Denizin tuzlu kokusunu güneşin altında ciğerlerine çekerken sertliği sıcaklık yüzünden kırılan rüzgar kederli yüzüne ve ince vücuduna inatla çarpıyordu. Yeşil gözleri gittikçe küçülen İstanbul un siluetinde gezindi, tanıdık gelen parçalar vardı. Geçmişin kayıp parçalarıyla bütünleştiği vakit ortaya çıkan resimle Meva sarsıldı. Kollarını ince vücuduna doladı. Çok değil bir kaç ay önce bir gece vakti ölüme götürülmüştü aynı yatla. Yine o devasa siyahın asaletine bürünen yatta bilinmezliğe doğru yol alıyorlardı. Geçmişte, korkudan titreyen Meva nın can korkusu vardı ama şimdi aklında tek bir cümle yankılanıp duruyor acıyordu kendine. "Meva yı değil Kerimoğlu nu alacağım!" Karamanlı, Meva yı yarım bırakmayı amaçlamıştı ve de başarıyordu. Ölümü tek kelimelik hükümleriyle hayatına sokacak

