Alin, Reyhane eve gelinceye kadar acıyla kıvranıp durmuş, bir süre sonra Serdar’a bile laf yetiştiremez hale gelmişti. Serdar işi gücü bırakmış, kıza ağrı kesici vermeye çalışırken “İnatlaşma artık, iç şunu kızım! Doktor gelince kadar ağrıdan ölüp gideceksin…” dedi. Alin, “Öleyim, sana ne!” derken kesin kesik nefeslenip yüzünü kırlente gömdü. Serdar, “En manyak, en inatçı velet sensin, anladık… Aferin, başardın! Daha fazla uzatmana gerek yok işte! İç şunu, ne yapılacaksa yapalım bir an önce. Ben de sana bakıcılık yapmaya bayılmıyorum!” dedi. Bağırmıyordu. Yorgun bir şekilde konuşuyordu. Yatağın yanına çökmüş, sabırla hapı uzatıyordu. Alin, “Lan kafanıza göre bayıltıyorsunuz da ağrıdan geberirken neden bayılmıyorsunuz!” diye çıkışınca iç geçirdi. “Beynin kanıyorsa uyuttuğumda ölür g

