Sesi bir anda daha güçlü çıktı, başını kaldırdı; gözlerindeki kararlılık, gözyaşlarının arasından parlıyordu. «Sana… burada… bu mezarın başında… hiç kucağına alamadığın evladının yanında söz veriyorum Berzan… seni çok ama çok seveceğim. Allah şahidim olsun.» Sözleri mezarın taşına çarpıp geri döndü; hava ağırlaştı, gecenin sessizliği ikisinin etrafında büyüdü. Berzan bir an nefesini tuttu; gözleri doldu, kalbindeki taş gibi ağırlık yerle bir oldu. Ve o an… ikisi de biliyordu ki bu gece, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Nazar verdiği söze sonsuza kadar sadık kalacaktı; Berzan da onu seven kadına. Berzan ve Nazar tepeyi geride bırakıp eve döndüler. Yol boyunca ikisi de yine sessizdi ama o sessizlik artık huzurluydu; sözsüz bir anlaşma, bir yakınlık taşır gibiydi. Eve vardıklar

