Harabe Ateşi

1500 Words

Taş Avlularda Gölgeler Midyat’ın taş avluları, yüzyılların ağırlığını taşıyordu; her bir taş, bir sır,bir lanet saklıyordu. Rüzgâr, kuru hışırtısıyla tozları savuruyor, sedir ağaçlarının dallarına eski bir ağıt örüyordu. Gökyüzü, kurşuni bir kefenle örtülü, sanki bu kadim toprağın günahlarını saklamak istercesine. Eylül, konağın dar odasında, Berdan’ın kanlı gömleğini göğsüne bastırıyordu. Silah, elinde bir küfür gibi soğuk ve ağır duruyordu. Kerem’le geçirdiği gece, ruhunu zincirlerinden kurtarmış, ama Berdan’ın “Aşk böyle kirlenmez” sözleri, kalbini bir bıçak gibi oymuştu. Zehra’nın ihaneti, Berdan’ın Zehra’yla yakınlaşması, her şey bir alev gibi zihnini yakıyordu. Ama töre, hâlâ ayaktaydı; bir canavar gibi dişlerini gösteriyor, onu ve Berdan’ı yutmak için bekliyordu. Eylül, bu canavarı

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD