GECENİN KARANLIĞI

VENÜS ÜN DOĞUŞU

Hafta sonunu sürekli kabus görerek bitirmiştim. Ne zaman başımı yastığa koysam benzer rüyalar görüyordum. Herkül ün geceyi öldürmesi, bir sürü kurt ve birsürü insanın ölüm sahneleri, kafamın içinde dönüp duruyordu. Pazartesi günü geldiğinde iş yerine gidip patronuma imzalanan evrakları verdiğimde yüzünde oluşan o gevşek ifadeden nefret ettim. Resmen beni bir imza için satmıştı şerefsiz herif. Günün geri kalanı oldukça sakindi. Akşam üzeri telefonuma düşen bildirimle kafam yine allak bullak olmuştu.

"merhaba hırçın güzel senden özür dilemek istiyorum. Bana son bir şans versen ve bu gün benimle nemessis te takılsan?"

Mesaja dakikalardır bakıyordum ama hala karar verememiştim onun yanımda elimde olmayan şeyler hissediyordum. O olmadığında onu düşündüğümde ürpertiyşe karışık bir korku hüküm sürüyord. Onun yanında tam tersi onunla deli gibi sevilmek onun altında inlemek istiyordum. Daha önce hiç bu kadar çok seks düşünen biri olmamıştım, ta ki o hayatıma girene kadar. Mesaja cevap verdim.

"Kararsızım Jenny ile görüşmem gerekiyor bu akşam ona ulaşırsam birlikte gelebiliriz tek olmak istemiyorum"

"Ah haberin yok sanırım jenny ile Just bir süreliğine burada olmayacaklar."

Ne demek burada olmayacaklar daha dün konuştuk bana bundan hiç bahsetmemişti ne diyordu bu adam böyle benim bilmediğim neler dönüyordu. Jeny dün akşam tuhaf konuşup davranıyordu zaten. İçimde yükselen panik ve öfkeyi bastırmaya çalıştım bu adam hayatımıza girdiğinden beri hayatımdaki herşey garipleşmeye başlamıştı. Rüyalarım bile

" Bu ne demek oluyor? dün akşam konuştuk bana Bir yere gideceğinden bahsetmedi"

" Bilmiyorum sanırım romantik ve yenileyici bir tatil yapıyorlar endişelenecek bir şey olduğunu sanmıyorum."

Hala içim rahat değildi ama merak ediyordum arkadaşım iyi miydi neler dönüyordu.

" Umarım arkadaşım iyidir yoksa Just ı kimse elimden alamaz. "

"Evet tamam almasın kimse sen benim önerime ne diyorsun geliyor musun bu akşam?"

"Tamam geliyorum ama bana orda ilk karşılaştığımızda gibi davranırsan birdaha asla görüşmeyiz haberin olsun"

"Tamam söz veriyorum bu gece sana asla o şekilde dokunmayacağım emin olabilirsin"

......

HERKÜL

Sonunda onun tekrar nemessis e gelmesi için ikna etmiştim. Onu ilk gördüğümde ona olan o çekimin nedenini daha sonra anlamıştım. O yıllardır beklediğim kişiydi. Sonunda tüm planlarım artık işleyecekti. Bu gece onu buraya getirip gerekeni yapacaktım. Daha birkaç gün olmasına rağmen onu şimdiden etkim altına almam gerekiyordu ve ne kadar çok benle kalırsa o kadar iyiydi. O yanımdayken yaydığım o kokuya asla dayanamayacak ve en sonunda kendini benim altımda bulacak onun tadına baktıktan sonra önümde kimse duramayacak. O zamanlar ne kadar da gençtim. Herşey sahip olacağıma ant içmiştim. Bir gün herşey yanlızca benim olacaktı üç diyarı da ben yönetecektim.

…...…..….........

14 Aralık 1465 15 yüzyıl İtalya eski adıyla (Bruttium)

SANDRO BOTTİCELLİ

Ellerimin üşümesin aldırış etmeden spariş ettiğim yeni boyaları almaya gidiyordum yeni bir resim üzerine düşünmek her zaman beni heycanlandırır ama bu sefer her zamankinden daha heyecan vericiydi.

Bu tablo için onu kullanacaktım günlerdir peşinde koştuğum o kadını Simonnetta Vespucci onun için aylardır peşinde koşuyordu. Resimlerinde modellik yapması için her şeyi teklif etmişt. Ama Simonnetta dışarı çıkmayı sevmediği için her zaman red ediyordu. En sonunda ona onun evinde çizim yapmayı önerdiğinde Simonnetta kabul etmişti. Amore diyerek boyaları alacağı dükkanın önüne gelmişti.

-Hey antonio siparişlerim geldi mi?

- Sandro dostum elbette geldi hatta sana en son fırçalardan da birkaç tane getirdim bunlar özel fırçalar dostum o kadar ince tüyleri var ki bir kadının kıymetlisindeki tüy tanelerini bile resmedebilirsin.

- antonio her zamanki gibisin bırak bu sözleri bir kadını çıplak gördüğün sonsefer neresiydi. Aklına gelen tek şey çıplak kadınlar dostum. Kendine bir kadın bulup rahatlamalısın.

- aslında bir kadın var ve tüm aklımı başımdan alıyor ama asla sahip olamayacağım biri ama o güzel tatlı tenine bir dokunabilseydim.

- antonio dostum gidip sevdiğin kadınla konuşman gerekiyor yada onu altına alıp erkeğin gücünü göstermen. Bana da acil gerekli eşyaları vermen gerekiyor çünkü yetişmem gereken bir yer var.

- Hepsi burada dostum sonra görüşürüz

Antonio dan aldığı malzemeyle simonetta nın evine doğru yola çıktığında onun için çizeceği resme karar vermişti. Ona portovenere kasabasının venüs olduğunu söyleyeceği bir tablo çizecekti. Dünyaca ünlü olacak o tablo "Venüsün doğuşu" bu gün çizilmeye başlayacaktı ve sandro botticelli nin hayatı tamamen değişecekti.

Sandro kapının önünde yakasını düzeltti ve derin bir nefes aldı kapıyı çalıp beklemeye başladığında çok geçmeden kapı açıldı. İçeriden çıkan kadın o dönemin kıyafetleri içinde bile o döneme ait değilmiş gibi duruyordu parlak kızıl turuncu arası saçları yarım bir topuz ile toplanmıştı. İnce kaşları ve küçük ama şekilli dudakları vardı onu ve güzelliğini süzerken kendini kaybeden sandro simonetta nın sesi ile kendine geldi.

- içeri gel sandro seni bekliyordum.

- Ah tabi hemen geliyorum.

İçeri geçtiklerinde hala sandro onun yanında olduğuna inanamıyordu. Simonetta ona dönüp

- Nasıl bir resim çizmek istiyorsun sandro?

- Aklımda olan bir eser var simonetta ama kabul eder misin bilmiyorum.

- Denemelisin.

- Güzel tenini resmetmek istiyorum simonetta. O yumuşak göğüslerini seni yani buranın gerçek Venüsün nü çizmek istiyorum Venüsün doğuşu gibi senin güzelliğinde ancak denizden gelecek kadar olağanüstü.

Simonetta kıkırdadı oğlanın ona söylediği sözler onun hoşuna gitmişti

- Senin karşında olmak hemde o şekilde, bu biraz tuhaf değil mi sandro.

- Seni temin ederim ki bu son zamanlarda oldukça sık yapılmaya başlandı artık kadınların iç güzelliğini gösteren bir sürü ressam var.

- Bu resmi kilise görürse başımız belaya girer afaroz edilmek istemiyorum sandro.

- Mi amore sana asla birşey olmasına izin vermeyeceğim bu resim bize ait olacak senin güzelliğini yanlızca ben görmek istiyorum.

Simonetta hala kararsız olsa da adama olan arzusuna yenik düşüp kabul etmişti. Nerede duracağına karar verildikten sonra simonetta yavaş yavaş soyunmaya başladı. Sandro her dakika kalbinim duravağından endişelenerek onu izledi. Bu kadını bu halde görmek onun gibi sağlıklı bir adam için akıl karı değildi önünde beliren erkekliği simonettanın gözüne takılmıştı. Onun da kendisine baktığını fark eden sandro uyanmıştı.

- üzgünüm mi amore bunu istemezdim ama seni bu halde gördüğümde bu dayanılmaz bir işkenceye dönüşmek üzere.

Simonetta ona adım adım yaklaşıp elini erkekliğine attığımda nefesi kesilecek gibi olmuştu.

- Ne yapıyorsun simonetta durman gerekiyor aksi takdirde ben durmayacağım.

-Durmanı istemiyorum sandro senin olmak istiyorum.

Bu sözler simonetta nın ağzından döküldüğü zaman sandronun dudaklarına dudakları değmişti. Sandronun aylardır ona karşı biriktirdiği tutku adeta önü alınmaz bir nehir gibi akmaya başlamıştı. Kadınındudaklarına sanki son öpüşüymüş gibi sömürdüğü sırada avucuna sığan memelerini sıkarak onu zevkten inlettiğinde kendine hakim olacak sınırı çoktan aşmıştı. Simonetta sandronun pantolonunu ve gömleğini soyarak onu da kendi gibi çıplak yaptığı anda kadını kucağına alıp yatağın üzerine kadar dudaklarından nefes almak için bile uzaklaşmadan taşıdı. Dudaklarından ayrıldıktan sonra memelerine sayısız öpücük kondurup emmeye başladığında simonetta artık inliyordu Ah sandro lütfen hemen içime gir. Sandro bu anı daha önce defalarca kez düşünerek birçok faişe ile birlikte olmuştu ama asla şu kısa öpüşme ve göğüsleri emme kadar zevk alamamıştım şuan adeta bulutların üstümdeydi

Erkekliğini girişe yaslayıp içine girmeden üstünden gelgit yapmaya başladığında simonettanın gözleri koyulaşmıştı ve çığlık atarcasına gir artık lanet herif beni kıvrandırmayı bırak dediğinde sandro kendini onun içine sertçe iterken buldu bunu istemiyordu ama olmuştu ne önemi vardı onun içindeydi onu saran sıcaklık erkekliğini patlatacak sanmıştı hızla gel git yapıyor ayrı zamanda göğüsleri emiyor ve ısırıyordu. Simonetta zevkten kendinden geçmiş gibiydi birden sandro onun göğüslerini emerken boynunda keskin bir sızı hissetti.