Zühre Gelinin Kaderi

Zevkli Dakikalar

Sabah olduğunda annem beni uyandırmak için odama gelmiş ;

-" Haydi uyan bakalım , hazırlanman gerekiyor, hastane kontrolüne gideceğiz " dedi.

Gözlerimi açıp uykulu halimle ;

-" 5 dakika daha , lütfen " dedim. Ve gözlerimi kapattım.

Anında tekrar uykuya dalmıştım.

Rüyamda kendimi dar , uzun ve duvarlarında grafiti yazılar olan bir sokakta birşeyden kaçarken gördüm. O kadar hızlı koşuyordum ki, ayaklarım birbirine dolanıyor. Düşe kalka yoluna devam ediyordum. Koştuğum sokağın sonu çıkmaz sokaktı. Yolun sonuna gelmiştim. Duvarın dibine çöküp, kafamı iki elimin arasına alıp korkuyla bekliyordum. Üzerime gelen siyah bir gölge vardı. Gölge tam bana elini uzatmıştı ki.

Annem beni sarsarak uyandırdı.

-" Kızım neyin var .?" diye sordu.

Uyandığımda nefes nefeseydim. Yutkundum. Annem hemen bir bardak su getirdi. Suyumu içtim , derin bir nefes alıp kendime geldim. Hâlâ kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Boncuk boncuk terlemiştim. Pijamamın kolu ile alnımdaki terimi sildim . Nefesimi vererek ;

-" Çok kötü bir rüyaydı anne , birşeyden kaçıyordum. Tam köşeye sıkışmıştım ki sen uyandırdın " dedim.

-" Hayır olsun inşallah " dedi. Saçlarımı okşayarak.

Derin bir nefes aldım ve ;

-" Hemen mi çıkacağız anne .? " diye sordum.

-" Evet, hemen hazırlanıp çıkmalıyız " diye yanıtladı beni ve odadan çıktı.

Yatağımdan kalkıp , panduflarımı giydim ve yüzümü yıkamak için lavaboya gittim. Aynaya baktım gözlerim yerinden çıkacak gibiydi. Hâlâ rüyanın etkisindeydim. Yüzüme soğuk bir su çarptım.

Biraz daha iyi hissediyordum. Ama hızımı alamayıp tekrar ve tekrar yüzüme su vurdum .

Suyun soğukluğunu iliklerime kadar hissediyordum. Soğuk su her zaman iyi gelmişti bana. Cildimi gerginleştiriyor , beni daha dinç hissettiriyordu. Hemen yüzümü kurulayıp, nemlendirici kremimi sürerek hazırlanmaya başladım.

Saçlarımı tarayıp, örmeye başladım. Bu aralar saçlarım her zamankinden daha fazla dökülüyordu. ' İlaçların etkisi miydi acaba .?' diye düşünüyordum. Bunu doktoruma danışmalıydım. Saçlarımı örerken yine kahkül kestireceğim aklıma gelmişti. Bugün hastane dönüşü kestirmeyi planlamıştım . Her zaman yaptığım hafif makyajımı bugün biraz abartıp far ve allıkta sürdüm. Alışkın olmadığım için garipsesem de silmedim.

Gömleğimi giyerken boynumdaki morluğu fark ettim. Bir an korkuyla " acaba annem de fark etti mi.? " Diye düşündüm. Fark etmemiş olmalıydı , fark etseydi sorardı. Zaten biraz geçmişti dünkü kadar belli de olmuyordu.

Ama yine de gömlek giymekten vazgeçip boğazlı triko kazaklarımdan giydim. Şeker pembesi bir rengi vardı kazağımın. Rengi çok tatlıydı.

Kazağımın üzerine taktığım altın kaplama, yıldız sembolü olan kolyem ile kombinimi tamamladım. Artık hazırdım.

Odamdan çıkıp annemin hazırlığının ne durumda olduğunu görmek için yanına gittim. Hazır sayılırdı. Başörtüsünü yapmaya çalışıyordu. Babam da o sırada arabayı hazırlıyordu. Anneme yardımcı olup hazırlanmasını hızlandırdım.

Annem hastaneden verilen dosyalarımı da yanına aldı ve evden çıktık.

Babam dünün aksine bugün oldukça neşeliydi. Annem de aynı şekilde neşe saçıyordu.

Babam müzik açıp , çalan müziğe eşlik ederek araba sürmeye devam ediyordu. Bu enerjileri beni şaşırtmıştı.

Sessizce onları izliyordum.

Sonunda hastaneye varmıştık.

Babam ;

-" Arabayı park edip geliyorum. Siz inebilirsiniz " dedi.

Annemle biz arababadan inip hastanenin giriş yönüne doğru ilerledik.

Büyük dönen kapıdan giriş yaptık. Tam karşıda danışma vardı. Danışmada Zehra Hemşire ve arkadaşı sohbet ediyorlardı. Yanından geçtik, ama selam vermedim. Sonuçta bir ay olmuştu, günde onlarca hasta ile karşılaşıyordu. Hatırlamayacağını düşündüm. Büyük ,uzun koridorda çok fazla muayene odası vardı. Duvarlardaki uyarı levhaları , yön tabelaları ve birçok bilgi veren yazılar vardı. Hepsine göz gezdirerek koridorun sonuna geldik. Merdivenleri çıkıp doktorumun muayenehanesine geldik.

İçerden sesler geliyordu. Bekleme alanında oturduk . Annemle beraber seslere kulak verdik. Hastanın ağlama sesi geliyordu. Sessizce bekleyemeye devam ettik.

Beklerken Ferdi' ye ;

-" Ben hastaneye geldim. Merak etme . Çıktığımda haber veririm."

diye mesaj gönderdim.

-" Tamam aşkım " dedi.

İçerideki hasta odadan çıkmıştı. Çıktığında yüzünden düşen bin parçaydı. Uzunca onun koridordan gidişini izledim.

Annem;

" Hadi kızım " diyerek beni oturduğum yerden kaldırdı. Doktorun odasına girmek için kapıyı çaldık.

Doktorumun ;

-" Girebilirsiniz " sözünün ardından odaya girdik.

Doktor Bey' in bugünkü tarzı oldukça farklıydı. Bugün kafası karışık olmalı yoksa bu kadar karışık giyinecek birine benzemiyordu.

Üzerinde büyük kırmızı kareli gömleği, yeşil kravatı ve kot pantolonu vardı. Gözüme çok komik gelmişti.

Annem elindeki dosyayı uzatıp;

-" Kontrolümüz vardı." dedi.

Doktor bey dosyayı inceledikten sonra bana bakarak ;

-" Rahatsız hissettiğin bir şikayetin var mı.? " diye sordu.

Kısaca düşündükten sonra ;

-" Fark ettiğim bir şikayetim yok Doktor Bey " diye cevap verdim..

-" Gel bakalım " dedi ve ayağa kalktı. Ve odadan çıktı . Bizde annem ile beraber peşinden gidiyorduk. Nereye gittiğimizi de söylememişti.

Biz ilerlerken Doktor Bey' in yanına Zehra Hemşire de geldi. İkisi dosyam hakkında konuşup ilerliyordu. Sonra Doktor Bey yanımızdan ayrıldı .

Zehra Hemşire ;

-" Doktor Bey tekrardan emar sonucunu görmek istiyor." dedi ve bizi emar odasına götürdü.

Korkmuyordum. Sanırım artık alışmalıydım.

Hazırlanıp içeriye girdim. Annem de bekleme salonunda beni bekliyordu.

Zehra Hemşire bana moral vermek için ;

-" Hemen bitecek merak etme " dedi.

Gülümseyerek ;

-" Biliyorum Zehra Hemşire" dedim..

Tek gözünü kırparak ;

-" Anlaştık güzellik , başlıyoruz " dedi ve çıktı.

Yavaş yavaş emar cihazının içerisine girdim. Nefes alışlarım hızlanmıştı.

Zehra Hemşire gözlerimin içine bakarak ;

-" İyi misin .? " dedi.

-" Evet " diye cevapladım.

-" Bitti sayılır." dedi.

Bitmişti yavaş yavaş cihazdan çıkıyordum..

Çıktığımda Zehra Hemşire yanımdaydı.

Gülümseyerek;

-" İşte bu kadardı." dedi.

-"Teşekkürler"

Odadan emar sonuçlarım ile beraber çıktık ve annem ile beraber Doktor Bey' in odasının yolunu tuttuk.

Yolda sohbet amaçlı Zehra Hemşire;

-" Okuyor musun .? diye sordu.

Ne diyeceğimi Şaşırmıştım. Şuan okumuyorum , ama sınava girip açıköğretim de olsa okumaya başlayacaktım. En mantık cevap ;

-" Üniversite sınavına hazırlanıyorum " du galiba. Çok fazla detaya gerek yoktu.

Zehra Hemşire ;

-" Yaa ne güzel peki ne olmak istiyorsun " diye sordu.

Derin bir nefes alıp ;

-" Öğretmen , öğretmen olmak istiyorum " diye cevap verdim.

-" Eminim çok başarılı bir öğretmen olursun " dedi.

Bu konuşma beni sıkmıştı. Adımlarımı hızlandırdım. Bir an önce Doktor Bey ile görüşmek istiyordum..

Sonunda Doktor Bey' in yanına gelmiştik. Zehra Hemşire Doktor Bey' in odasına girerek emar sonucumu bıraktı ve çıktı. Ardından Doktor Bey bizi içeri çağırdı.

İçeriye girdik ve Doktor Bey'in söyleyeceklerine kulak verdik.

Doktor Bey ;

-" Açık konuşacağım sonuçlarına göre hastalığında ne bir ilerleme var de iyileşme , bu hem iyi hemde kötü haber. İlaçların fayda göstermemiş. Değiştirmek gerek " dedi.

Ve yeni bir reçete yazdı.

Doktor Bey reçeteyi verirken ;

-" Saç dökülmelerim arttı Doktor Bey acaba ilaçların etkisi olabilir mi.?" diye sordum.

-"Olabilir , ama bir kan testini de görelim. Değerlerinde düşüş olabilir " dedi. Ve kan vermemiz için fişimizi verdi.

-" Teşekkürler " diyerek odadan ayrıldık.

Annem hastalığımın iyiye gitmesine üzülüyorken , ben ilerlememesine seviniyordum.

Babam danışmada bizi bekliyordu. Yanına gittiğimizde ;

-" Ne oldu.? " diye sordu. Annem olanları anlattı ve Babam ;

-" Olsun en azından ilerlememiş " dedi.

Babamla aynı fikirdeydik.

Arabamıza bindik.

Babama ;

-" Saçlarıma kahkül kestirmek istiyordum beni merkezde bırakabilir misin.? " dedim.

Biraz düşünüp ;

-" Tamam " dedi.

Ferdi' ye Doktordan çıktığımın bilgisini vermek için mesaj gönderecektim. Ama son anda vazgeçip indiğimde ararım diye düşündüm.. Sesini duymak iyi geliyordu çünkü...

İstediğim yere gelmiştik. Arabadan inerken babama ;

-" Geç kalmam merak etmeyin " dedim ve arabadan indim.

Her zaman geldiğim kuaförü restore etmişlerdi. Oldukça lüks duruyordu.

Hemen İçeriye girdim.

Sevinçle ;

-" Kolay gelsin " dedim.

Çırak ;

-" Hoşgeldiniz Zühre Hanım. Buyrun " dedi ve beni içeriye davet etti.

İçeriye girerek ;

-" Teşekkürler, kahkül kestireceğim" dedim.

-" Tabii , sizi şöyle alalım " dedi ve işlemin yapılacağı alana gittik.

O küçücük dükkanı çok güzel, şık bir mekana çevirmişlerdi.

-" Hayırlı olsun , değişiklik iyidir " dedim.

-" Teşekkür ederiz efendim " diyerek beni sandalyeye oturmaya davet etti.

Gösterdiği sandalyeye oturdum ve etrafı incelemeye koyuldum. Renk renk ışıklar, manken resimleri , çiçekler herşey birbiri ile çok uyumluydu.

