Zühre Gelinin Kaderi

Sırlar Günyüzüne çıkıyor

Odama geldiğimizde annem ve yengem sohbet ediyorlardı. Annem yengeme hastalığımdan bahsetmiş olacak ki yengem bana acıyan gözlerle bakıp ;

-" Ahh yavrum.!! Daha çok gençsin " dedi.

-" Eeee yanii.? " diyerek tersledim.

Yengem elini omzuma koydu. Acıyan gözlerle bana bakmaya devam ediyordu.

-" Eeesi nasıl atlatacaksın bu hastalığı .? " dedi.

Omzuma koyduğu elini indirerek ;

-" Hastalığı atlatmamı istemiyor gibisin yenge. Bu nasıl moral vermek.? Nasıl hasta ziyareti.? Hastalık beni değil ben onu yeneceğim göreceksiniz " dedim.

Annem yengemin kolundan tutup;

-" Gel biz hava alalım " diyerek dışarı çıkarttı.

Sinirden elim ayağım titriyordu.

Merve yanıma gelerek ;

-" Annemi bilirsin Zühre, kötü niyetle söylemez, ama nerde ne konuşacağını da bilmez işte. Her zaman böyleydi biliyorsun. Lütfen Kusuruna bakma " dedi.

Sinirle Merve' yi kırmamak için kendimi zor tutuyordum. Bu yüzden ona cevap vermemiştim. Merve de annemlerin yanına gitti.

Ben yine pencere kenarında mezarlığı seyredaldım. Mezarlığı seyretmek artık beni rahatlatıyordu. Yine düşüncelere dalmıştım.

Aslında haklı olabilirdi yengem. Sonuçta ölüm genç , yaşlı ayırt etmiyordu...

Ama benim kendime olan inancım tamdı. Ferdi kalbimi öylesine yeşertmişti ki sevgimizle herşeyi aşabileceğimize inanıyordum. Ferdi' nin bu şehire naklini aldırması da çok iyi olmuştu. Stresten uzak durmalısın diyen ailem belki beni eskisi kadar sıkmayı bırakırsa Ferdi ile Kolayca buluşabilirdik.

Doktor Bey içeri girdi ve ;

-" Bu manzarayı çok özleyeceksin galiba ." dedi.

Sevinçle ;

-" Taburcu mu oluyorum Doktor Bey.?" diye sordum..

-" Evet , şimdilik tahlillerin temiz gözüküyor. Vereceğim ilaçları düzenli kullanman gerekiyor. 1 ay sonra da kontrole gelmelisin " dedi.

-" Teşekkürler " dedim ve odadan çıktı.

Hemen Ferdi' ye mesaj gönderdim ;

Heyecan ile ;

-" Hayatım ben taburcu oluyorum. " dedim.

Ferdi ' nin de mutluluğunu sesinden anlayabilmiştim.

-" Çok sevindim geçmiş olsun Meleğim " dedi.

Hemen babamı arayıp ;

- " Baba ben taburcu oluyorum. Bizi almaya gelir misin.? "dedim.

Babam da sevinçle ;

-" Hemen geliyorum " dedi.

Yüzümde güller açıyordu. Ne kadar zormuş hastanede yatmak . Evime gider gitmez güzel bir duş alıp sabaha kadar uyumak istiyordum.

Neşeyle eşyalarımızı toplayamaya başladım. Herşeyi topladığıma emin olmak için tekrar tekrar kontrol ettim. Bu bende küçüklükten kalma bir alışkanlıktı..

Birgün dolmuşta annemle beraber anneannemlere giderken dolmuşta en sevdiğim bebeğimi düşürmüştüm. Anneannemlere geldiğimizde fark etmiştik..

O gün bu gündür oturup kalktığım, girip çıktığım her yerde kendimden bir parça kalmaması için sürekli kontrol ederim.

Acaba Ferdi' nin de benim gibi değişik huyları , korkuları var mıydı.?

İlk buluşmamızda bunları konuşmalıydık. Hem ondan vesikalık fotoğrafını da isteyeceğim. Bunu da unutmamalıydım.

Artık odada eşyalarımdan bişey unutmadığıma emindim. Kendimi daha iyi hissedebilmek için lavaboya giderek hemen kendime çeki düzen vermeye başladım.

Saçlarımı toplarken kesinlikle kahkül saç kesimini denemeye karar verdim...

Saçlarımı toplayıp , hafif bir makyaj yaptım.

Çantamdan parfümü çıkartarak sıkmaya başladım. Ağır bir kokuydu . Tenime hafif hafif sıkmaya başladım. Biranda Ferdi' nin beni boynumdan öptüğünü hatırlayıp boynuma da sıktım. Ve lavabodan çıktım.

Annem odaya girdi;

-". Oh.! Sonunda gittiler " dedi.

Benim toparlandığımı görmüştü.

Ellerini iki yana açarak , şaşkınlıkla ;

-" Ne çabuk .? " dedi..

Gülümseyerek ;

-" Biliyorsun anneciğim elim çabuktur " dedim.

Annem ile beraber babamı beklemeye başladık.

Yaklaşık yarım saat içinde babam geldi ve hastaneden çıkıp eve doğru yol aldık.

Eve vardığımızda dedemler kapımızın önünde bizi bekliyorlardı. Hemen arabadan inip dedemin elini öptüm

Ve ;

-" Hoşgeldiniz " dedim.

Dedem şefkat ile bana sarıldı ve ;

-" Hoşbulduk yavrum." dedi.

Anneannem bana kocaman sarılarak ;

-" Sende hoşgeldin kızım " dedi.

Eve girip yemekler hazırladık.

Yemekler yendi ,çaylar içildi. Anneannem beni yanına çağırdı ve Bağdaş kurduğu dizlerini göstererek ;

-" Yat bakayım dizime " dedi.

Şaşırmıştım.

Çocuk değildim. ' Ne işim vardı anneannemin dizinde. ' diye düşünsem de anneannemi kıramazdım.

Hemen anneannemin dizine yattım.

Anneannem saçlarımı okşuyor, türküler söylüyordu.

O kadar huzurluydu ki o dizler. Gözlerimi kapattığım anda uyumuştum. Öyle bir uyumuşum ki yatağıma nasıl geldiğimi , getirildiğimi bile bilmiyordum.

Çocukluğumdaki gibi babam kucaklayıp getirmişti beni yatağıma.

Uyandığımda kuş kadar hafiftim. Uyanır uyanmaz Ferdi' yi aradım durumunu merak etmiştim. Tüm enerjim ile ;

-" Günaydın aşkım , nasılsın .?" diye sordum.

-" Ben İyiyim aşkım . Sende iyi gibisin sesin muhteşem geliyor. " dedi.

Doğruydu , gerçekten kendimi çok iyi hissediyordum.

-" Evet , çok enerjiğim uykumu aldım. Şimdi de duşa gireceğim." dedim.

-" Tamam hayatım ben de Hastaneden çıkacağım bugün " dedi.

Beklediğim haberi almıştım. Şimdi keyfim daha da yerine gelmişti.

Hafif çığlık atarcasına ;

-" Süper bir haber aşkım. " dedim.

Ferdi ;

-" Kapatmam gerekiyor aşkım. Doktor geldi " dedi.

-" Tamam aşkım , seni seviyorum " dedim ve telefonu kapattım.

Ardından güzelce bir duş alarak enerjime enerji kattım.

Merve' yi arayarak durumunu sordum.

Merve ;

-" Biraz daha iyiyim. Durumu kabullendim artık. " dedi.

Gerçekten sesi daha iyi geliyordu.

Sevinmiştim.

-" Sende iyiysen eğer buluşalım" diye ekledi..

Koşarak annemin yanına gidip ;

-" Anne biz Merve ile buluşacağız" dedim.

Annem kaşlarını kaldırıp ;

-" Babana sor " dedi.

Yine başa sarmış durumdaydık. Babama sormama gerek bile yoktu. Çünkü izin vermeyeceğine emindim.

Merve' ye ;

-" Bize gel istersen " dedim.

-" Orda rahat konuşamayız , gelemem sen gel " dedi.

Ben yengemin dünkü tavırlarından dolayı ona sinirli olduğum için gitmek istemedim.

-" Gelemem , izin alabilirsem haber veririm " diyerek telefonu kapattım.

Babam ve abim bahçede çapa yapıyorlardı.

İzin istemek için yanlarına gittim.

-" Baba Merve ile buluşacağız " dedim.

Babam ;

-" Nerede.? " dedi kaşlarını çatarak..

-" Merkezde bir cafede " dedim büzülerek.

Abim her zamanki gibi lafa karışıp ;

-" Niye daha dün görüşmüşsünüz ya .?? " dedi alaycı bir tavırla.

Babam ;

-" Abin doğru söylüyor, çok istiyorsa o gelsin görüşün " dedi..

Olacakları bildiğim halde izin istemeye gidip moralimi bozduğum için kendime kızıyordum..

Hiç cevap vermeden yanlarından ayrıldım.

Hiç ama hiç değişmeyeceklerdi.

Odama kapanıp müzik açtım ve artık ders çalışmayacağım için masamın üzerindeki kitapları toplamaya başladım...

Kitaplarımın arasından ders çalışırken karaladığım birkaç kağıt parçası çıkmıştı.

Üzerlerinde Ferdi ve Zühre yazıyordu. Bir sürü de kalp çizmiştim.

O kağıdı saklamak için katlayıp cüzdanıma koydum...

Annem odaya girdi ve ;

-" Müziğin sesini kıssana kızım , duymuyor musun .? Misafir geldi . " dedi.

Gerçekten de duymamıştım.

-" Gel hoşgeldin de " diye uyarısını yapıp odadan çıktı.

Hâlâ beni direktifleri ile yönetiyor olmaları hiç hoşuma gitmese de karşı gelemiyordum.

Odaya girerek misafirlere ;

-" Hoşgeldiniz " dedim. Ve ikramlık hazırlığı için mutfağa geçtim.

Misafirlerin konuşmalarını duyabiliyordum. Anneme ;

-" Esma canım bu kısmet kaçmaz . Madem artık okutmayacağız diyorsunuz . En azından telli duvaklı gelin edin . " dedi .

Duyduklarıma inanamıyordum. Görücü olarak gelmişlerdi.

Sessizce dinlemeye devam ettim.

-" Çok iyi çocuktur , hem mesleğini de eline aldı. Evi , arabası da var . Daha ne istiyorsunuz " diyordu kadın.

Sinirden dişlerimi sıkıyordum. Evlilik sadece ev ve arabayla mı oluyordu.?

Beni en çok sinirlendiren durum ise annemin bu duruma sessiz kalıyor olmasıydı. Sessizlik bir nevi onaylamaktı çünkü.

İkramlık hazırlığını bırakıp odama kapandım. Yanlarına birdaha çıkmayı düşünmüyordum.

Anneme Ferdi' den bahsetmeliydim. Madem beni evlendirmeye bu kadar meraklılar istediğim ile evlenmeliydim.

Misafirler gidene kadar odamdan çıkmadım.

Annem misafirler gittikten sonra yanıma gelerek ;

-" İnsanlara ayıp oldu. Niye odandan dışarı çıkmadın .?" diye söylendi.

Tavırla ;

-" Neden geldiklerini biliyorum çünkü " dedim.

Annem şaşırmıştı.

-" Neden gelmişler.? " dedi.

-" Bana koca bulmuşlar , hemde evi , arabası da varmış " dedim alaycı tavırla.

-" Önce babanla , sonra da seninle konuşmayı düşünüyordum. Ama madem duydun söyle. Ne düşünüyorsun.? " dedi..

Kısa süren sessizliğin ardından tüm cesaretimi toplayıp ;

-" Benim sevgilim var , illa evlenmemi istiyorsanız onunla evlenmek istiyorum " dedim.

Annem eliyle ağzımı kapatarak sert bir şekilde ;

-" Sussss ..? Sen ne dediğinin farkında mısın.? Babanlara duyurmak mı istiyorsun.? " dedi.

Kaşlarını çatarak ;

-" Kim.? , Ne iş yapar.? Nasıl tanıştınız.? "dedi.

Olan biteni anlattım. Ondan gizli iş çevirdiğim için bana kızmıştı.

Ama mutlu olduğuma sevdindiğini düşünüyordum.

Kulağıma eğilerek ;

-" Bundan sonra herşeyden beni haberdar edeceksin. Haberim olmadan bir adım dahi attığını duymayacağım ." dedi.

-" Tamam " diyebilmiştim sadece.

Anneme anlatarak iyi etmiştim, kötü mü bilemiyordum.

En azından gelecek olan görücülerin önünü kesecekti. Vakti geldiğinde de babama söyleyip , evlenmemize yardımcı olabilirdi.

Ferdi' ye olanları anlatmak için sabırsızlanıyordum. Eminim o da çok sevinecekti bu duruma .

Telefonda anlatamazdım , tepkisini merak ettiğim için yüzyüze anlatmak istiyordum. En yakın zamanda bir buluşma ayarlamalıydık.

Acaba Ferdi görücü meselesine ne tepki verecekti.

Annemin yanına gidip ;

-" Anne seni Ferdi ile tanıştırmak istiyorum " dedim.

Annem ;

-" Olur , tabiki ama henüz çok erken " dedi.

Annemle beraber gitmemiz kimseyi şüphelendirmeyecekti.

Ferdi' yi arayıp ;

-" Ne yapıyorsun aşkım .?" diye sordum.

-" Hastaneden çıktım eve Gökhan ile eve geçiyoruz " dedi.

Gökhan'ın bekar evi vardı. Orda kalacaktı bir süre.

-" Tamam aşkım eğer Gökhan seni Şirin kafeye bırakabilirse buluşalım." dedim.

-" Tabi bırakır neden bırakmasın canım benim , ben hemen geçiyorum o zaman " dedi

-" Tamam " dedim.

Ve annemle evden çıktık.

Planladığımız gibi ağabeyim bizi merkezde bıraktı.

Annemle Şirin kafenin yolunu tuttuk.

Annem yolda beni adeta sınava çekiyordu. Annemin sorduğu her soruyu eksiksiz yanıtlıyordum. Bana yaptığı bu iyiliği boşa çıkarmak istemiyordum.

Şirin kafenin karşısında bir park vardı.

Annem ;

-" Ben bu parkta seni bekleyeceğim . Fazla oyalanma " dedi.

Sarıldım ve

-" Tamam anneciğim teşekkürler " diyerek yanından ayrıldım.

Kafeye giriş yaptım.

Ferdi ile Gökhan beni bekliyordu. Yanlarına giderek ;

-" Selam " dedim.

Gökhan oturduğu yerden kalkıp ;

-" Buyur yenge " dedi ve yerini bana verdi.

Ferdi sarılı ayağını sandalyeye uzatmıştı. Yanında da değnek vardı.

Ferdi ;

-" Hoşgeldin bitanem. Nasıl çıkabildin evden .? " diye sordu.

-" Annemle geldik. Anneme senden bahsettim " dedim.

Gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. Hiç birşey söylemedi.

Şaşırmıştı.

Ben anlatmaya devam ettim.

-" Bugün bana görücü geldi. Annem ile konuştular. Bende anneme sevgilim olduğunu ve eğer evlilik olacaksa kendi istediğim biriyle olmasını istediğimi söyledim. "

Şaşkınlığının yanısıra öfke de eklenmişti duygularına Elini masaya vurarak ;

-" Ne görücüsünden bahsediyorsun sen aşkım. Kimmiş o seni isteyen kişi.? " dedi öfkeyle. Aynı zamanda dudağını da ısırıyordu.

-" Sakın ol bitanem. Söyleyen kişi tanışıp , görüşmemizden bahsetmişti. Eminim beni tanımıyordur. " dedim

Biraz olsun durulmuştu. Ama sessizliği devam ediyordu.

-" -"Annen sana kızmadı değil mi.? " dedi.

-" Hayır aşkım, anlayışla karşıladı"

-" Çok iyi haber hemen bu yaza düğün yapıyoruz o zaman " dedi.

Öfkesi ve şaşkınlığı bir anda heyecana dönüşmüştü.

Elini nereye koyacağını şaşırmış, yüzünü kaşıyordu.

-" Hemen iş araştırmaya başlıyorum " diye mırıldandı.

Gülümseyerek ;

-" Daha okulun bile bitmedi " dedim.

Ellerimi tutup ;

-" Olsun, hem çalışıp, hem okurum . Yuva kurmak kolay değil " dedi.

Çok mutluydum.

Bir anda aklıma annemin çantasından çıkarttığım vesikalık fotoğraflar geldi.

Cüzdanımı çıkartıp. Vesikalık resmimi ona gösterdim..

Bıyık altıntan gülüyordu o çirkin halime.

-" Nereden çıktı bu fotoğraf şimdi.? " dedi.

-" Annemin çantasında ailemizin tüm bireylerinin vesikalık fotoğrafı var . Önceden onlarda gelenek gibi bir şeymiş. Bende senden vesikalık fotoğrafını istiyorum. Saklayacağım." dedim.

Tebessüm ile cebinden cüzdanını çıkarttı.

-" Al bakalım koleksiyonunun ilk fotoğrafı benden " dedi.

-" Koleksiyon değil aşkım sadece senin fotoğrafını saklayacağım " dedim utanarak.

Garson geldi ve ;

-" Ne alırsınız.?" diye sordu.

Ferdi Garsonun kulağına eğilip fısıldayarak birşeyler söyledi.

Ne olduğunu anlamamıştım.

Garson ;

-" Tabi hemen getiriyorum efendim " dedi ve yanımızdan ayrıldı.

-" Ne oluyor aşkım .? Tanıyor musun garsonu .? diye sordum.

-" Beklemeyi öğrenmelisin aşkım " dedi. Hala gülümsüyordu.

Ferdi' nin vesikalık fotoğrafını inceledim. Yeni bir fotoğraf olduğu için şuanki halinden pek farkı yoktu. Fotoğrafı cüzdanıma sakladım.

O esnada sabah cüzdanıma koyduğum kağıt parçası yere düştü.

Ferdi merakla ;

-" Ne yazıyor kağıtta.? " diye sordu.

Kağıdı yerden alıp avucumun içine koydum. Ve avucumu sımsıkı kapattım.. Bu hareketim karşısında daha da çok merak etmişti kağıtta yazanları.

Bir anda kafede müzik çalmaya başladı.

Ve garson elinde pasta ile yanımıza geldi.

Üzerinde Ferdi ve Zühre yazıyordu.

Ve müzik devam ediyordu.;

" Beni eller gibi görme Sen benimsin , ben seninim...."

Herşey özel olarak hazırlanmıştı. Kendimi çok özel hissediyordum. Annemin de bu anları uzaktan seyrettiğini umuyordum. Benim mutlu olmam onu da mutlu ediyordu çünkü.

Avucumda sımsıkı tuttuğum kağıdı Ferdi' ye verdim.

Ferdi kağıdı açtı.

Sevgimizin büyüklüğü tabir edilemeyecek derecede büyüktü.

Ellerimi sıkıca tutup ;

-" Seni çok seviyorum güzel kadın " dedi.

-" Bende seni seviyorum güzel kalpli adam " dedim.

Ellerimiz birbirine kenetlenmiş, gözlerimizi birbirimizden alamıyorduk.

Kaşları, gözleri, kirpikleri adeta özenle yaratılmıştı. Bakmalara doyamıyordum.

Pastama bakarak ;

-" Çok güzel görünüyor , eminim tadı da öyledir " dedim ve pastayı yemeye başladık.

Ferdi pasta sevmediğini ve yemek istemediğini söyledi.

Ama ben hepsini bitiremezdim. Onun yememesine kızarak pastanın kremasından bir parmak alarak Ferdi' nin burnuna sürdüm.

Gülüşüp , eğleniyorduk.

Bir anda Ferdi ;

-" Üniversite hayallerinden nasıl bir anda vazgeçtin " diye sordu.

Mutluluktan asıl meseleyi konuşmayı unutmuştum.

Tekrar elinden tutup;

-" Küçük bir problemimiz var ama beraber herşeyin üstesinden geleceğiz" dedim.

Endişeyle elini çenesine götürdü ve ;

-" Nasıl bir problem senin gelecek hayallerini elinden alabilir ki .? " diye sordu.

Ona açık olmalıydım. O bana öyleydi çünkü.

Derin bir nefes alıp ;

-" Bak aşkım , benim bayılmama sebep olan beynimdeki tümörmüş, ama korkulacak bir durum yok ilaç tedavisiyle iyileşeceğim. Ailem de bu yüzden Üniversite hayallerime ara vermemi istedi " dedim.

Eliyle iki gözünü kapatıp ;

-" Ne kadar süren bir tedavi bu.?"

-" Zaman gösterecek aşkım. Ama eminim ki Benim hastalığımı ilaçlar değil , senin aşkın iyileştirecek." dedim..

Ellerimi sıkıca tutup;

-" Her durumda , her şartta yanında olacağım " dedi.

Buna adım kadar emindim. Gerçek aşkım karşımda duruyordu.