ATEŞ PARÇASI 2

906 Words
Emily, devrildiği yatakta öylece donakalırken onu garip bir şekilde alev alan gözlerle izleyen patronu ile cehennemi boylamayı istedi. Yanakları kızarmış esmer teninde hoş ve iç gıdıklayıcı bir renk uyumuna ulaşmışken aradan geçen saniyelerden sonra fark etti. Hala sütyeni ile patronunun yatağında uzandığını ve az önce de eteği üzerinde yokken onun orada onu izlediği farkındalığına vardığında gözlerini kapatıp inler gibi "Bay Baker, lütfen bana yeni geldiğinizi söyleyin efendim" deyip bildiği bir gerçeğin yalan olmasını diledi.   Samuel, ona soru yönelten ama erkekliğine daha fazla kanın gitmesine neden olan inleme ile derince soludu ve soğuk tutmaya çalıştığı sesi ile "Bayan Oven. Şu an da konumuz benim ne zaman geldiğim değil neden hala yarı çıplak odamda olduğunuz ve neden yarı çıplak olduğunuz. Üstelik iç çamaşırı zevkiniz üzerinizdeki paçavralardan daha iyi bunu da belirtmek isterim" dediğinde genç kadın hemen uzandığı yerden toparlandı ve kuruyan gömleği alelacele giyindi. Bunu yaparken patronuna sırtını dönse de açıklama yapmadan da duramadı. Lanet olsun utançtan ölüyordu.   "Şey efendim, Mark ile çarpıştım ve kahve kupamdaki tüm kahve üzerime boşaldı. Biraz yanmışta olabilirim ve tek güvenli yer bura olduğu için gömleğimi yıkayıp kurutmak istedim. Yoksa odanıza asla girmem ve kullanmam."   Titreyen sesi ile bileğindeki lastik toka ile saçlarını toparlayıp gözlüğünü de taktığında artık sıradan Emily olmuştu ama bir farkla. Patronu Samuel Baker artık onu öyle görmüyordu.   İçinde yükselen ateş ona tuhaf davranması için destek veriyor göz kapaklarını her kırpışında siyah çarşaflar içinde küçük asistanını yatağa gömdüğü ve içinde kaybolduğu anlar oynuyordu. Küçük yarığına sahip olmak iri erkekliği ile içine dalıp onun ismini çığlık çığlığa haykırarak orgazm olmasını izlemek istiyordu.   Sessiz kalan Samuel birkaç büyük adımda genç kızın arkasındaki yerini almış ve kendinden kısa olan kıza doğru eğilip nefesini onun tenine bahşederken kışkırtıcı bir şekilde "Anladım Bayan Oven. Eğer işiniz bittiyse işinizin başına dönün ve bana konyaklı bir kahve getirin" deyip kızın sertçe yutkunmasını zevkle dinledi. Önündeki bedenden geçen titremeyi hissettiğinde ise aklına takılan bir soru döküldü dudaklarından.   "Bayan Oven. Bir erkek arkadaşınız ya da seks partneriniz var mı?"   Derin bir nefes alıp arkasında duran ve tüm ihtişamı ile onu gölgede bırakan adamın etkisinden kurtulmak için tam aklını işle meşgul edecekti ki duyduğu soru ile nefes almayı unuttu. Bedeninden geçen titreme kasıklarında son bulurken fark ettirmeden alt dudağını dişleri arasına aldı ve gözlerini kapayıp açtı. Sanki bir rüyadan uyanır gibi oldu. Garip alışıla gelmemiş ama iç gıdıklayıcı bir rüya.   Kaşları çatılan genç kız akıl süzgecinden bu güne kadar yaşadıklarını geçirdi. Ne yapmaya çalışıyordu ki bu adam. Neden bunca zaman görmezden gelip türlü eziyetler ettiği birine şimdi bu kadar kişisel sorular soruyor ve nefes alacak alan bırakmıyordu.   Birkaç küçük öksürükle boğazını temizleyip adamın yaydığı enerji alanından uzaklaştı ve kapının yanında sakin kalmaya çalışarak "Bay Baker. Sorduğunuz soru özel hayatı kapsıyor ve üzülerek belirtmeliyim ki bu sorunuza cevap veremeyeceğim. Hemen kahvenizi getiriyorum efendim." Deyip kaçarcasına odadan çıktı.   Adımları hızlıyken kendi kendine "Herkes senin gibi seks düşkünü değil bay ukala. İç çamaşırı zevkim üzerimdeki paçavralardan iyiymiş. Hah, seni mükemmeliyetçi adi herif" demeyi de ihmal etmiyordu.   Hızlıca kanyaklı kahvesini hazırlayıp odasına götürdüğünde bu defa oldukça rahatsızdı çünkü patronu öylece onu süzüyor özellikle göğüslerinde ve kalçalarında bakışları oyalanıyordu. Dikkatini çekmek adına "Bay Baker, bir saat sonra sabah dokuzda olan toplantınız var efendim. Oldukça ısrarcı oldukları için başka güne ertelememe izin vermediler. Onun haricinde Bayan Ella ve Bayan Abbey için yeni hediyeler ve notlar seçildi ve adreslerine gönderildi. Halk ve ilişkiler bölümünde Bay Stewart size bazı evraklarla ilgili bilgi vereceğini bildirdi. Diğer iki toplantınız ileri tarihlere ertelendi ve evinize yeni bir hizmetçi için şirketle görüşüp birkaç aday arasından seçim yaptım. Yaptığım seçimler ellimdeki dosyada." Diyerek dosyayı patronuna uzattı. Ama sorun şuydu ki patronunun gözleri gülkurusu renginde yüzüne göre birazcık dolgun dudaklarındaydı ve bunu yaparken kendi sağ elinin işaret parmağı alt dudağını okşuyordu.   Emily, bedenindeki yeni bir karıncalanma dalgasını aldığı derin nefeslerle engellemek isterken istemsiz kuruyan dudaklarını küçük pembe dili ile yalayıp nemlendirmiş, adamın ise masanın üzerinde duran elinin yumruk olmasına neden olmuştu.   Samuel, ona bir şeyler anlatan basit asistanının nasıl olup da cinsel arzusunu Nirvana'ya çıkardığını düşünüyor, bedeninde gözlerini gezdiriyor düşünceli bir şekilde dudaklarını izliyordu. Birçok çalışanına göre rujsuz ve işlem görmemiş, kımıldadıkça kendi dilinin onların üzerinde gezmesini hayal edecek kadar dolgun, yumuşaklığını kendi dudaklarında hissetmek isteyecek kadar istek uyandıran dudaklar. Peki ya o dudaklar ya iri erkekliğini kavrarsa. Hele ki istemsiz yaptığı şu pembe dili ile ıslatma işleminden sonra. Elleri yumruk olan adam sadece bu görüntü ile boşalacağını hissettiğinde sesinin hiddetine aldırmadan "Çıkabilirsiniz Bayan Oven" demiş giden kızın ardından ayaklanıp şehri tepeden gören camdan derin nefesler alırken liseli ergenler gibi olmasına neyin sebep olduğunu anlamaya çalışıyordu.   Lanet olsun yıllardır eziyet ettiği mürebbiye kılıklı içi geçmiş kıza bu denli bir cinsel dürtü duyması normal değildi. Belki de geceki partneri onu tam anlamıyla tüketmemişti ve bedeni kalanında bu kızın bedeninde bitmesini istiyordu. Ya da doyumsuzluk denen bir hastalığa tutulmuştu ve her kadına aynı hissediyordu. Sadece Emily i öyle seksi iç çamaşırları içinde görünce ilgisi bir tık fazlaydı.   İçinden "Tabi ya ben Baker imparatorluğunun sahibi küçük çelimsiz hiçbir özelliği olmayan bir kızdan cinsel olarak etkilenecek değilim ya. Hemen bu işe bir son vermeliyim" dedi ve masaya dönüp telefona uzanarak asistanını aradı ve "Bana Bayan Aidan ı yolla" deyip yüzüne kapadı.   Duruma şaşıran Emily "Manyak adam ne olacak" diye homurdanıp Aidan a ulaştı ve üzerindeki bir karış etek ve kocaman göğüslerini zor kapatan bir gömlek giyen kadının bir karış topuklu ayakkabı ile sanki podyumda yürür gibi patronunun odasına girmesini ve odanın kapısının kilit sesini yüzünü buruşturarak izledi.   Midesi bulansa da adamın ona hissettirdikleri de yabana atılacak gibi değildi.   
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD