1. VURDUM!

210 Words
"Arazimden çık ula seni yangaz!" "Bizim arazi ne zaman senin oldu Umay?" "Ula nerden sizin arazi oliymış? Mermiyi kafana yemeden çık git! Abi mabi dinlemicem, sıkıcam kafana!" "Hoo senin dünyadan haberin yok katır inatlı keçi! Emicen haburaların hepsini dün akşam sattu bize!" Hiç düşünmeden ateşledim elimdeki tüfeği. Tam bacağından vurmuştum Altay'ı. "AAAA!" Dağların arasında süzülen haykırışı fındık ağaçlarının çiçek açmış dallarına yayıldı. "HASTA! NİYE VURDUN LAN BENİ MANYAK!" "AĞZUNDAN ÇİKANİ KULAĞUN DEĞİLDA BAŞKA YERLERUN DUYARSA YERSUN KURŞUNİ! ŞİMDİ SEKE SEKE AŞAĞI İN. ZATEN SİZİN BAHÇE FAZLA UZAKTA SAYILMAZ ALTAY YILDIRIM!" Oturduğu yerde kanayan bacağını tutuyordu. Altay bu köyün en cesur, en mert delikanlısıydı ama bizim için yalnızca kahpeydi. Dedelerimizin sinor davaları yüzünden Yıldırım ve Koçyiğit aileleri ezelden beri düşmanlardı. Her sene mutalaka sınır kavgaları yüzünden karakolluk olurduk. Ve sanırım bu sene başlangıç tohumunu ben atmıştım... "Bağa bak ula! Kalk git, terk et haburayi! Nişanlum seni görürse benum gibi sağa merhamet etmaz, direk alnunun çatundan vurur!" "Seni de, nişanlını da..." Acı içinde ayağa kalkıp seke seke yürümeye başladı. Elimdeki tüfeği yere koyarak kollarımı üstüne dayadım. Dağ gibi adam karşımda çöküyordu. Yürü bakalım Altay Yıldırım! * * * * * * * * * * * * * Giriş yaptık. Hırçın ve hareketli bir aşk istiyorsanız, mutlaka bu hikâyeye göz atın derim.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD