Ferdi' bin annesi beni gerçekten beğeniyordu.
Ferdi' nin annesi Semra Hanım' a gülümseyerek odadan çıktım.
Odadan çıktığımda ailelerimiz sohbete başlamıştı bile. Ben Ferdi' ye göre daha şanslıydım. En azından mutfağa kaçabiliyordum.
Ferdi , ailelerimizin arasında utançtan iki büklüm oturuyordu.
Ferdi' nin annesi Semra Hanım çok güzel bir bayandı. Uzun boylu, beyaz tenli, tesettürlü bir bayandı. Gözleri mavi, kirpikleri ise upuzundu. Cildi çok pürüzsüz görünüyordu. 25 yaşında bir oğlu vardı ama hiç yaşını göstermiyordu.
Babası Kadir Bey ise yine uzun boylu , esmer tenli, saçları hafif beyazlamaya başlamış, biraz da önden dökülmüştü. Anlaşılan Ferdi esmer teni ve kara gözlerini babasından , upuzun kirpikleri ise annesinden almıştı.
Ben mutfakta oturuyor iken halam yanıma gelip kolumu çimdikleyerek ;
-" Kız ne yere bakan yürek yakanmışsın sen . Çocuk çok yakışıklı maşallah. Çokta efendi. Oldu bu iş " dedi gülerek.
Gülümseyerek çimdiklediği kolumu tutup;
-" Yaaa , gerçekten mi .? Çok acıttın ama hala ahhh.!" dedim.
Gülümsedi ve odadan çıktı.
İçeriden kahkaha sesleri yükseliyor. Herşey yolunda gidiyordu.
Dakikalar geçtikçe heyacanım gitmişti. Artık daha sakin ve dingin hissediyordum.
İkramlıklarımızı servis etme zamanı gelmişti.
Hazırladığımız tabakları annem ile beraber ikram ettik ve ben en son çay servisini yaptım. Çayları servis ettikten sonra Semra Hanım neşeyle ;
-" E gelin kızımız da bizimle otursun , olmaz mı.? " diye sordu.
Ben annemin gözlerine baktım. Annem ise babamın. Kısa süren bakışmanın ardından annem gözleriyle oturabileceğime dair onay verdi.
Semra Hanım oturmam için kendi yanını göstererek ;
-" Gel kızım buraya otur" dedi . Çok samimi ve içten bir kadındı. İçim çok ısınmıştı.
Çekinerek yanına oturdum.
Saçlarımı severek ;
-" Maşallah ne de güzel saçların var , ipek gibi " dedi.
Gülümseyip , başımı eğerek;
-" Teşekkür ederim efendim" dedim.
Başımı kaldırdığım anda Kadir Bey' in bana bıyık altından güldüğünü gördüm.
Başımı hemen utançla yere eğdim.
O sırada babam ve eniştem ekonomiden konuşuyorlardı.
Halam bu tür konuşmaları pek sevmediğinden olsa gerek.
-" Haydi Biz bayanlar mutfakta oturalım. Olur mu Esma .? " diye sordu anneme.
Annem ;
-" Tabi abla olur " diyerek misafirlerimizi mutfağa davet etti.
Hep beraber mutfağa geçtiğimizde Semra Hanım beni baştan aşağıya doğru süzüyordu. Bu süzmeyi benimle gözgöze gelene kadar sürdürdü. Gözgöze geldiğimizde gözlerini benden kaçırırken yüzünde tebessüm belirmişti.
Ben ikramlık servisimizi yaparken gözlerini benden alamıyor , adeta hayranlıkla bana bakıyordu.
Bu sevgi dolu bakışları arasında kayınvalideme içim kaynıyor , boynuna sarılmak istiyordum.
Semra Hanım, bayanlar arasındaki sohbeti birden söz kesimine getirmişti.
Gözlerini kısmış beni incelemeye devam ederken ;
-" Esma Hanımcığım sizin için de uygunsa yarın yüzükleri alalım, ertesi günde söz keselim diyorum ben " dedi.
Çift çift gözlerin bakışı altında kendimi çok rahatsız hisssediyordum.
Annem de önce bana, sonra da halama bakıp ılımlı bir şekilde ;
-" Eşimle konuşalım, haber veririz " dedi.
Kendimi odadan dışarıya atmıştım. Balkona çıkıp derin bir nefes aldım.
Balkonda hava aldığım sırada Merve kapıdan içeri girdi. Evimizin önündeki araçları göstererek;
-" Bu ne kalabalık hayırdır ?" diye sordu. Herşey öyle aceleye gelmişti ki Merve' ye bu durumlardan bahsetmemiştim.
-" Hoşgeldin canım , iyiki geldin . Çok bunaldım" dedim.
Meraklı gözlerle bana bakıp;
-" Hayırdır neye bunaldın ki, neler oluyor Zühre " dedi.
-" Ferdi ve ailesi içerideler. Tanışmaya geldiler " dedim.
-" Oooo bu çok iyi bir haber. Bunda bunalacak ne var Allah aşkına" dedi kıkırdayarak.
-" Bütün gözlerin üzerimde olması beni biraz rahatsız etti "
-" Anladım.. Evet zor olmalı." dedi ve öfkeyle şu sözleri ekledi ;
-" Neyse ben gideyim kalabalık etmeyeyim " dedi.
Koluna girip;
-" Hayır saçmalama Merve gel , yanımda ol lütfen " dedim yalvarırcasına.
-" Yok canım ben gideyim. Yanında olmamı isteseydin zaten çağırırdın. Bende Gelirdim. Çağırılmadığım yerde ne işim var " dedi.
Aslında söylediklerinde çok haklıydı. Ama herşey o kadar hızlı gelişmişti ki. Hiç aklıma bile gelmemişti Merve' yi çağırmak. Ne söylese haklıydı.
Ama yanımda olmalıydı.
Bunu ona hissettirmem gerekiyordu. Boynuna sarılarak ;
-" Merve inan herşey çok ani gelişti. Aklıma gelmiş olsa ben seni çağırmaz mıyım.? " dedim.
Başını sola doğru çevirip , dudaklarını büzdü.
İkna olacağa benziyordu.
Başımı omzuna koyarak ;
-" Hadi ama , beni yalnız mı bırakacaksın. ? Söz telafi edeceğim " dedim...
Bana sarıldı ve kıkırdayarak;
-" Tamam , tamam. Affettim. Aptal âşık seni. " dedi.
Beraber içeriye girdik.
Merve önce mutfaktaki bayanlara ardından da misafir odasındaki erkeklere ' Hoşgeldiniz' dedi.
Sonra odama geçtik. Heyecanımı fark eden Merve heyecanımı dindirmek için türlü türlü şaklabanlıklar yapıyordu.
Heyecanım biraz daha geçtikten sonra. Mutfağa annemlerin yanına geri döndük.
Ortam şahaneydi. Herkes gülüyor, eğleniyordu.
Merve ile biz de aralarına karışarak sohbete dahil olduk.
Merve beni dürterek kulağıma ;
-" Kayınvaliden de çok neşeli, maşallah " dedi.
Ortamda kulağıma eğilerek birşey söylemesi hoş karşılanacak bir davranış değildi. Merve' yi dirseğimle itip, fısıldayarak ;
-" Şissst " dedim.
Merve kıkırdamaya devam ediyordu. Onu davet ederek hata mı yapmıştım acaba.
Sohbet , muhabbet , tanışma devam ederken zamanın nasıl geçtiğini anlayamamış olacaklar ki Kadir Bey' in âni kalkışı herkesi ayaklandırmıştı.
-" Ohoooo.!! Saat kaç olmuş yahu." dedi. Kadir Bey ve ekledi.
-" Artık müsaadenizi isteyelim efendim." dedi.
Babam ;
-" Müsaade sizin efendim " dedi.
Kadir Bey mutfağa gelerek eşi Semra Hanıma seslenip ;
-" Haydi Hanım.! Kalkalım, yarına çok işimiz var " dedi.
Semra Hanım;
-" Ne işimiz var bey yoksa söz alışverişi mi yapıyoruz .? " dedi.
Göz bebeğimin bir anda büyüdüğünü hissetmiştim. Gözlerimi açarak anneme baktım. Annemde babama bakıyordu. Bende babama bakıp tepkisini gözlemledim.
Babam başını eğip onaylar şekilde başını sallıyordu. Gerçekten de yarın sözümüz mü vardı.?
Anlaşılan erkekler kendi aralarında konuşup anlaşmışlardı.
Semra Hanım' ın ve Kadir Bey' in elini öptüm ve misafirlerimizi uğurladık.
Herkes gittikten sonra ailecek oturup konuştuk. Babam ;
-" Ailesi de bize uygun, yarın adını koyalım " diyordu.
Annem;
-" Bende çok sevdim ailesini de, Ferdi' yi de, hayırlısı olsun " dedi.
Merve lafa atlarayak ;
-" Bende çok sevdim " dedi kıkırdayarak.
Yine Merve' yi dürtmüştüm. Ama Merve hâlâ gülüyordu.
Babam ;
-" Yarın haberleşip alışverişe çıkaracağız" dedi.
Heyecanım her dakika artıyordu.
Merve kulağıma eğilerek ;
-" Bende geleceğim " dedi .
Annem bize gözleri ile odadan çıkmamız işaret etti.
Merve' nin koluna girerek odadan çıkıp , odama geçtim.
Merve' ye sitem ile ;
-" Ne kadar patavatsız konuşuyorsun Merve , iyi misin .? " dedim.
Merve hâlâ işin gırgırındaydı. Gülerek ;
-" Yaaaa , ne güzel bir gündü ama " dedi.
Başımı sağa sola sallayarak. Merve' nin laftan anlamayacağını anladığımı anlatmaya çalışıyordum.
Aynanın karşısına geçip makyajımı silmeye başladım. Merve hâlâ konuşmaya devam ediyor, Semra Hanım' ı çok sevdiğini, çok güzel ve neşeli bir bayan olduğundan bahsediyordu.
O sırada telefonu çaldı . Arayan dayım idi .
-" Hemen geliyorum " dedi. Dayımın araması beni Merve' den kurtarmıştı adeta.
Merve' yi uğurlayarak annemin yanına gittim.
-" Anne yarınki alışverişte neler alınacak.? " Diye sordum..
Annem sırtımı sıvazlayarak;
-" Yarın akşam giyeceğin kıyafeti, ayakkabıyı ve söz yüzüğünüzü alacağız " dedi .
-" Anladım anneciğim .." diyerek odama geçtim.
Günün yorgunluğu ve şaşkınlığını üzerimden atmak için sıcak bir duşa ihtiyacım vardı..
Hemen kendimi duşa attım. Sıcak suyun rahatlatıcı etkisi ile günün yorgunluğu ve stresini atmıştım. Duştan çıkıp hemen yatağıma girdim. Yarın yine yorucu bir gün beni bekliyordu.
Ferdi ve ailesi gittikten sonra Ferdi ile hiç konuşmamıştık.
Ferdi' ye ;
-" İyi geceler aşkım." Diye mesaj gönderdim.
-" İyi geceler bebeğim " diye cevap verdi.
-" Uyuyacak mısın.? " diye sordum.
-" Birazdan uyuyacağım aşkım uyumayalım mı.?" dedi..
-" Uyuyalım aşkım . Yarın yorucu bir gün olacak. Sözleniyoruz.!" dedim.
-" Evet aşkım yarın Allah'ın izniyle evlileğe dair ilk adımı atıyoruz " dedi.
-" Heyecanlı mısın.?" diye sordum.
-" Evet aşkım, tabiki heyecanlıyım. Ama sanki ilk günkü gibi değil. Alışıyorum galiba." dedi.
-" Bende öyle bugün hem heyecanlı , hem sakin, hem stresli hissettim. Tüm duyguları bir anda yaşıyordum . Yarın daha farklı bir deneyim yaşayacağız " dedim.
-" Evet aşkım şimdi dinlenelim , yarına enerji toplamalıyız. İyi geceler." dedi.
-" İyi geceler" dedim. Ve gözlerimi yumdum.
Hayalimde yarın yaşanacaklar vardı. İlk defa yabancı birileriyle alışverişe çıkacaktım. Alışverişin dışında akşama da sözüm kesilecekti. Düşünmesi bile kalbimi çarpıtıyordu.
Hayallerimizi düşünürken uykuya dalmıştım. Sabah erkenden uyanıp hazırlanmaya başladım.. Çok heyecanlıydım. Yine ne giyeceğime karar verememiştim. Yardıma annemi çağırdım. Annem yine kurtarıcı parçaları seçmişti .
-"Kıyafet denerken rahat edebilmen önemli. O yüzden pantolon ve gömlek daha iyi olur ." dedi ve eline aldığı siyah pantolonumu ve kırmızı gömleğimi bana uzattı.
-" Evet mantıklı " Diyerek annemin verdiği gömleğimi ütülemeye başladım.
Annem odadan çıkarken;
-" Kahvaltı birazdan hazır olun , giyinince gelirsin " dedi.
Gömleğimi dikkat ve özenle ütüledikten sonra giyindim. Her zaman ki gibi hafif bir makyaj yaptım. Güzel korkularımı da sürünüp kahvaltı için mutfağa geçtim. Hep beraber kahvaltı ederken ağabeyim burnunu tutarak ;
-" O nasıl bir koku öyle , bu kadar parfüm sıkılır mı.? şişeyi mi boşalttın üzerine.? " dedi..
Haklı olabilirdi. Biraz fazla kaçırmıştım.
Ağabeyimin bu sözleri babamın bakışlarını üzerime çekmeme yetmişti.
Babam tek kaşını kaldırmış bana bakıyor. Yüzümü inceliyordu.
-" O makyaj ne öyle .? Git , sil hemen.! " dedi.
Her zaman yaptığım kadar yapmıştım. Bir abartı da yoktu makyajımda. Sırf ağabeyim öyle söyledi diye kızmıştı. Bu o kadar belliydi ki.
Adeta birbirlerini gaza getiriyorlardı.
Annem babama dönüp ;
-" Bir şeyi yok ne kokunun ne makyajın abartmayın " dedi.
Ama ben söylediklerine itiraz ederek güne stresli başlamak istemedim.
-" Haklısınız, özür dilerim " diyerek masadan kalkıp üzerimdeki gömleği değiştirdim. Siyah gömleğimi giydim. Makyajımı sildim.
Kahvaltı masasına geri döndüm.
Ağabeyim beni inceleyip;
-" Heh .! İşte şimdi daha iyi . Değil mi baba.?" dedi.
Babam da bakışlarını üzerimde gezdirdikten sonra ;
-" Evet " dedi.
Derin bir nefes alarak kahvaltıma devam ettim.
Kahvaltımız devam ederken. Babamın telefonu çaldı. Arayan Kadir Bey' di..
Babam telefonu açarak;
-" Efendim " dedi.
Telefonun ahize sesi oldukça yüksekti. Sesi bizlerde duyabiliyorduk.
Kadir Bey;
-" Günaydın dünürüm " dedi.
O an annemle gözgöze geldik. Eyvah.! Babam sevmezdi böyle sözleri. Ne cevap verecek diye babamın ağzının içine baktık adeta.
Babam ;
-" Günaydın Kadir Bey " diye cevap verdi.
Kadir Bey;
-" Hazırsanız sizi almaya geleceğim alışveriş için " dedi.
Babam;
-" Benim gelmeme gerek yok, hanım ve kız gelse kâfi. Kahvaltı ediyoruz buyur gel kahvaltı edelim " dedi .
Kadir Bey yine tüm samimiyeti ile;
-" Sağolasın dünürüm, ben yeni yedim. Ama gelince bi çayını içerim." dedi.
Annemle hemen sofradan kalkıp kahvaltı masasını topladık. Annem hazırlanmak üzere odasına girdi. Ağabeyim de işe gitmek için hazırlanıyordu. Odasına giderken bile hâlâ gözleri benim üzerimdeydi.
Ağabeyim ile daha fazla muhatap olmamak için annemin kapısını çalarak yanına girdim.
Annem hazırlanmış ama yine başörtüsünü bağlayamamıştı. Anneme yardım ederek hazırlığımızı tamamladık.
Evimizin önünden korna sesleri yükseliyordu.
Gelen tabiki Kadir Bey' di. Babam Kadir Bey'i karşılayıp içeriye davet etti.
Bende Kadir Bey' e ;
-" Hoşgeldiniz " Diyerek içeriye buyur ettim.
Bizim hazır olduğumuzu gören Kadir Bey ;
-" Hanımlar hazırlanmış Mustafa Bey , hızlıca bir çayınızı içip kalkalım. Günümüz uzun " dedi.
Ben hemen Kadir Bey' in çayını doldurup ikram ettim.
Kadir Bey ;
-" Ellerine sağlık kızım " dedi.
-" Afiyet olsun efendim " diye cevap verdim. Sonra da odadan çıktım.
Kadir Bey ve babam çayları bitene kadar sohbet ettiler. Kadir Bey çayını bitirir bitirmez. Ayağa kalkıp ;
-" Bugün büyük gün dünürüm, biz artık çıkalım " dedi.
Babamla beraber kapıya yöneldiler. Annem ve bende montlarımızı giyinip dışarı çıktık. Şansımıza hava da kapalıydı. Kadir Bey arabayı dışarıya çıkardı. Bizde annemle arka koltuğa geçip oturduk.
Babam da bizi uğurluyordu.
-" Hadi işiniz rast gitsin " dedi.
Kadir Bey de ;
-" Sağol dünürüm , görüşürüz " dedi ve aracı çalıştırdı.
Kısa süren sessizliğin ardından Kadir Bey' in aynadan bana baktığını gördüm. Hemen gözlerimi ondan kaçırarak başımı yere eğdim.
Yoldan Semra Hanım ve Ferdi' yi aldık. Semra Hanım, arka koltuğa, benim yanıma otururken, Ferdi ön koltuğa oturmuştu.
Semra Hanım arabaya biner binmez ;
-" Merhaba bayanlar, nasılsınız.? " dedi.
Annemle aynı anda ;
-" Teşekkürler, iyiyiz." dedik.
Semra Hanım Hemen günün planını yapmaya başlamıştı.
-" Gençler önce yüzüklerinizi mi alalım istersiniz yoksa diğer ihtiyaçları mı.? " diye sordu.
Benim bu konuda hiçbir fikrim yoktu. Zaten olsaydı da fikrimi söylemeye çekinirdim.
Annem;
-" Bence hep beraberken önce yüzükler alınsın, sonra biz bayan bayana kıyafet meselesini hallederiz. Beylerin bizimle gelmesine gerek yok" dedi .
Kadir Bey;
-" Evet , çok iyi fikir." dedi.
Semra Hanım da neşeyle ;
-" Tamam o zaman aşkım önce kuyumcuya gidelim , ordan ayrılırız sizinle " dedi.
Kadir Bey;
-" Tabi hayatım , Hay hay " dedi.
Aralarındaki diyolog çok dikkatimi çekmişti. Ne güzel yıllar sonra bile aynı sevgi ile birbirine bağlı kalkmak. Yaşlarına aldırmadan aşkım, hayatım diyebilmek..
Acaba bizde Ferdi ile yıllar sonra aynı böyle olabilir miydik .? diye düşünmeden edemedim.