Yemekler Türk’tü, kadın İranlı… Evindeki gibi olmayacağı kesindi… İçerideki koku diğer yerlerde olduğu gibi baskın değildi. Ya içini bulandıran kokuya alışmıştı ya da burası diğer bulundukları yerlere göre daha ferahtı, emin olamıyordu. Kartal, “Yoktur yoktur,” deyip kendi siparişini verdi. Kıza yemiyorsun diyordu ama onun kadar bile yememişti günlerdir. Keyfi yerine gelince yemediğini fark etmişti. Yemekler masaya dizilirken Meliha, bir kendi önüne konulan sarmadan çatalladı. Ucundan ısırdı. İçinde sadece pirinç ve baharat olduğunu fark ederek zoraki bir şekilde çiğnedi. Kalanı tabağa bıraktı. Sonra bir de Kartal’ın önüne dizilen tabaklara göz gezdirdi. Çatalını onun önündeki etli yemeğe sormadan daldırdı. Bir parça çiğneyip hafifçe başını salladı. Yemek cidden iyiydi. Ne olduğu ha

