AKIL VE TUTKU

325 Words
Koşar adımlarım mermer zemine vurdukça tıkırdıyordu. Sesleri duydukça kendimi Ömer Seyfettin hikayelerinde bir karakter gibi hissediyordum. Hayatının en ağır dramını yaşayacaktım birazdan. Ruhumun her bir zerresi bir kuşun gagasıyla parça pinçik ediliyordu. Ben yavaş yavaş ölüyordum. Merdivenleri koşar adımlarla tırmandım. Çantam omzundan düşünce yerde sürükleyerek götürmeye başladım. Gürültüleri takip etmem yetiyordu aslında. Vakit gelmişti ve ben geç kalmak üzereydim. Kapıya vardığımda durdum. İçeri girmeye cesaretim yoktu. Sevdiğim adama dur demeye hakkım yoktu. Kapının kenarına dikildim, o, bir zamanlar sevdiği kadını görebilirdi şimdi. Bir zamanlar uğruna ölmeyi bile göze aldığı kadının gözlerine bakarak hayatından çıkıp gidebilirdi. Bekledim. Masanın ardında geliniyle oturan adamımın beni görmesini bekledim. Nikah memuru sorularını sormaya başlayınca salondaki uğultu da kesildi. Gelin deli bir aşkla sevdiğim adama bakıyordu. Orada olmak için neler vermezdim? Ama bu sonu ben hazırlamıştım. O nikah masasına onu ben itmiştim. Aklımı kullanmayı seçmiş, kalbimin tüm isteklerini göz ardı etmiştim. O benim için ölürdü de ben ölmez miydim sanki? Kartal. Ah kalbimin kolu kanadı. Ben seni seçmeyerek bizi mahvettim. Peki şimdi ne olacak? Sen başkasına yar derken nasıl seveceğim seni? Ben başkasına yar derken sevmeye utanmadım. Şimdiden sonra nasıl utanacağım? Kalbimin ihanetini sakladım herkesten. Sevmiyorum artık, dedim. Peki senden nasıl saklayacağım? Her gün gözlerinin içine bakarken nasıl sevmiyormuş gibi yapacağım? Derken gözleri değiyor gözlerime. Bir zamanlar benden başkasını görmeyen gözlerinde yabancılaşıyorum. Yabanıllığıyla bir adım geri gidiyorum sanki. O artık benim değil. Nikah memuru soruyor. “Kartal Sungur, Asya Çetin ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?” Ben nefesimi tutuyorum. Şimdi evet diyecek ve biz biteceğiz. Oysa ben evet dediğim, ben evlendiğim zaman bitmiş olmalıydık. “Umay!” diyor bir ses ardımdan. İrkiliyorum ve ardımı sönüyorum. Saruhan’ın yeşil gözleri tüm dehşetiyle bana bakıyor. Eski sevgilimin nikahını izlerken kocama basıldım. Rezilliğin zirvesi bu değilse eğer biraz sonra Saruhan’ın tepkileriyle çıkacağız zirveye. “Saruhan,” diyorum gergin. Ellerim arkada suçlu çocuk gibiyim. Saruhan bana acıklı bakıyor. Onunla evlenmeyi kabul etmişken, onu seçmişken geçmişe takılı kalmam ona haksızlık değil mi? Ama gönül mantık dinlemiyor ki.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD