Yanağıma kayan sıcak göz yaşını yavaşça silerken bakışlarımı karanlık gökyüzüne dikmiştim.Tıpkı içim gibi kapkaranlıktı. Kocam denilen adamın beni soktuğu durum ve pozisyona ağlıyordum. Eve gelir gelmez kendimi odaya kapatmış ve camın önünde ki koltuğa oturmuştum.Saatlerdir aynı pozisyonda oturduğum için ağrıyan bedenimi umursamadım. Kalbim çok daha fazla acıyordu çünkü. İnanamıyordum. Duyduğum ağır ithamlar halâ kulağımda çınlarken ben bunların gerçek olduğuna inanamıyordum. Zihnim saatler önce ki anı tekrar hatırlattı bana... *** -Dört Saat Önce- "Aşığın mıydı o senin!Senin geldiğini duyar duymaz gelmiş konağa!...Söylesene lan!" Bedenim yaşadığım anın şaşkınlığı işe titrerken kulaklarıma dolan şeylerle büyük bir şok dalgası daha çarptı bana. Sinirden kuduran Boran'ın, bana sı

