Midyat’ın taş avluları, sabahın ilk ışıklarıyla uyanıyordu, ancak konağın gölgeleri, Şeyh İsmail’in yeni planlarının ağırlığını taşıyordu. Çınarın gölgesi, avluya bir sığınak gibi yayılırken, zeytin ağaçlarının dalları, rüzgârın huzursuz esintisiyle titriyordu. Şeyh İsmail’in yangın tuzağı bozulmuş, en yakın adamının konağı gizlice desteklediği ortaya çıkmıştı. Ancak Şeyh, pes etmeye niyetli değildi. Yasal yollarla konağı köşeye sıkıştırmak için yeni bir strateji kurmuş, başarısız olursa gölgelerde karanlık bir yola sapmayı planlıyordu. Midyat’ın dar sokaklarında, aşiretlerin fısıltıları yükseliyor, konağın vasiyeti hem umut hem tehdit olarak yankılanıyordu. Eylül, avluda, çınarın gölgesinde bir sedire oturmuş, Şeyh’in en yakın adamının yazdığı defteri inceliyordu. Saçları, sabah rüzgârın