Kuaför kız gelip işleme başladı. Kahkülleri kestiğinde aynadaki halim kendime çok yabancı gelmişti. Sonra birde fön çektirmiştim. Şimdi daha çok içime sinmişti.

Teşekkür edip, ücretimi ödeyerek kuaför salonundan ayrıldım.

Hemen Ferdi' yi aradım onunla buluşmak istiyordum.

-" Efendim aşkım.? " diyerek telefonumu yanıtladı.

Cilve ile ;

-" Kocacığım ben Şirin kafeye yakınım da görüşebilir miyiz acaba.? diye sordum tüm sevimliliğimle.

-" Tabi yavrum hemen geliyorum " dedi.

-" Eğer müsaitseniz ben geleyim.? " dedim bir anda .

Heyecanla ;

-" Tabi hayatım, Müsaitim " dedi.

Yaşananların tadı damağımda kalmıştı sanki tekrarını yaşamak istiyordum. Ya da korkumun üzerine gitmek, onu yenmek istiyordum. Ne istiyordum bilmiyorum ama nefsime engel olamıyordum.

Heyecanlı adımlarla Gökhan' ın evinin yolunu tuttum. Olacakları hayal etmek içimde hareketlilik oluşturuyordu. İçim kıpır kıpır , kalbim gümbür gümbür atıyordu.

Sonunda eve varmıştım.

Zili çaldım. Kapıyı Gökhan açtı.

-" Hoşgeldin yenge " dedi ve ' güle güle' deyip evden çıktı.

Hemen arkasında da Ferdi vardı Gökhan'ın çıkması ile benim eve gelmem aynı âna denk gelmişti.

Ferdi ;

-" Hemen geliyorum aşkım " dedi.

Gökhan evden çıkar çıkmaz da beni eve aldı ve

-" Gökhan senin eve gireceğini anlamasın diye öyle söyledim aşkım " dedi.

Çok sevinmiştim o sözüne. Başkası olsa bununla hava atardı.

İçeriye girdiğimde etrafa göz gezdirdim , ev eskisinden daha düzenliydi. Şaşkınlıkla ;

-" Ooo baya gelişme var aşkım " dedim.

Ben düzenli biriyim aşkım , Gökhan dağınık. Bugün de temizlik günüydü, toparladık evi." dedi..

Ardından yanıma oturup kahküllerimi elleyerek ;

-" Çok yakışmış Karıcığım " dedi.

-" Gerçekten mi aşkım , yakışmış mı.?" diye sordum saçlarımı okşayarak.

-" Evet aşkım , benim güzeline herşey yakışır " dedi.

Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Gözlerimin içine bakarak

-" Seni seviyorum " dedi ve o an dudaklarımız birleşti , ateş gibi hissediyordum kendimi.

Dudaklarımız birbirini öperken, dilimizde ahenk ile dans ediyordu. Bu dakikalarca sürmüştü.

Ferdi eli ile de ensemi tutuyor ,beni kendine doğru çekiyordu. Ona karşı koyamıyordum. Ten uyumumuz muhteşemdi. Nefsime hakim olamadım ve bu sefer ben bir hamleyle Ferdi' nin kucağına çıkmıştım.

Onu istediğimi çok iyi anlamış olacak ki daha sert öpmeye başladı ve bu öpücükleri boynumda devam etti. Kazağımı çıkartıp fırlattı ve Bir hamleyle ters döndürdü bizi. Beni koltuğa yatırmış, üzerime çıkıp boynumu öpmeye devam ediyor , hatta göğüslerime doğru ilerliyordu. Kapalı olan gözlerimi açıp onu görmek istedim. Ferdi' nin de gözleri kapalıydı. O da anın tadını çıkarıyordu.. tekrar gözlerimi kapattım ve kendimi Ferdi' nin ellerine bıraktım.

İşte şimdi gerçekten sevişiyorduk. Çok fazla haz duyuyordum. Bunu ona belli etmemeye çalışıyordum . Ama elimde değildi . Beni çıldırtıyordu.

Göğüslerimi yalamaya başladığı anda kendimden geçmiştim. Zevkten dört köşe olmuş , inliyordum.

Ferdi de aynı şekilde çok mutlu gözüküyordu. Ona zevk vermek beni çok mutlu etmişti. Göğüslerimi yalamaya devam ederken bir anda sertleşen penisini pantolonundan beri bana değdirmeye başladı.

Penisini vajinamda hissetmek banq olağanüstü hissettirmişti.

Onu içimde istiyordum. Dokunduğu her an kendimden geçiyordum.

Ferdi penisini bana değdirmeye devam ettikçe sesim yükselmiş olmalı ki Ferdi biranda eliyle ağzımı kapattı ve ;

-" Şisssst sessiz ol " diye fısıldadı.

O an çok utanmıştım. Ama hiçbirini bilinçli yapmıyordum.

-" Beni Çıldırtıyorsun " dedim.

Hem Göğüslerimi yalamaya devam ediyor hemde penisini bana sürtüyordu , aniden kendini çekip banyoya gitti.

Tıpkı bir sarhoş gibiydim. Yattığım yerden kalkıp kazağımı giydim ve üstümü başımı düzeltmeye başladım. Artık gerçekten de bir karı koca gibiydik. Birbirimizin olmuştuk artık.

Zaten evleneceğiz düşüncesiyle bu kadar ileri gitmiştim sanırım...

Yaşadıklarımın yanlış olduğunu bilsem de yaşamak istiyor, nefsime engel olamıyordum.

Ferdi üzerini değiştirmiş tekrar yanıma gelmişti.

Utanarak banyo etmesi gerektiğini söyledi.

Galiba ne olduğunu anlamıştım.

-" Benimde gitmem gerek aşkım. Saçımı kestirmek için gelmiştim. " dedim.

Saçlarımı okşayarak , merhamet ile bana bakıp ;

-" Seni çok seviyorum Karıcığım " dedi ve montumu giymeme yardım etti. Hazırlanarak evden çıktım.

Sanki artık alışmıştım ona ve onun tenine. İlk yaşadığımızda olduğu gibi ayaklarım birbirine dolanmıyordu. Daha sağlam basıyordum yere sanki. Birinin beni arzulaması özgüvenimi beslemişti. Kendimden emin adımlarla eve dönüyordum.

Durağa geldiğimde yine Emre ile karşılaştım. Bu sefer onu terslemek yerine sohbet etmeyi tercih etmiştim.

-" Selam Emre nasılsın ? "

-" İyiyim Zühre sen nasılsın .? Nerden böyle .? " diye sordu.

-" Saçıma kahkül kestirdim , bak." diyerek saçımı gösterdim.

-" Aaa.! Evet çok yakışmış. Ne derler.?

Immmm güle güle kullan " deyip bir kahkaha attı.

-" ahhaha teşekkürler" dedim ve dolmuşu beklemeye devam ettik.

Biz beklerken Ferdi aradı ve;

-" Aşkım heyecandan söyleyemeyi unutmuşum. Babana şöyle isterlerse yarın tanışalım " dedi.

-" Tamam, söylerim tabiki " dedim ve telefonu kapattım.

Dolmuş geldi , Emre ile dolmuşa bindik.

Emre yanıma oturmuştu.

Bileğimde Ferdi' nin verdiği bilekliği göstererek ;

-" Güzelmiş" dedi ve göz kırptı .

Erkek bilekliği olduğunu anladığını düşünmüştüm.

-" Teşekkürler " dedim ve önüme döndüm.

Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Yine yaşadığımız anları düşünüyordum.

Eliyle ağzımıkapattığı an aklıma geldiğinde yüzümde tebessüm oluşmuştu. Utanmıştım da , Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Nasıl oluyordu da herşeyiyle beni mutlu etmeyi başarıyordu. Kendimi ona güvenerek teslim edebilmek benim için çok önemliydi. Yaşadıklarımız ilişkimizi güçlendiriyordu sanki. Birbirimize olan bağlılığımızı artırıyor. Daha da çok kenetleniyorduk. Ona olan sevgim günden güne artıyor. Her sözüne tekrar aşık oluyordum.