73. BÖLÜM YAVUZ'A HUZUR YOK

1500 Words
Yavuz ise babasına öyle bir baktı ki bir bana mı merhametin yoktu der gibi. Artık alışmıştı bazen kocaman ailenin içinde kendisini yapayalnız hissediyordu. Leyla zaten hem yüreğine, hem vicdanına azap idi. Ona yaptığı haksızlık canını acıtıyordu. Pişman mı idi evet hemde köpek gibi geriye dönme şansı olsa gitmezdi kalır Leyla'nın kalbini kazanmaya çalışırdı. Herkez büründüğü sessizlikten Sultan hanımın sesi ile çıktı. " Hanımım masayı kuralım mı? Diye sordu. Olaylar üst üste gelince yemeği unutmuşlardı. Azade hanım kafasını sallayip " hazırlayın Sultan" dedi. Leyla yerinden kalktı gidip yardım edecekti. Eee gelin olmak böyle idi işte hanımağa da olsan mühendis de olsan eva gelince konağın hem gelini hem kızı oluyordu. Senem banyo yapıp ilaç alıp uykuya dalmıştı kızlarda aşağıya indiler. El birliği ile masayı kurdular yemek sakince yendi kızlar sofrayı topladılar yine hep birlikte. Yavuz çalışma odasına geçerken Leyla ile karşılaştılar. Birbirlerinin gözlerine sanki kırk yılın hasretini çıkarır gibi baktılar. Yavuz arkadan kızların geldiğini fark edince. " Leyle hanım elinden bir kahve içerim çalışma odasında olacağım size zahmet olmaz ise ha birde üzerime dökmeyeceksen " deyince Leyla ters ters baktı sonra burnunu havaya dikip " Emredersin ağam kahveni yapıp getiririm" ama kendine dikkat et bakış atıp eli ile saçını hafif savurup odaya girdi. Yavuz arkasından bakıp içinden " ulan cilvenede , nazına da , niyazınada ölürum lan " dedi. Kızlar bakıyor olmasa sesli söylerdi de işte kızlar vardı. Yaren abisi ile yengesine şaşkın bakıslar attı. İyice cilveleşir hale gelmişlerdi. " Kızlar bunlar cilveleşti mi ben mi yanlış gördüm ayol" deyince Zeynep , Sevda ve Zehra kahkaha attı. Yaren de onlara eşlik edince konak yine neşelenmişti. Leyla yaptığı kahve ile çalışma odasının önüne gelince kendine hafif çeki düzen verip derin nefes alarak kapıya birkez vurdu. " Gel" sesini duyunca kapıyı açıp içeri girdi. Yavuz bilgisayarda işe dalmıştı gelene bile bakmadı. Ama kokusundan Leyla olduğunu anlaması uzun sürmedi. " Müsade varmı" kafasını kaldırıp kapının önündeki sevdiğine baktı. "Gelsene musade istemene gerek yok Leyle" diyerek içeri buyur etti. Leyla kahveyi götürüp Yavuz'un önüne bıraktı. Yanına su ve çifte kavrulmus lakumda koymuştu onlarıda bıraktı. " Ooo ellerine sağlık " dedi ikramları görünce. " Afiyet olsun" diyen Leyla geri döndü gidecek iken " Nereye otursana " dedi Yavuz. Leyla önce bir duraksadı niye oturmasını istiyordu ki şimdi. " Leyle dikilecek misin öyle yoksa oturacakmısın. Korkma yemem seni biraz konuşalım mı?" Diye sordu. Leyla geri dönüp elinde ki tepsiyi odada bulunan sehpanın üzerine bırakırken cevap vermeden geride durmadı. " Korkmuyorum Yavuz ağa konuşalım bakalım ne konuşacağız " diyerek karşısına tekli koltuğa oturdu. " Leyla Senem'in ailesi ile ilgili hiç bir iz bir belge adres felan yok mu hic konuştunuz mu " Leyla şaşırdı Yavuz'un bu konuyla ilgilenmesine. Ama Yavuz Miroğlu idi o ne çabuk unutmuştu ki herkeze el uzatır her dertlerini çözer yanlarında olurdu. Yavuz kahvesinden bir yudum aldı mest oldu. Tam istediği gibi olmuştu özlemişti bu tadı gözlerini kapattı bir anlığına. Nasıl beceriyor bilmiyordu ama bu kadın kahveyi bir başka lezzetli yapıyordu. Leyla onun mest olmuş halini görünce mutlu oldu. Sonra sorduğu soruya cevap verdi. " Yani cami avlusuna bırakılmış üzerine bırakılan kağıtda Adının Senem Karaca olduğu yazılı imiş kimse ne aramıs ne sormuş bir aileye evlatlik verilmis onlarda ertesi gün geri getirmişler. Senem de hiç arayıp bulmak istememiş. Benimde bildiğim bu kadar zaten çok fazla konuşmaz Senem o konuları" Yavuz başını salladı anladım der gibi. " Peki biz arayıp bulsak ben çok üzüldum o haline yani belki birilerini buluruz he ne dersin" Leyla'nın gözlerinin içi parladı yine kendisinden önce davranmıştı bu adam işte bu yüzden seviyordu onu. Herkezin derdini kendine dert ederdi Yavuz merhameti sonsuz bir adamdı. Leyla onun merhametine aşık olmuştu. " Olur gerekirse ben yine konuşurum Senem ile yani elimden ne gelirse artık " dedi heyecan ile. " Tamam o zaman ben bir iki telefon görüşmesi yapayım sana bilgi veririm bakarsın ailesini buluruz. Gerçi onun kocaman bir ailesi var. İhtiyacı yok ama enistemin çenesini kapatmış oluruz" dedi. Onada ayrı öfkeli idi sabah olsun babasından önce gidip kendisi konuşacak ve bir kez uyaracaktı. " İnşallah buluruz Yavuz çok isterim " kahvesinin bittiğini görünce yerinden kalktı tepsiyi eline alıp boş fincanı ve su bardağını tepsiye koydu. Yavuz Leyla'nın saçlarından gelen kokuyu ciğerlerine çekti. Gül gibi kokuyordu bu koku yüreğine babarları getirip bayram ettiriyordu. 5 yıl nasıl dayanmıştı hala anlamıyordu. " Ellerine sağlık efüli " dedi Yavuz fısıldar gibi bir sesle. Leyla kulağına doğru gelen ses ve nefes ile irkildi kalbinin ritmi değişti. Bütün vücudunu bir titreme sardı, yüzü hafiften pembeleşti. Zar zor çıkan bir ses ile " Afiyet olsun" diyip koşar gibi çıktı odadan. Yavuz kaçan kadının arkasından 32 diş sırıttı. Etkileniyordu Leyla fark etmesi zor olmamıştı. Hoşuna gitti ikisi için hala bir umut vardı buda Yavuz için savaşmaya değerdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde herkez odasına çekildi. Adem de son kez etrafı dolandı korumalar ile konuştu konağa girdi. Oda yorulmuştu bugün sevdiğini de göremiyordu doya doya yanında ama bir o kadarda uzağında idi. Yorgun adımlarla kendilerine ait taraftaki merdivenleri çıktı odası bir ust katta idi. Odaya girip ışığı açtığında gözleri irice açıldı. " Senin ne işin var burda " dedi ışığı hemen kapattı biri görebilirdi. Allah mafıza biri görse hiç iyi şeyler olmazdı. Rezil olduğu bir tarafa ihanet ile suçlanırdı. Asmin yatağın başındaki gece lambasını yaktı. Adem olduğu yerden ne ileri gidebiliyor nede çıkabiliyordu odadan. Asmin ayağa kalktı özlemisti sevdiği adamı gizlice buraya gelmek için neler çekmişti bir Allah bir kendi biliyordu. Asmin koşarak gelip Adem'in boynuna sarıldı. Adem ne yapacağını şaşırdı sarılsa olmayacak sarılmasa da Asmin yanlış anlayacak idi. Ama odada bu yakınlık ikisine de zarardı. Dayanamadı kollarını kaldırıp sarıldı sevdiğine saçlarını kokladı yaptığı ne ayıp ne günahtı ama Adem suç işliyormuş gibi vicdan azabı çekiyordu. " Adem çok özledim kızma dayanamadım " dedi Asmin ağlamaya yüz tutmuş sesi ile. " Kızmadım gülüm ama bir gören olsa yanarız kendim için değil korkum senin için" dedi Adem saçlarını elleri ile okşarken. Sonra ayrıldılar Adem Asmin in yüzünü elleri arasına aldı. Yüzüne gelen saçları parmakları ile arkaya doğru itekledi. Alnına derin bir öpücük kondurdu. Kafasını alıp kalbinin üstüne bastırdı sarıldı. " Az kaldı delalımın son sınavı verince mezunum. Elime diplomamı alır almaz konuşacağım abimle sonrası Allah kerim " Asmin özlemini giderdi çok seviyordu. Yavuz abisi anlayışlı idi ama yinede öğrendiğinde vereceği tepkiden korkuyordu. " Ya abim izin vermezse napacağız Adem ben sensiz yaşayamam" Adem daha da sıkı sarıldı oda korkuyordu. Her ne olursa olsun öleceğini de bilse Asmin için savaşırdı. " Hişsst deme öyle sen yaşayacaksın beraber yaşayacağız. Korkma abim öfkelidir sinirlidir ama anlayışlıdır sevdaya saygısı sonsuzdur. Belki kızar sayar, söver, belki döver ama emin ol sonunda bizi kabul eder" diyerek sevidiği kızı teselli etti. Kimse aşktan sevdadan ölmezdi vakit saat dolmadıkca vade yetip ömür tükenmedikce. Rahmanı rahim gel kulum demedikce. Rahman öyle bir kudret ve dayanma gücü vermiş ki biz aciz kullarına dayanamam dediğine dayanır, yaşayamam dedikce yaşarmışsın. Acıyı yaşaya yaşaya pişer olgunlaşırmışsın. Asmin ve Adem de zamanla rahmanın kudretini göreceklerdi. Yavuz dosyaları incelemeyi bitirmiş Azerbaycan da ki inşaat raporlarına göz atmış yorulmuştu. Saat de epeyi ilerlemişti. Leptop'u kapatıp çıktı odadan kendi katına çıkıp odaya girdi. Leyla'yı kanepede yatarken görünce sinirlenmişti. Koskoca odada yatak varken kanepede uyumak da neyin nesi idi. Bu kadın kendini öfkelendirecek illaki birşey buluyordu. Yavuz kapıyı çarparak dışarı çıktı. Leyla sert çarpılan kapı sesi ile irkildi uykusundan ödü koptu. " Ademmm " diye kükredi Yavuz. Adem Yavuz'u duyar duymaz Asmin'den ayrılıp çıktı odadan koşarak abisinin bulunduğu tarafa geçti. " Efendim abi " dedi nefes nefese. " Yukarı gel çabuk" Adem koşturarak yukarı çıktı. Yavuz odaya girdiği de Leyla'nın kalkmıs korkulu gözler ile kendisine baktığını gördü. Adem kapıya vurdu birkez. " Gel Adem gel " dedi Yavuz kapkara gözleri ateş saçıyordu. Adem çekinerek kafası önünde içeri girdi . Nede olsa abisinin mahremine giriyordu. Leyla ayağa kalkıp " Ne oluyor Yavuz gece gece yine neye kükrüyorsun " dedi oda en az Yavuz kadar kehribarlarına öfkeyi yerleştirmişti. Yavuz ilerleyip kanepenin üzerindeki yastığı yatağa fırtlattı nevresimini ve pikeyi alıp yatağın üzerine attı. " Tut şunun ucundan Adem" diyerek emir verdi. Adem geldi kanepeyi kaldırdılar. " Dur napıyorsun be Adam elin dikişli şimdi dikişleri patlatacaksın " desede Yavuz umursamadı. " Bu siktiğimin kanepesi bu odadan gitmedikçe bana huzur muzur yok" Kanepeyi odadan çıkarıp bulundukları katın balkonundan asağıya attılar. Gürültüye çıkan herkez " ne oluyor " derken Yavuz hızla merdivenleri indi Adem de peşinden gitti. " Adem benzin getir " der demez adem gidip benzin getirdi. Yavuz eline aldığı benzin bidonunun kapağını açıp kanepeye döktü. Adem " ben yapayım abi " desede " Sakın " diyerek engel oldu. Azade hanım yukardan" oğlum napıyorsun delirdin mi dur yapma " desede kimseyi dinlemedi benzin döktüğü kanepeyi çakmağını yakıp ateşledi. Kanape cayır cayır yanerken oda kafasını yukarı kaldırıp " Bir daha benim odama kanepe konulmayacak yoksa sonu bu kanepe gibi olur " diyerek bağırdı. Gece gece neye delirdiğini kimse anlamasada Leyla çok iyi biliyordu. Kudurmuştu ondan ayrı yattı onun yatağına yatmadığı için. Yavuz du karşısındaki yapabileceklerinin sınırı yoktu deliydi işte. Ama Leyla da pes edecek değildi illaki onu deli edecek başka şeyler bulurdu nasılsa. " Adem söndürün oğlum şunu götürüp çöpe atın hadi sizde yatın alışın artık bunlar iyi günlerimiz . "
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD