Artık kafeden ayrılma vaktim gelmişti.
Annemin babama söylediği saatte evde olmamız gerekiyordu. Ferdi ile vedalaşarak Kafe' den çıktım. Annemin yanına doğru ilerledim.
Annem henüz erken olduğunu düşündüğü için Ferdi ile tanışmayı uygun görmemişti.
Annemin yanına vardığımda telefonla konuşuyordu.
Sessizce yanına oturdum ve dinlemeye koyuldum.
Galiba konuştuğu dayımdı. Merve' den bahsediyordu.
Annem tek kaşını kaldırarak bana doğru baktı ve ;
-" Ben Zühre ile konuşurum " dedi.
O anda içimi bir sıkıntı kaplamıştı.
Annem telefonu kapattığında sorduğu ilk şey ;
-" Merve' ye ne olduğunu biliyor musun.? " du.
-" Ne olmuş Merve' ye anneciğim" dedim bilmezden gelerek.
Annem kaşlarını çatarak gözlerime doğru yaklaştı ve ;
-" Birşey bilmediğine emin misin.? Benden birşey saklamayacağına söz vermiştin." dedi.
Başımı yere eğip ;
-" Bir fikrim yok anne. " dedim.
Neler olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Tek bildiğim şey anneme bile bu konudan bahsetmemem gerektiğiydi.
Annem ile biraz merkezde dolaşıp öyle eve dönmeye karar vermiştik. Kendine kıyafet alacaktı. O sebeple izin alabilmiştik babamdan . Babama yalancı çıkmamalıydık. Kıyafet alabilmek için
gördüğümüz her mağazaya giriyor, ama hiçbir şey alamadan çıkıyorduk.
Girdiğimiz her mağazadaki reyonları geziyor , istisnasız her kıyafeti eline alıp inceliyordu. Ama her birinde bir dikiş hatası bulup , beğenmiyordu. Annemle alışveriş yapmak gerçekten çok zordu.
Her seferinde eve elimiz boş dönüyorduk.
Yine tüm mağazaları boş yere gezip yorulmuştuk. Yine birşey beğenmemişti..
Her zaman ki gibi yine elimiz boş dönüyorduk eve.
Eve dönüş yolunda annem ;
-" Ferdi ile ne konuştunuz.? , ne yaptınız .? Anlat bakalım.. " dedi.
-" Çok mutluyum anneciğim , Ferdi bana çok değer veriyor, çok seviyor. Beni mutlu etmek için elinden geleni yapıyor. Gerçekten çok iyi ve dürüst biri. Sende tanıdığında eminim ki çok seveceksin. Bizim için pasta yaptırmış. Birde çok güzel bir müzik hazırlamışlardı. O müzik artık bizim aşk müziğimizdi."
-"Hangi müzikmiş o .? " diye sordu annem.
Bende şarkıyı mırıldanarak ;
-" Beni eller gibi görme sen benimsin , ben seninim ." dedim
-" Neşet Ertaş " dedi.
Evet Neşet Ertaş'a aitti bu türkü.
Edebiyat ile o kadar ilgili olmama rağmen Neşet Ertaş'ın bu türküsünü ilk kez duymuştum.
Annem benim bu anlattıklarımı ilgiyle dinledi ve
-" Hayırlısı olsun bakalım ,biraz tanıyın birbirinizi sonra bizde tanır kararımızı veririz." dedi iç geçirerek.
Neşeyle annemin gözlerine baktım ve ;
-" Hepinizin onay vereceğine eminim ,merak etme " dedim.
Eve varmıştık artık...
Elimizi boş gören babam alaycı bir şekilde anneme ;
-" Yine elin boş gelmişsin, birşey beğenemedin mi.? " diye sordu..
Annem de gülerek. ;
-" Beğenemedim canım, ben kendim dikerim kıyafetimi" dedi.
Babam ellerini ovuşturarak ;
-" Ne yiyeceğiz, çok acıktım ben " dedi.
Hemen annemle beraber mutfağa girdik ve akşam yemeği için hazırlık yapmaya başladık.
Hep beraber yemeğimizi yedikten sonra, annem beni odama çekip soru yağmuruna tuttu.
-" Merve' ye olanlar hakkında konuşacaklarımız var " dedi.
