26.BÖLÜM DEVAM

1500 Words
Hızlıca işimi halledip çıktıktan sonra tam dama çıkan merdivenlere yönelmiştim ki kolumdan tutulup çekilmem bir oldu. tam ağzımı açtım çığlık atacaktım dudaklarımı kapatan el ile birlikte sırtımın duvarla buluşması bir oldu. Yavuz ile göz göze geldik ben korku ile ona bakarken o çok farklı bakıyordu bana . '' Hişşt korkma benim '' fısıltılı ama kalın sesi yüreğimi titretti. Kokusu zaten mayıştırıyordu beni. elini çekti '' ödümü kopardın manyakmısın '' dedim birazcık kızarak . Ben damağımı kaldırırken Yavuz bana tebessüm ediyordu bulunduğumuz durum yakınlık sağlığım açısından hiç iyi olmayabilirdi. Bu yakınlık kalbime zarardı '' Sende amma korkak çıktın kızım'' Yavuz'a pis pis baktım burnumu hafif diktim '' Hiçte bile ben korkak değilim bir kere arkamdan sessiz sessiz gel.... Sözümü kesen Yavuz'un bana aniden sımsıkı sarılışı oldu. Nefesini önce saç diplerimde hissetim yavaş yavaş kulağıma doğru indi '' Çok konuşuyorsun efuli ama yinede özledim seni '' diye fısıldadı. Mayışmış halimden sıyrılıp bende sıkıca sarıldım ona bir cesaret ile kokusunu şimdi daha net alıyordum. Miss gibi amber kokuyordu. '' Aşağıda babamın yanında adam akıllı sarılıp hoşgeldin diyememiştim iyiki geldin başımın belası çok özlemişim seni'' kendimdeki son kalan cesareti de toplayıp '' Bende seni çok özledim '' Zar zor konuşabilmiştim. anıbozmak hiç istemedim keşke böyle kalsak hiç ayrılmasak. YAVUZ'DAN O kadar çok yorgundum ki yemeği yer yemez yatıp uyumayı planlıyordum. Konaktan içeri girip kafamı kaldrmam ile onu gördüm. ilk önce hayal görüyorum sandım gözlerimi kapatıp açtım sevdam yüzünden delirdiğimi bile düşündüm çokk özlemiştim. Gözlerimi açtığımda babama koşarak gelen kehribar gözlerini gördüm kokusunu duydum yüreğim canlandı atmaya başladı varlığını hissettirir gibi öyle hızlı çarpıyordu ki kalbim o bile nasıl özlemiş anlatamam. Yorgun bedenime can gönlüme bahar geldi. Bütün yorgunluğum onun gülüşünde yok olup gitti . Ahh şimdi doya doya sarılamamak sinirimi bozuyor. Yok yok şu üniversite sınavı bir belli olsun anamla konuşup bu işi tatlıya bağlayacağım. Yetti canıma gidip istesin yanımda iken uzak durmak kanıma dokunuyor inşallah gönlü birine kaymaz kaymamıştır. Elini sıkıp '' Hoşgeldin '' dediğimde gözlerinin içi parlıyordu. Elleri ise serçe bir kuş gibi titriyordu. Şerefsiz Yağız girdi yine araya benim dokunmaya , koklamaya kıyamadığıma o sarılıyor üstelik öpüyordu birde bana inat yapar gibi . Adam sırf süt kardeşi diye rahat rahat hareket ediyos şanslı it. Çay içmek için dama çıkacaktık çalışma odasının camından gördüm lavobaya gidiyordu fırsatını bulmuştum bekledim lavobodan çıktı tam yukarı çıkacağı sırada kolundan tutup çalışma odasına çektim korkudan tir tir titriyordu . Onu korkuttuğum için kendime küfür ettim özlediğim kokusunu içime çekerken hiç ayrılmayacak gibi sarıldım. bir süre oda bana sarılınca dünyalar benim oldu. ubeni özlediğini söylediğinde zaman durdu sadece o dört kelime çınladı kulaklarımda nasıl yaptı bilmiyorum ama o anki dalgınlığımdan fırsat bulup hemen kaçtı. LEYLA'DAN Yavuz'dan ayrılıp hızlıca dama çıktım utancımdan yüzüm kızarmıştı o gece Yavuz'un yüzüne hiç bakamamıştım. 2 haftayı dolu dolu geçirdik. Kızlarla gece damda yaptığımız muhabbetlere Yağız, Berzan bazende Yavuz ve Tahir de katılırdı. Yaren ile gündüzleri Antep'i alt üst gezdik çok güzel zamanlar geçiriyordum tek canımı sıkan Yavuz'u istediğim gibi göremiyordum. Akşam olsada gelse diye yollarını gözlüyordum. Allah'tan Yaren biliyordu da durumu bana çok yardımcı oluyordu. Yavuz gelince nefes aldığımı hissediyordum yarın doğum günü nedense kutlamayı hiç sevmezdi bende ona çok güzel özel yapım bir hediye sipariş ettim. Bugün annemlerle çarşıya indiğimizde Yağız ile almaya gideceğiz çok heyecanlıyım acaba beğenecek mi ? Sağolsun Yağız bu konuda bana yardım eden idi. Sabah erkenden kalktım hazırlandım kahvaltımızı eder etmez çarşıya geldik tabii bunda benim sabırsızca mızmızlanmam da etkili olmuştu. Yağız ile işimiz var diye ayrıldık çarşının kuytu kısmına kalan köşesinde ki dükkana girdik siparişler tam istediğim gibi olmuştu. '' Yağız beyim varmı başka bir isteğiniz ? diye sordu dükkan sahibi Cemşit usta. '' Yok ustam sağol ellerine sağlık günahımız nedir biz ödemeyi yapıp çıkalım anamlar bekler'' dedi. Yağız ödemeyi yapınca çıktık dükkandan biraz ilerlemiştik ki karşımda gördüğüm manzara ile ayalarım mıhh gibi olduğu yere çakıldı elimde ki poşet yere düştü. Bana bile doğru düzgün gülmeyen Yavuz karşısında ki kıza otuz iki diş sırıtıyordu. Kızın sırtı bize dönük olduğu için yüzünü göremiyorduk ama kız nasıl güzelse artık Yavuz ona nasıl odaklı ise bizi görmüyordu. '' Vay vay Yavuz ağaya bak sen ne zamandır vardı zaten bir haller hep soruyordum geçiştiriyordu demek sebebi bu dilber imiş. Abimi böyle deli divane eden bu kızda kim acaba gitsek mi yanlarına he Leyla? Dedi Yağız o konuşuyordu ama benim aklım, gönlüm gördüğüm manzara ile paramparça olmuş idi. Yağız'ın söyledikleri sözler ile gözümden yaşlar firar etti. Kalbim sıkıştı nefes alamaz oldum elim kalbime gitti onları biraz daha izlemeye dayanamadım gözümdeki yaşları silip yere düşen çantayı aldım son kez onlara baktım Yavuz kızın omzuna elini koydu birşeyler söylüyor yada anlatıyordu. Yağız bakışlarını bana çevirdiğinde halimi görmüş olacak ki '' Leyla ne oldu sana kızım ne bu halin '' diyip koluma girdi. '' Yağız beni konağa götürürmüsün nefes alamıyorum '' dedim. beraber sessizce uzaklaştık ordan. Yağız annemlere haber vermeye gidince bulduğum ilk taksiye atlayıp konağa geldim gözümden yaşlar süzülüyordu. Taksi parasını ödeyip konağa nasıl girdim odaya nasıl çıktım bilmiyorum gözüm kiseyi görmemişti. Elimdeki poşeti yatağa fırlatıp olduğum yere çöktüm . Tuttuğum hıçkırıklarımı serbest bıraktım '' Aptal Leyla aptal '' diye diye hüngür hüngür ağlıyordum kalbimin acısını dindirmek için ellerimi nasıl sıktıysam tırnaklarım etimi kanatmıştı. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum Yaren telaş ile seslenip kapıyı yumruklayınca kendime geldim. Hemen kalkıp kapıyı açtım Yaren'e sarılıp yeniden ağlamaya başladım. '' Leyloş ne oldu kurban olduğum niye ağlıyorsun korkutma beni. Ne oldu çarşıda da sen bu hale geldin Yağız abim mi üzdü seni? Sorularını yine art arda sıralamıştı. Biraz sakinleşince herşeyi Yaren'e anlattım oda çok şaşırdı abisinden böyle birşey beklemiyordu ki şaşırdı. Annemlerin geldiğini duyunca kendime çeki düzen verdim ama ağladığım belli oluyordu. Annem hemen odaya geldi içeri telaşla girip '' Leyla'm neyin var kızım neden ağladın sen Yağız da kötü olduğunu söyledi '' diyip sarıldı bana. Annem'e istemesemde yalan söyledim arkadaşımın kaza yaptığını ona üzüldüğümü İstanbul'a gitmek istediğimi yanında olmam gerektiğini söyleyince annem inandı. Bilirdi arkadaşlarıma bağlılığımı hepsini de tanırdı tamam dedi oda gelmek istedi ama Antep de kalması için ikna ettim. Annem odadan çıkınca arkadaşımı arayıp durumu anlattım annem arasa yalanıma ortak olmasını söyledim kesin arardı çünkü annem. Yarın sabah için uçak da yerimi ayırttım Yaren gitme dur desede duramazdım canım çok yanıyordu oda beni anlayışla karşıladı . Bir an önce gidersem acım diner unuturum canım az yanar sandım. Yağız'ın anlattıkları ile ne kadar doğru karar verdiğimi anladım. Yavuz uzun zamandır eve geç geliyormuş, çok dalgınmış , bazen telefona uzun uzun bakıp gülüyormuş , gece dama çıkıp efkarlı efkarlı türkü söyleyip sigara içiyormuş. Demekki gönlünü baya kaptırmış ben ona oda başkasına sevdalanmış. Hayat bu senin sevdiğin seni sevmez, seni seveni de sen istemezsin. Gece Yavuz yine geç saat de geldi eve pencereden izledim son kez içim giderek gözlerimden yaşlar süzülerek baktım öyle yorgun ve bitkin gözüküyordu ki içim sızladı yine de kıyamadım ona direkt odasına gitti. Gece gizlice odasına girdim öyle güzel uyuyordu ki insan bakmaya doyamıyordu. sessizce yatağının yanına kadar parmak uçlarımda yürüyerek geldim baş ucunda ki çekmecenin üzerine hediyesini bıraktı yüzüne bakıp '' Elveda umudum, sevdiğim, ilk aşkım , nefesimm seni unutabilirmiyim bilmiyorum ama yüreğimde kapanmayan yara olarak kalacaksın'' vedamı da edip sessizce girdiğim odadan aynı şekilde çıktım. Sabah erkenden kalkıp herkez ile vedalaştım apar topar gidişim herkezi üzse de arkadaşım için gittiğimi zannettikleri için kimse birşey demedi. En çok Zergül sultan üzüldü gidişime Yaren ile de konuştuk kızın kim olduğunu öğrenmeye çalışacak idi. Yağız ile çıktık konaktan Yavuz uyuyor idi böylesi benim için daha iyiydi yoksa ona veda etmeye ne benim yüreğim dayanırdı nede o beni bırakırdı peşime düşerdi yalanım ortaya çıkardı. Antep' in geçtiğimiz sokaklarına yollarına baktım bir daha buraya gelmeyi düşünmüyordum en azından Yavuz'u unutana kadar. Havaalanına gelince arabayı park edip indik zaten küçük bir valizim birde sırt çantam vardı. Yağız valizi aldı beraber içeri girdik biletimi alıp kontrolden geçmeden Yağız ile de vedalaştım. Uçağa binip yerime oturur oturmaz kulaklıklarımı takıp Sezen Aksu'nun son bakış şarkısını açtım gözlerimde ki hazır yaşlar yavaş yavaş süzülmeye başladı yanağıma. Yüreğimi, kalbimi, tüm çoçukluğumu , ilk aşkımı geride bırakıp gidiyordum. YAZARIN DİLİNDEN Yavuz sabah kalktığı gibi saatine bakıp banyoya gitti geç kalmıştı. Kısa bir duşun ardından odaya belinde havlu geri geldi dolabın önüne geçip önce çekmeceden iç çamaşırılarını alıp giydi ardından kendisine spor bir takım çıkardı beyaz keten bir pantolon üstüne siyah marka tşört kursuni çizgili ceket takımını üzerine geçirdi. sonra ayakkabılarının olduğu bölmeden siyah spor bir tarz ayakkabılarını alıp giydi sonra aynada saçlarına şekil verip parfümünü sıktı. Telefonu ve satini almak için çekmecenin olduğu tarafa baktığında üzerinde duran hediye paketini gördü. Hızlıca paketi açıp kutuyu açtı ve gördüklerine hayran kaldı.Çok güzel , zarif düşünülerek yaptırılmış bir hediye idi. Kehribar taşlarından yaptırılmış bir tesbih tesbihin ucunda Yavuz'un 'Y' si ile Miroğlunun 'M' si vardı. Yüzüğün kaşı yine kehrebar tasindan yapılmış her iki yanında adının ve soyadının baş harfleri vardı. Bileklikde kehribar taşlarından yapılmış el emeği idi. en son kutunun içinde ki notu eline aldı. '' Seni her kızdırdığımda sabır niyetine bu tesbihi çekersin. Yüzüğe ise her baktığında tatlı bir baş belan olarak beni hatırla, bilekliğide benim cadılıklarıma katlanmak için tak sana ferahlık versin. İyiki doğdun iyiki varsın aşiretimin ağası''. .. Bölüm sonu geldik.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD