Bir İyilik =Bir Aşk

2.Bölüm

Deniz elindeki kutuları otelin mutfağına bıraktı. Bu arada aşçılara selam vermeyi de ihmal etmedi. Burada çalışmak için babasını zar zor ikna etmişti. Hatta Fehmi Bey konuşmaya gelmişti.Deniz, Fehmi Beyin neden kendisi için bu kadar uğraştığını anlayamamıştı.Ama bir süre sonra babası ikna oldu ve Deniz otelde çalışmaya başladı.

Ve o konuşmadan sonra altı yıldır bu otelde çalışıyordu. İlk geldiğinde ne yapacağını bile bilmiyordu. Oysa ki şuan otelin yönetici asistanıydı. Ondan önceki asistan belgelerde sahtecilik yaparak otelden para sızdırdığı için işten çıkarıldı. Fehmi Beyin avukatı Latif Bey, Deniz'e ilk aylarda yardımcı oldu ama Deniz işleri çabuk kavradı. Hem büro yönetimi ve yönetici asistanlığı okuyor hemde otelde çalışıyordu. Okulu bitirdikten sonra da otelde çalışmaya devam etti. Otelde çalışan herkes Deniz'i seviyordu,biri hariç. Fehmi Beyin oğlu Şevket.Deniz otele geldiğinden beri Fehmi Beyin gözünde oğlu Şevket iyice düştü. Şevket'te bu durumu Deniz'e bağlıyordu. 

Şevket Alaca nasıl olsa babadan zenginim diye geçinen,işten anlamayan,sürekli bir bahane bulup işten kaytaran ama her işe de burnunu sokan birisidir.Bundan altı yıl önce babasının ölmesini istediğini, catering şirketinin ve otelin başına geçmek istediğini yakın arkadaşına söyledi. Tabi bunları söylerken babasının kendisini dinlediğini bilmiyordu.Babası da bu lafları duyduktan sonra hava almak için dışarı dalgınlıktan cüzdanını yere düşürdü ve bu şekilde Deniz'le tanıştı. Aslında Deniz Kara'nın hayatına girmesini tek sebebi kendisiydi ama bunu bilmiyordu.Fehmi Alaca, Deniz'in oğluna iyi geleceğini hatta belki aşık bile olacağını düşündü ama işler istediği gibi gitmedi.Şevket Deniz'i kıskanmaya, çekememeye başladı.

Kolileri mutfağa taşıma işi bitmişti.İşi bitince de resepsiyona,ikizlerin yanına gitti. Resepsiyonda ikiz kızların olması fikri Deniz'den çıkmıştı. İlginç ve ilgi görür demişti ve öylede oldu.

'' Selam kızlar nasılsınız, nasıl gidiyor?'' diye sordu Deniz.

'' İyiyiz Deniz Hanım. Her şey yolunda. Siz nasılsınız?'' Kızlar oldukça güler yüzlüydü.

'' İyiyim işte daha ölmedim hala yaşıyorum.'' deyince Deniz, hep beraber gülmeye başladılar. Kızlar gülmeye daldığından Şevket'in geldiğini görmediler.  Şevket'te kızların güldüğünü görünce işlerini yapmıyorlar diye sinirlenip yanlarına gitti.

'' Gülmekten daha önemli işleriniz var sizin. Müşteriler rahatsız oluyor.''  Kendini bilmiş bir şekilde omuzlarını kaldırarak konuşmuştu.

'' Müşterilerin memnuniyetini sizden önce ben düşünüyorum. Ayrıca insanlar, güler yüzlü insanların yanında kendilerini daha rahat ve kendilerine yakın hissederler. Bu da müşteri sayımızı arttırır.'' dedi Deniz. Şevket  onun bu tavırlarından hiç hoşlanmıyordu. Kendisiyle bu şekilde konuşan bir tek Deniz vardı. 

'' Patronun oğluyla konuştuğunu unutma Deniz.'' Şevket sert ve yüksek sesle konuştu.

'' Oğlu olduğunuz yeni mi aklınıza geldi? Babanızla doktora gittiğimde, doktorun ilaçlarının dozunu artırdığında neredeydiniz oğlu olarak?'' Deniz, Fehmi Beyin böyle bir oğlu olmasını kaldıramıyordu. 

Fehmi Beyin kalp rahatsızlığı birazda oğlu Şevket'in hal ve tavırları yüzündendi. Şevket babasının hastalığını bile doğru düzgün bilmiyordu. Oğlunun göstermediği ilgiyi, şevkati, sevgiyi Deniz gösteriyordu Fehmi Beye.

Şevket, Deniz'in kendisiyle herkesin içinde bu şekilde konuşmasından nefret ediyordu.  Onu birkaç kere kovmaya yeltendi ama babası buna engel oldu. Babasının bu kıza neden bu kadar sevgi gösterdiğini anlayamıyordu.  Daha da uzatmak istemedi Deniz. '' Babanız odasında'' diye geçiştirdi. Şevket'te hiçbir şey demeden asansöre bindi ve yukarı çıktı.Deniz de kızlara kolay gelsin dedi ve yanlarından ayrılıp bahçeye çıktı.