Okul 🏫

1708 Words
Buğlem Yaren Kara ' dan Cuma günü. Kızlar , dün akşamdan beri bendeydiler . Sabah birlikte hazırlanıp okula gidecektik . Beş yıldır ayak basmadığım , hatta yolunu bile değiştirdiğim o okul . . . şimdi yeniden oraya gidiyor olmak midemde kocaman bir düğüm oluşturuyordu . Gergindim . Üstelik bu gerginlik sadece mekâna değil , geçmişin yankılarına da aitti . Düşünsenize . . . aradan yıllar geçmiş , hayat herkesin üzerine bambaşka katmanlar eklemiş ama o okul hâlâ ‘ bizi ’ konuşuyordu . Hâlâ benim adımı , onun adıyla aynı cümleye sığdırıyorlardı . Asıl sorulması gereken şey belki de buydu : Neden hâlâ biz ? Neden hâlâ ondan ve benden bahsediliyordu ? Bir an içimden geçirdim : Belki de bazı hikâyeler hiç tam olarak bitmezdi . İnsanlar da bu yüzden onları dillerinden düşürmezdi . . . Gergindim . Çok fazla hem de . Yatağımda sırt üstü uzanmış , tavanla sessiz bir bakışma halindeydim . Düşüncelerim okula gitme fikrinin etrafında dolanıyor , her biri midemde ayrı bir düğüm oluşturuyordu . Henüz gün doğmamıştı ama içimde güneşin yakıcılığı değil, geçmişin soğukluğu vard ı. Kapımın çalınmasıyla irkildim . Kısa süre sonra odanın kapısı açıldı ve üç kişilik neşeli bir baskın ekibi içeri doldu : Didem, Selen ve Alin . Üçü de alışkın halleriyle yanıma geldiler . Göz göze bile gelmeden yorganı başıma çektim . “Gitmeyeceğim ,” der gibi . . . ama hiçbir şey demeden . Tabii ki anlamadılar , ya da anlamazdan geldiler . Selen ve Didem bir olup yorganı üstümden çekip attılar . “Haydi Buğlem! Büyük gün !” dedi Selen neşeyle . Didem ise “Saklanamazsın , yıllar geçse de bu hesaplaşmadan kaçış yok ,” diyerek göz kırptı . Alin ise kapının kenarında bana gülümseyerek baktı . Onun sessizliği , beni daha da gergin yaptı . Sakin bütün bunları başıma saran o değilmiş gibi . Bugün başka bir gündü , evet . Ama aynı zamanda geçmişin ayak seslerini taşıyan , fazlasıyla kalabalık bir gündü . . . Yorgan üstümden çekildiğinde soğuk sadece tenime değil , içime de değdi . Birkaç saniye öylece kaldım . Sonra istemeyerek doğruldum . Didem ve Selen odanın bir köşesine geçmiş , sabırsızca beni izliyordu . Alin hâlâ sessiz , ama gözleri her zamanki gibi her detayı kaydediyor gibiydi . Dolabın kapağını açarken elim neye gitse kararsız kaldım . Ama sonra gözüm, yıllardır giymediğim ama hep bir ‘ kendime dönüş ’ günü için sakladığım takıma takıldı . Lacivert , kumaş pantolon . Yanına krem rengi , zarif bir saten gömlek . Ve üzerine lacivert. , dokuma blazer ceket . Onlara uzandım . Kumaşın dokusu , geçmişe dair her şeye inat , dimdik durmam gerektiğini hatırlattı bana . Bu bir kıyafet değil , bir duruştu . Aynada kendime baktım . Saçlarımı hafif dalgalı bıraktım . Makyajıma sade ama belirgin dokunuşlar ekledim . İçimde fırtına vardı ama yüzümde sakin bir gökyüzü taşıyacaktım . Giyindim , aynada kendime bir kez daha baktım . Derin bir nefes aldım . Bugün sadece bir seminer günü değil , aynı zamanda bir geçmişin de yüzüme bakacağı gündü . Kızlar yataktan bana bakıyorlardı . Gözlerim ayndan onlarla buluştu , ardından onlara ‘ okey ’ işareti yaparak kafamı salladım . Gülümsedim ve “ savaşa hazırım” dedim içimdeki gerginliği biraz olsun hafifletmeye çalışarak sabahtan beri konuşmayan Aline dönüp “okuldaki dedikoduları umarım halletmişsindir “ dedim . Alin “bir kısmını “ dedikten sonra göz devirdim derin bir “off” çektikten sonra kızlara “De haydi “ dedim bir diziden öğrendiğim repliği tekrar ederek . Bazen dizilerden gelen bu küçük replikler bir anı değiştirebiliyorlardı . . . Kızlar kahkahalarla aşağıya inmişlerdi bende kedimin mamasını ve sunu tazeleyip kızlarla birlikte evden çıktım . Her zamanki gibi , merdivenleri hızlıca indim, dışarıda soğuk havayı içime çekerken arabama doğru ilerledim . Aracı çalıştırırken , motorun titremesiyle birlikte , içimdeki gerginlik biraz daha arttı. Birkaç saniye bekledim , sonra kızlar geldi . Selen oturduğum şöför kapısını açarak “Gerginsin ben sürsem daha iyi “ dediğinde aşağıya indim . Gergindim heyecanlıdaydım . Yıllar sonra ilk kez okula dönüyor hatta seminer verecektim . Araçtan dinip sağ koltuğa geçtim Didem ve Ali arka koltuğa geçerken , Selen biraz daha yaklaşarak bana gülümsedi . O anda , yıllardır birbirimizi tanıyor olmamızın rahatlığıyla , hiçbir şeyin garip gelmemesi oldukça doğal bir şekildeydi . "Gerginsin hala ," dedi Selen , başını hafifçe eğerek . "Evet , biraz ," dedim , bir yandan da eski arkadaşlarımla birlikte olmanın verdiği huzuru içimde hissetmeye çalışarak . "Okula gitmek bayağı değişik bir duygu ." Selen , gülümseyerek , "Senin için her şey şuna garip ," dedi . "Okul hep aynı , hep aynı insanlar , aynı ortam ." Didem , "Bir de senden dinleyelim," diye araya girdi, "Hepimiz aynı okulu bitirdik ama sen hala buraya gelince garip hissediyorsun ." Dedi kaşlarını yukarı kaldırarak kimi ve neyi kastettiği ortadaydı . O kişi tabiki Yamam Arastı Alin , "kızım ben yıllardır ders veriyorum değişen bir şey yok öğrencimiyim öğretmenmiyim belli değil ” dedi . Selen , "O zaman neden bu kadar gergin ?" dedi , bu kez daha ciddi bir şekilde . "İçimde bir şeyler var, bugüne dair garip bir his " dedim , gerçeği söylemekten çekinmeden "Bunu hep söylüyorsun ," dedi Selen, gülümseyerek. Ali başını sallayarak , seleni onayladı Didem de , "sen o sesi unut , sen bugün o öğrenciler için bir sunum yapacaksın , okuldayken hep yaptığın gibi " diye ekledi . Bu sözleri duyduğumda bir an içimdeki gerilim tamamen kayboldu . Bütün bu yıllar boyunca yanımda olan , beni her şekilde tanıyan bu insanlar , gerçekten en güvenebileceğim kişilerdi . "Teşekkür ederim ," dedim, içimden gelen minnettarlıkla ; "Sizinle olmak her zaman rahatlatıcı ." Selen , "Buna alışman lazım ," dedi. "Hep böyle olacağız , bu kadar basit ." Yol boyu konuşmuş ve gerginliğimi atmıştım . Evet ben bugün o öğrenciler için oradaydım . Okula vardığımızda Selen arabayı park etmiş , alışkanlıkla çantasını alıp araçtan ilk o inmişti . Ben hâlâ kemerimi çözerken , göz ucuyla okulun bahçesine baktım . Değişmemişti . Ağaçlar aynı yerdeydi , rüzgâr yine aynı sessizlikle uğuldayarak esiyordu . Arabanın kapısını açıp indiğimde , dikkatleri üzerimize çektiğimizi fark ettim . Bazı meraklı bakışlar çoktan bize dönmüş , fısıltılar havada dolanmaya başlamıştı . Dudaklar kıpırdıyor ama sesler ulaşmıyordu . Tuhaf bir şekilde , bu tanıdık sessizlik daha da baskılayıcıydı . Didem yanıma gelip koluma girdi . "Sakin ol ," dedi gözleriyle . Alin de gülümsedi , "Senin dönüşün olay oldu galiba ." "Olay olacak bir şey yok ," dedim dudaklarımı sıkarak . "Yıllar sonra okula döndüm , hepsi bu ." Ama kendime söylediğim bu cümle , onlara değil , içimdeki o çarpıntıya bir telkin gibiydi . Selen başını bana çevirip alaycı bir gülümsemeyle , "Sen her zaman sessiz olayların kahramanısın Buğlem ," dedi. "Sadece yürümemiz bile insanlara malzeme veriyor ." Dedi . Bir yandan yürüyor , bir yandan da üzerimize çevrilmiş bakışların ağırlığını omuzlarımda hissediyordum . Her adımda biraz daha büyüyordu sessizlik; fısıltılar içten içe yankılanıyor , ama kimse doğrudan konuşmaya cesaret edemiyordu . Sanki her hareketim takip halindeydi . Gömleğimin yakasını düzelttiğimde bile bir anlam yüklemeye çalışıyorlardı belki de . “Belki de bu mu , o efsane kadın ?” diye düşündüklerini duyar gibiydim . İçimden sadece gülümsedim . Efsaneler anlatıldığı gibi olmuyordu, bunu en iyi ben bilirdim . Didem hafifçe eğilip kulağıma , "Onların hepsi seni bekliyordu zaten ," dedi . Alin de göz devirdi , "Sadece dönüşünü değil , hikâyeni de merak ediyorlar ." Selen ise kollarını kavuşturdu , "Ama sen sadece yürüyorsun ve bu bile yetiyor Buğlem ." İçimde hafif bir titreme vardı ama belli etmiyordum . Her ne kadar kontrol bende görünse de , bu dönüş fazlasıyla anlamlıydı . Her şey yeniden başlıyordu. Ve ben, bu defa kendim için buradaydım . Geride kalmıştı bunuda bugün aşmıştım zor bir adımdı ama atmıştım Alin sayesinde . Tam binaya yönelmişken , kulağıma bir cümle ilişti . Kalabalığın içinden biri , sesi çok duyulmayacak şekilde ama merakla fısıldıyordu : "Buğra Deniz Soysal da bugün buraya geliyormuş . . . " Adının geçmesiyle içimde bir şeyin yerinden oynadığını hissettim . Kalbim bir an durup tekrar çarpmaya başladı , sanki bedenim o ismi çok önceden tanıyordu da şimdi hatırlamış gibiydi . Başımı çevirip kim söyledi diye bakacaktım ki , Alin’in sesiyle irkildim . “Ne oldu ? Yoksa vaz mı geçtin çıkmaktan ?” diye sordu gözlerime bakarak . Kafamı hemen ona çevirip belli etmeden gülümsedim . “Hayır, sadece . . . bir an dalmışım .” Ama içim dalmamıştı . İçim, duyduğu o isme takılmış , geçmişin incecik bir ipliği gibi boğazıma dolanmıştı . O an oradaki konuşmanın devamını duyamadım . Belki de duymak istemedim . Çünkü bir isim , bir geçmişi olduğu gibi bugüne de taşıyabilirdi . Ve ben hazır mıydım bilmiyordum . Kapının hemen önünde tanıdık bir kahkaha duydum . Döndüğümde Ayça Hoca ’ yı gördüm . Her zamanki gibi zarif ama enerjikti . Yanında Figen Hoca , Hasan Hoca ve Ahmet Hoca da vardı . O an yıllar önceki halim gözümün önüne geldi—sınıfın ön sırasında not tutan , heyecanla sorular soran o halim . “Buğlem ! Neredeyse seni tanıyamayacaktım ,” dedi Ayça Hoca , gözlüğünün üzerinden beni süzerek . “Yıllar seni daha da güçlendirmiş ,” diye ekledi Figen Hoca , sıcacık gülümseyerek . “Aramızdan biri bugün sahnede olacak ha biz ikna edemedik ama seni Alin senin hakından geldi ?” dedi Hasan Hoca , biraz gurur , biraz da takılma dolu sesiyle . Ahmet Hoca ise sustu önce , sonra başını eğdi . “Zaman çabuk geçiyor Buğlem . Ama bazı öğrenciler insanın aklında iz bırakıyor . Sen onlardandın .” Ne diyeceğimi bilemeden gülümsedim . “Sizin gibi hocalarım olduğu için o iz sizden bana geçti belki de ,” dedim . İçten ama hafif boğazım düğümlenerek . Ayça Hoca koluma hafifçe dokundu . “Bugün seni dinlemek hepimiz için çok kıymetli olacak . Sen artık sadece öğrencimiz değil , meslektaşımızsın .” Birlikte birkaç adım yürüdük . Kapı önüne geldiklerinde içeri geçtiler ama Figen Hoca son bir kez dönüp “Her zamanki gibi kalbinden konuş Buğlem ,” dedi. Salona giriş anı yaklaşıyordu . Kalbim gergin ama bir o kadar da hazırdı . Onlar beni bekliyordu . Belki de ben de kendimi yeniden bulacaktım .
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD