LİLİ Akis’in dudaklarında hissettiğim sıcaklık, bedenimde bir yıldırım etkisi yaratmıştı. Her şey o kadar yoğundu ki, sanki dünya etrafımızda eriyip yok oluyordu. Bu duygunun mühürlenmeden mi, yoksa gerçek bir bağdan mı kaynaklandığını bilemiyordum. Ama o an için önemli olan bu değildi. Öpücüğüme tutkuyla karşılık verdi. Parmakları saçlarıma dolandı, beni kendine daha da yaklaştırdı. İçimdeki tüm karmaşayı, tüm çatışmayı unutmamı istiyormuş gibiydi. Ne kadar delirsem de, tüm bedenim ateşiyle alev alsa da aklım fazla doluydu. Hiçbir şeyi unutamıyordum. Levent’i, büyüyü, ve hepsinin arasında sıkışıp kalmış kalbimi… Bir an durup nefes almak için geri çekildim. Akis’in gözleri karanlık bir fırtına gibiydi ve beni içine çekmeye hazırdı. “Bu karmaşanın içinden nasıl çıkacağımızı bilmiyorum

