O geceden sonra sabaha kadar leyla gibi tavanı izlemiş; ezanla birlikte de uyumuştum. Sonra ne mi oldu? Yüce rabbim sabah namazını eda etmeden uyuduğum için bana cehennemden ufak bir spoiler gösterdi rüyamda. Böyle lavların falan üstünden atlamaya çalışıyordum ama bacak boyum kısa kaldığı için hep parmak ucuyla tutunuyordum kayalara. Sabah da bu huzursuz rüyalar yüzünden erkenden uyandım. Şirkete geçmeden önce hem Yakup'u otobüse bindirecektim hem de deodorant reklamı çekimleri için ayarlanan stüdyoya gidip fotoğrafçıdan elindeki taslak resimleri alacaktım. Anlaşmaya göre şehirde her köşeye bu resimlerden asılacak ve Barış'ın o mikemmel vicudu reklam edilecekti. Allah bilir ya dolmuşta metrobüste falan ona sulanan karı kız görürsem vallahi de yolar atardım aşağı. Çok kıskancım ben biliyoru