Neyi, ne kadar bildiklerini bilsem ona göre cevaplar verebilirdim ama hiçbir şey bilmiyordum.
Merve' yi aramak için de zamanım olmamıştı.
-" Anne ne olduğunu söylersen eğer sana yardımcı olabilirim" dedim..
Annem açıkça ;
-" Dayınla konuştum Merve' yi telefonda konuşurken duymuşlar. Erkek arkadaşıyla konuştuğunu düşünüyorlar " dedi.
Öyle açık uçlu konuşuyordu ki hâlâ tam olarak neyi öğrenmek istediklerini bilmiyordum.
Açık vermemem gerekiyordu..
Çünkü dayım öğrenirse eğer olaylar sarpa saracaktı. Zaten böyle bir şey nasıl söylenebilirdi ki.?
Ama annemi birşey bilmediğime bir türlü ikna edemiyordum.
Sürekli kaçamak cevaplar veriyordum.
Annemi birşey bilmediğime inandırmak zor olacağa benziyordu.
Annem sonunda ağzındaki baklayı çıkarıp ;
-" Merve evden kaçmış " dedi.
Şok olmuştum. Daha sabah konuştuğumuzda sesi iyi geliyordu. Ne olmuştu da evden kaçmıştı.
Şaşkınlıkla anneme dönüp ;
-" Gerçekten bilmiyordum.! İnanamıyorum.! " dedim.
Annem üzerime gelerek , gözlerime baktı ve ;
-" Eğer birşey biliyorsan söyle kızım, erkek arkadaşı varsa , tanıyorsan söyle ki ona bir zarar gelmeden bulunsun." dedi.
İşte şimdi kendimi çok kötü hissediyordum.
Onun iyiliği için erkek arkadaşından bahsetmeliydim .
Başımı yere eğdim ve derin bir nefes alarak anlatmaya başladım.
-" Evet anne, bir sevgilisi olduğunu biliyordum ismi Furkan ama kendisini tanımıyorum. " dedim.
-" Tamam kızım , söyleyelim araştırsınlar" dedi
Ve odamdan çıktı. Kapıdan tekrar bana bakarak ;
-" Teşekkürler " dedi .
Anneme gülümsedim.
Annemde çok üzülmüştü bu duruma . Dayımın ve yengemin halini düşünemiyordum bile.
Umarım başına kötü bir iş gelmeden bulunur.
Annem odadan çıktığında Ferdi' ye durumu anlatan bir mesaj gönderdim.
Onun da canı sıkılmıştı.
-" Yardımcı olabileceğimiz bir konu var mı.? " diye sordu. Düşündüm, ama yok gibiydi. Ferdi' nin arkadaşı Gökhan'ın çevresi genişti ama sadece isimden bulmaları mümkün değildi..
Bir yerden fotoğrafına ulaşabilirsek gönderebilirdim.
-" Teşekkürler, şimdilik yok hayatım. Olduğunda söylerim merak etme ." dedim.
Endişeli sesiyle ;
-" Şeyyyyy bu durum bizim ilişkimizi etkilemez değil mi.? Annen senin üzerine gelmesin, sende kaçarsın falan diye.? " dedi.
Doğru söylüyordu. Aklıma hiç gelmemişti.
Evet ailem belki de Merve' yi öne sürerek beni daha da çok kısıtlayabilirdi.
Olacakları şöyle bir düşündükten sonra ;
-" Bilemiyorum aşkım umarım öyle olmaz " dedim. Ve telefonu kapattık.
Annem odama girdi ve ;
-" İlaç saatin geldi , lütfen aksatmadan ilaçlarını iç " dedi.
Hemen gidip ilaçlarımı içtim ve yatağıma yattım.
Bugün yaşadıklarımı gözden geçiriyordum.
Eve gelen görücüler, anî bir kararla anneme Ferdi' den bahsetmem, annemle Ferdi ile buluşmaya gitmem, Ferdi' nin bana yaptığı Sürprizi ve son olarak Merve' nin evden kaçması derken yorucu ve zor birgün olmuştu.
Geçen her günüm bir öncesine göre daha heyecanlı oluyordu.
Bilekliğime bakarak yine Ferdi' yi düşünüyordum. Onla kuracağımız yuvamızı hayal etmek bana mutluluk veriyordu. Bu hayalin ardından yine aynı korkum kendini gösteriyordu. Vajinismus .
Her seferinde ' ya bende başaramazsam ' diye düşünmeden kendimi alamıyordum.
Aklıma gelmişken bununla ilgili başarı hikayelerini okumalıyım.
Hemen internetten birkaç başarı hikâyesi okudum. Ama okuduklarım beni rahatlatmak yerine adeta daha da korkutmuştu. Bu sorunu yıllarca aşamayan kadınların olması beni çok üzüyordu . Onlardan biri olmaktan korkuyordum.
Canım çok yanacaktı. Bu acıya dayanamayazdım. Belki de gerçekten bu korkuya sebep olan çevremizden duyduğumuz korku dolu senaryolardı. Annemler , teyzemler , yengemler bir araya geldiklerinde birkaç kez konuşmalarına şahit olmuştum.
Yeni gelin olmuş kızın ilk gece ilişkisinde aşırı kan kaybından hayatını kaybettiğini.
Yine aynı şekilde kanaması durmadığı için o gece acilin yolunu tutanı.
İlişkiden sonra bir hafta , belki de bir ay popolarının üzerine oturamadıklarını....
Ve bunun gibi nice hikaye vardı beynime kazınan.
Herkes mi korkuyordu bu ilişkiden yoksa bir tek bende mi sorun var .? diye düşünmeye başladım.
Sorun sadece bende olamazdı herhalde. Her genç kız korkuyordur. Sonuçta ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Daha önce hiç yaşamadığımız bir olay yaşayacağız. Ve bu olay toplumumuzda hem bizim hemde karşı cinsimiz için oldukça önem arz ediyor.
Bizim için zor olan yıllardır koruduğumuz bekaretimizi bir anda teslim etmek.
Karşı cinsin tek derdi ise ilişkiden sonra bir damla kan görmek.
Gerçekten o bir damla kanı görmek bu kadar önemli mi.? Namus timsali olarak belirlenen o kan ; kadının vajinasını koruma amaçlı var olan bir zarın yırtılması ile geliyor aslında. Hatta bu zar da kişiden kişiye değişiklik göstermekte. Kimi kadında çok esnek olup kanama bile olmayabilir, bazısında hiç bulunmayabilir.
Nasıl oluyor da kadının kendi vücudunu koruma amacıyla var olan bir zar parçasına bekaret kavramı yüklenebilir .
Hatta eski zamanlarda düğünün ertesi sabahı çarşaf asma adeti olduğunu duymuştum...
Ne kadar da ayıp bir gelenek, onur kırıcı. Şimdilerde devam etmiyor olması sevindirici. Sonuçta eşlerin arasında olan bir durum, bakire olup olmadığını herkesin bilmesine gerek yok..
Bunları düşünmekten gece yarısı olmuştu bile.
Hemen uyumalıydım. Telefonu hemen bırakıp , gözlerimi kapattım.
Hemen uykuya dalmıştım.
Sabah Uyandığımda yine başımda şiddetli bir ağrı vardı. Başımın ağrısı gözlerime de vurmuştu. Ağrıdan Gözlerimi açamıyordum. Hemen kahvaltımı yapıp ilaçlarımı içtim ve dinlenmek üzere odama geçtim.
Birden annemle babamın kavga sesleri yükseldi.
Babam ;
-" Hep sen şımartıyorsun bu kızı " diyordu anneme.
Bildiğim bir hata da yapmamıştım. Neye kızıyordu böyle.
Odamdan çıkıp yanlarına giderek ;
-" Neden bahsediyorsun baba .? " diye sordum.
Ferdi düşüncelerinde haklı çıkmıştı.
Merve kaçtığı için babam benim üzerimde daha da baskı kurmaya çalışıyordu.
Üzerime doğru yürüyüp ,bağırarak ;
-" Merve' yi çok rahat bırakmışlardı, gördük sonucunu. Aldı başını gitti. " dedi.
-" Konunun benimle ne alakası var.? , zaten evden dışarı çıkmıyorum." dedim.
Babam cevap vermeden odadan sert bir şekilde çıktı. Annemle birbirimize bakakaldık.
Gün yine olaylı başlamıştı benim için .
Babam ağabeyimi arayarak sert bir şekilde ;
-" Hemen araştırmaya başla. Zühre' nin de sevgilisi olabilir . " dedi
Annem babamı sakinleştirmek için uğraşıyordu. Ama babamın gözü hiç kimseyi görmüyordu.
Daha birşey bilmeden bu tepkiyi vermişti, acaba öğrendiğinde nasıl tepki verecekti.
Babam öğrenmeden bir yolunu bulmalıydık.
Babam evden çıkar çıkmaz annemle kafa kafaya verdik. Ne yapabilirdik.? Şuan öğrenmesi herşeyi daha da kötü yapacaktı.
O sırada halam annemi aradı.
Annem konuştukları sırada halama fikrini danıştı. Artık ilişkimizi halam da biliyordu.
Halamın verdiği fikir kafamıza yatmıştı.
Halam akşam bir akrabası ile bize gelip bana hayırlı bir kısmet çıktığını babama söyleyecekti. Tabiki o hayırlı kısmet Ferdi olacaktı.
Hemen Ferdi' yi arayıp durumdan bahsettim.
Ferdi' den ailesi hakkındaki tüm bilgileri alıp halama anlattım.
Halam şaşkınlıkla ;
-" Bu çocuğu ve ailesini biz zaten tanıyoruz. Ailesi gerçekten iyi bir aile. Ferdi' yi de birkaç kez görmüştük . Efendi birine benziyordu. Yani işimiz daha da kolay olacak " dedi.
Olayların hızla gelişmesi beni heyecanlandırıyordu.
Ferdi de gelişen olaylardan oldukça mutlu ve heyecanlıydı.
Akşam oldu ve halamlar geldi .
Halam babamı bir odaya geçerek Ferdi ve ailesinden bahsetti.
Babam halamı hiç kıramaz, sözünden çıkmazdı. Yine halamı dinledi ve Ferdi ile görücü usulü tanışmama onay verdi.
Ama tek bir şartı vardı. Ferdi' nin önce kendisi ve ağabeyimle tanışmasını istemişti.
Eğer onlar beğenirse ben de tanışacaktım.
Halam Ferdi' nin şuan ufak bir kaza sonucu ayağının kırıldığını , düzelir düzelmez tanışmak için geleceğini söylemişti babama.
Şuanlık planımız işliyordu.
Halamlar evden çıkar çıkmaz. Ferdi' yi de olan bitenden haberdar etmiştim. O da ailesine durumdan bahsetmişti. Onların da onayı vardı bu ilişkiye.
Herşey güzel giderken. Ağabeyim yine yapmıştı yapacağını. Annemi ve beni odaya çekerek ;
-" Herşeyden haberim var , sen zaten o çocukla sevgiliydin. Nasıl bir oyun çeviriyorsunuz siz .? " diye sordu.
Annem beni odadan çıkarttı ve ağabeyimle konuşmaya başladı..
Konuşma sonrası ağabeyim ikna olmuş gözüküyordu. Ama beni korkutmak için arada kaşlarını çatmayı da ihmal etmiyordu. Ağabeyime ne kadar kızsam da yine de onu çok seviyordum.
Aradan bir hafta geçmişti. Telefonumu gizli bir numara arıyordu. Merakla telefonu açıp ;
-" Efendim , kimsiniz .? " dedim
Arayan Merve idi.
Tedirgin ses tonuyla ;
-" Zühre ben eve dönmek istiyorum. Ama korkuyorum " dedi.
-" Korkma , dön lütfen . Hiç birşey korktuğun gibi değil. Dayım ve yengem ne olursa olsun yeter ki gelsin diyorlar ." Dedim. Onu cesaretlendirmem gerekiyordu
-" Seni aradığımdan sakın kimseye bahsetme " dedi ve kapattı.
Ama onun iyiliği ve bulunması için. En önemlisi de ailesi için anneme aradığını söyleyecektim.
Annemin yanına gidip;
-" Anne.! Şimdi gizli bir numaradan arandım , arayan Merve idi. Geri dönmek istediğini ama cesaret edemediğini söyledi ve telefonu kapattı." dedim .
Annem telaşla ;
-' Aferin kızım " dedi ve
-" Hemen dayına haber verelim . Telefon sinyalinden bulunabilir " dedi. Ve telefona sarılıp hemen dayıma haber verdi.
Ardından da ondan bişey saklamadığım için bana teşekkür etti.
Annemle iki yakın dost gibiydik .
Her şeyimizi paylaşıyor , birbirimizden birşey saklamıyorduk. Bu yüzden de annemin bana olan güveni daha da artıyordu.
Annem artık zamanının geldiğini ve babamdan önce Ferdi ile tanışmak istediğini söyledi. . Artık ilişkimiz ciddiyete doğru ilerliyordu.
Annemin yanında Ferdi' yi aradım ve ;
-" Canım annem seninle tanışmak istiyor , ne zaman görüşebiliriz .?" diye sordum..
-" Tabiki hemen " yanıtını aldım.
Aldığı yanıttan annemde çok mutlu olmuştu. Bunu sözleriyle de belli ederek ;
-" Aferin gözüme giriyor " dedi.
Babamla görüşüp izin aldı. Tabi babama Ferdi ile tanışacağını değil arkadaşı Selma' ya gideceğimizi söylemişti.
Annemle hazırlanıp Ferdi ile buluşmak üzere yola çıktık. Gözlerden uzak bir Kafe olduğu için yine Şirin kafede buluşacaktık.
Ferdi' yi arayarak yola çıktığımızın bilgisini verdim. O da hemen hazırlanıp çıkacaktı.
Annemle dolmuşa bindik. Ama dolmuş çok kalabalıktı annem oturdu, ben ise ayakta kaldım.. Şoför araç dolu olmasına rağmen hâlen yolcu almaya devam ediyordu. Ayaktaki yolculardan biri sinirle ;
-" Daha nereye insan alacaksın yer yok görmüyor musun .? " diye bağırdı.
Kavga çıkmaması için dua ediyordum.
Bir an önce dolmuştan inmek istiyordum.
Neyseki şoför yolcuya cevap vermedi. Olay da büyümedi.
Sonraki durakta inen bazı yolculardan sonra oturmaya yer bulmuştum. Arkamdaki kadın bağırarak telefon da konuşuyordu. 21. Yüzyılda toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini hala bilmeyen insanlar vardı.
Kadının tüm ailevi sorunlarını dolmuştan inene kadar öğrenmiştim. Sonunda ineceğimiz durağa varmıştık. Annemle arkamıza bile bakmadan dolmuştan indik. Ve Şirin kafeye doğru yürümeye başladık.
Ferdi çoktan gelmiş bizi bekliyordu.
Kafeye geldiğimizde kapıyı açtım ve annemin önce girmesine müsaade ettim. Ve ardından da ben içeri girdim.
Ferdi bizi görür görmez ayağa kalkmıştı. Onu ayakta görünce sevinmiştim.
Ferdi' nin oturduğu masaya gelmiştik. Ferdi annemin elini öptü ve ;
-" Hoşgeldiniz Efendim " dedi.
Annem ;
-" Hoşbulduk oğlum " dedi.
Annemin oğlum demesiyle Ferdi 'nin yüzünde gülücükler açmıştı. Bende ;
-" Hoşbulduk " diyerek oturdum.
Annemin de yüzü gülüyordu.
Annem Ferdi' ye ;
-" Anlat bakalım delikanlı , birde senden dinleyelim seni. " dedi.
Ferdi ;
-" Tabi efendim " diyerek okuduğu okuldan ve ailesinden bahsetmeye başlamıştı.
Annesi Semra hanım ev hanımı , babası Kadir Bey ise emekli öğretmendi. Ailenin tek çocuğu Ferdi idi. Ailesi ile bağları güçlüydü.
Annem Ferdi' nin sözünü kesmeden dikkatlice dinliyordu.
Ferdi' nin anlatacakları bitmişti. Annem söze girdi ve kaşlarını kaldırarak ;
-" Ailenin de onayı var mı peki .? " diye sordu.
-" Tabiki aileme Zühre' den ve ona olan aşkımdan bahsettim. Onlar da istiyorlar " dedi utanarak .
Annem okulu bittikten sonra atanamazsa aklında olan planlarını sormuştu Ferdi' ye.
Ferdi ;
-" Atanamazsam eğer büyük firmalarda işim hazır merak etmeyin efendim " dedi..
Buluşmamız oldukça güzel geçiyordu. Yine zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştık.
Annem Ferdi' den müsaade istedi ve eve gitmek üzere yerimizden kalktık, Ferdi ile vedalaşarak evin yolunu tuttuk.