Giriş

378 Words
İyileşmek zaman isterdi. Fakat o altı senedir iyileşememişti. Kaybolan kocasını sabırla beklemiş yanan anıların arasında hep onu aramıştı. Bulamamıştı. Taki karşısına çıkan bir yabancıya kadar... Kocasına tıpa tıp benzeyen bir adam yavaş yavaş sardığı yaralarını tek çırpıda yeniden kaynatmaya başladığında bu defa iyileşecek gücü kalmadı.Ölmek onun için artık sadece bir ödüldü. Hayat karşısına çıkardığı bu adamı her seferinde geçmişi ile karşılaştırmaya başladığında ise hiç istemediği gerçeklerle birer birer yüzleşti. *** Otobüs yollardaki yamalar yüzünden yeterince sallandığı gibi içerisi sıkış tepiş insan doluydu. Günün tüm yorgunluğu üzerime binmiş, beni bunaltıyordu. Gözlerimi yummak istiyordum ama bu kalabalıkta ve bu şoförün sürücülüğünde mümkün değildi. Sıkı sıkı tutunduğum sarı direkteki düğmeye bastım. Dışarıdaki şiddetli yağmura rağmen az çok varacağım durağı yakalamıştım. Biraz güçlükle kapıya ulaşabildiğim sırada otobüs ani bir frenle durdu. Kapı açılır açılmaz baharın serin rüzgarıyla beraber yağmuru da yüzüme çarptı. Kapıda duran birkaç kişi memnuniyetsiz sesler çıkarsa da aldırmadan kendimi dışarı attım ve neredeyse koşarak durağın tentesinin altına sığındım. Şiddetli rüzgar yağmurun yönünü değiştirdiği için durakta güvende değildim. Tepem olmasa da paçalarıma çarpan yağmur çoktan üşütmeye başlamıştı. Endişeyle etrafa bakındım. Otobüse bindiğimi haber verdiğimde beni almak için durakta bekleyeceğini söylemişti fakat şimdi bu karanlıkta benden başka kimse yoktu. Cebimden telefonumu çıkardığım esnada yağmurun şiddetli sesine karışan bir başka sesi duydum. "Yağmur!" Gözlerimi ekrandan kaldırıp sesin yönüne baktığım esnada tepesinde tutmaya çalıştığı şemsiye ile bana doğru gelen kişiyi gördüm. Kocamı... Hiç hoş bir durumda olmasak bile yüzümde bir gülümseme oluştu. Telefonumu yeniden cebime koyup ona doğru ilerlediğimde adımları hızlandı ve şemsiyeyi benim tepeme tuttu. "Geç mi kaldım?" "Yeni indim." derken uzanıp yanağından öptüm. Kolunu hızlıca belime sarıp kıkırdadı. "Hemen eve dönelim ve sana sıcak bir kase çorba içirelim." "Hemen!" dedim. Neredeyse koşar adım evimize döndük. Yolda bir ara şemsiyemiz ters dönmüştü. Ufak bir savaş verdik fakat bu da bir işe yaramadı. Islanmak kaçınılmazdı ve biz de tadını çıkarmaya karar verdik. Yağmuru onunlayken severdim. Güzel bir akşam yemeği ve ardından bu fırtınalı günde yapılabilecek en güzel aktivite için sarmaş dolaş koltuğa uzandık. Bir korku filmi eşliğinde sıcak çaylarımızı içerek o günü bitirdik. Tıpkı diğer günler gibiydi. Her şey sakin ve güzeldi. Tüm gün berbat geçebilirdi ama her zaman kollarına döndüğüm bu adamla dinlenmeyi bilirdim. Sabah uyandığımda benden önce işe gittiğini ve mutfak masasına bıraktığı tatlı mesajla günümü güzelleştirmişti. "Akşam görüşürüz sevgilim." Görüşemedik...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD