Bölüm 26

2087 Words

Keyifli okumalar. Sefalet, yoksulluk... Bir annenin göğsündeki yumruda saklıydı yokluk. Evladına veremediği güzel bir elbisede, oynatamadığı bebekte. Bir babanın kışa olan nefretine bulanmıştı. Bazen yakamadığı soba; ısıtamadığı ailesi olur, bazen soğuktan çatlamış elleri... Bir çocuğun çıplak ayaklarında saklıydı. Avrupanın çıplak ayaklı çocuklarında. Brujuvası keyif içinde partilerden davetlere koşarken, incecik bezden elbisesiyle titreyen yavrularında. Türkiyede ise yoksulluk yok demekti. Huzur yok, sıcak yok, yemek yok, başını örtecek bir çatı yok. Ben insanları asla yargılamam yaşam biçimleriyle. Kimisi yokluktan bedenini satar, kimisi ruhunu, kimisi ise fikirlerini. Hangisi daha acıdır? İnsan hangisini satınca daha çok kirlenir? Etini satmak o eti, ruhunu satmak ruhunu çürütür b

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD