oluyordu hemde bu delileri kim alır diye düşünüyordu.
Urfa, Maraş, Antep eli ne tatlıdır dilleri, Mırra içer tesbih çeker ağaları beyleri ( ağaları beyleri ) derken Yavuz'u gösterdiler elleri ile.
Bu defa Leylayı ortalarına alıp " Gelin aldık şu Antep'den dünya da yoktur eşi, Başlık da saymadık hiç yoktur altın kemeri" dediler sözleri yine kendilerine göre uyarlamışlardı. Azade hanım ve Leyal hanım ellerini ağızlarına kapadılar. Behram ağayı bile güldürmüşlerdi.
"Ay doğar elek gibi elek gibi gün doğar melek gibi ,
Biz bir gelin aldık anam dondurma bebek gibi" derkende Leyla'yı gösterip ikisi de birer yanağından öptü.
Yavuz o an kıskançlıktan kudurdu daha kendisi öpmemiş bu iki puşt kardeşi şapur şupur öpüyorlardı.
Bölüm Sonu canlarim hala 1500 kelime ileriye gidemedik ya.