Onu ilk gördüğü günden bugüne akan suyun yönü değişmiş kurak bir vadiyi anımsatan kalbinin sınırına dayanmıştı. İnceden inceden sızan damlaların soğuk odalarında buza dönüşüp canını yakmasıyla keskin nefesini bıraktı genç adam. Kalbi dayanmıştı yıllarca her türlü kötülüğün gerçek yüzüne ama o güzel yüzde gördüğü hesaplaşmak için can atan çizgiler, uzaklaştığı an aklına takılıyor yaşadığı sıcak anların üzerine yağıyordu. Saplanmış en derinine sinmişti çizgileri. Kerimoğlu eski benliğine kavuşuyordu. Unutmuş olduğu ve bir zamanlar hayretle karşıladığı zekası bulduğu küçük parçaları birleştirmiş gerçeklere adım adım yaklaştırıyordu kendisini. Sırt sırta verdiği silah arkadaşlarını görmüş binbir düşünceyle hesaplandığı adımlarının nasıl attığını çözmeye başlamıştı. Bütün yaşananlara rağm

