Gözlerimi Yiğit’in varlığına açmak ne güzel bir şeydi… Ne huzurlu bir duyguydu bu. Hâlâ uyuyordu. Usulca, büyük bir dikkatle ellerimi yanaklarında gezdirdim. Parmak uçlarımın dokunuşuyla nefesimi tutar gibi oldum; uyanır mıydı acaba? Ama uyanırsa uyansın artık… Sevgilim değil miydi? Dokunmak yasak mıydı ki? Usulca sakallarını okşarken göz kapakları titredi, sonra ağır ağır aralandı. “Günaydın hayatım…” O anda kalbim hızla çarpmaya başladı. Yanaklarımın ateş gibi kızardığını hissettim. Ayy… Her söylediğinde ben böyle heyecanlanacak mıyım ya? Yine başladı kalbim… diye içimden geçirdim. “Günaydın.” “İyi uyudun mu?” diye sordu uykulu gözleriyle. “Evet, uyudum… Yanımda uyuduğun için teşekkür ederim Yiğit.” Ellerini yüzüme koyarak, gözlerimin içine bakarak cevap verdi: “Her zaman. Bu ben

