Adamların diğerleri tarafından ite kaka götürülmesinin ardından yerine başkalarının geçtiğini gören Meliha, dudaklarını aralamış, ağzından nefes almaya çalışıyordu. Kafes berbat kokuyordu. Kartal, götürülen adamlarla gittikten sonra etrafındaki adamlar da kendi yerlerine geçmiş, işlerine bakmaya başlamıştı. Meliha adamlara birkaç kez seslenip yine şansını denemiş, diğerlerinden ders çıkartmış olan adamlardan birinin bile dikkatini çekememişti. Güneş tepesine doğru döndükçe kafesin içindeki koku da giderek artıyordu. Terden ve kirden mahvolmuş olan elbisesi üzerine yapışmıştı. Ellerini tutan demirlerin ağırlığı yüzünden önüne bırakmak zorunda kalmıştı. Çırpınmak ya da bağırmaktan bir şey elde edemediği için susmuş, kafesin demirlerinin zemindeki gölgesine donuk bir şekilde bakarak düşün

