Alev Alev (+18)🔥

455 Words
Bölüm:5 Alev Alev -Vivienne- Kasıklarıma bastırdığı sertleşmiş aleti tüm bedenimi uyandırırken parmaklarımı transa geçmiş gibi geniş ve güçlü sırtında gezdirmeye başladım. Bu koca oğlanı daha önce tenime hiç bu kadar yakın hissetmemiştim, bu his en basit tabirle: Farklıydı. Diğer bedenlerden, diğer kokulardan, diğer yüzlerden... Boynumu kavrayan parmaklar beni gerçekliğe tekrar döndürdü. -Benimle oynayacaksan küçük prenses... Fabrizio'nun etrafında hare hare yayılan güçlü maskülen enerji, kırılan cam misali bir anda milyon parçaya bölündü; bu hitaptan nefret ediyordum ve böylece etkisinden çıkarak kendime geldim. Onun alışık olduğu şımarıklığımdan ödün vermeden emrettim. -Pis ellerini benden uzaklaştıracaksın! Bir anlığına bocaladığını fark ettim, sadece tek bir an için kaşları hayretle yukarı kalkarken şaşkınlığını belirten ince bir çizgi belirdi alnında... Ardından az önceki ifadesinden eser kalmadan kendini toparladı ve en karşı konulmaz çarpık gülüşüyle adeta cehennemden gelen bir davet gibi dudaklarını kulaklarıma dayadı. Dudaklarının sıcaklığını kulak mememde hissediyordum, bu sanki yeterince dayanılmaz değilmiş gibi dişlerini kulağımın iç kısmına naif denebilecek bir yumuşaklıkla geçirdi. Beklenmedik atik hareketleri bir o kadar sert olmakla beraber canımı yakmıyordu ama bana ne oluyordu da sanki binlerce parçaya ayrılıyordum. Dudaklarımdan istemsiz çıkan inlemeyi durduramadım: -Fabrizio!.. Bu onu tutan zincirlerinden kurtardı ve kendini bana iyice bastırarak sertliğini dayanılmaz bir arzunun alev alev yanan ateşiyle istememe neden oldu. İsteklerimi benden önce tahmin etmesine alışkındım ama daha önce hiç... Hiç bu şekilde tatmin olmamıştım. Fermuarını çözüp aletini kıçımı rahatça avuçlayacak kadar açtığı elbisemin altında onun sertliğine kavuşmayı açlıkla bekleyen amcığıma sokarken yüzünde tek bir mimik dahi yoktu. Güçlü bir inleyişle içime girişine cevap verdim ama artık kasıklarımı ona bastıracak gücüm dahi kalmamıştı,bacaklarımın bağı çözüldü ve önünde diz çöktüm. Beni tekrar kaldırarak ilk pozisyonuma getirdi, içime durmadan sertçe giriyordu. Her girişinde sarsılarak titredim, güçlü omuzlarına sarılmaya yeltendim ama bileklerimi kavradığı gibi başımın üzerinde birleştirdi. İstifini bozmadan beni kaldığı yerden düzmeye devam etti. Kalçam her aletini içime soktuğunda daha da açılıyordu. Bu ona bir fikir vermiş gibi kalçamı kavrayarak sıktı ve sert bir şaplak attıktan sonra beni domaltarak döndürdü. Başımı yere bastırırken amcığım aletini az önce içine aldığı anların hazzıyla alev almış yanıyordu, parmaklarımı amcığıma götürmek istedim ama bileğimi sertçe tuttu ve arkamda sabitlediği an kıçıma sert aletini tek seferde sokuverdi. Acıyla inledim, kalçam kupkuruydu ama durmuyordu... Az önceki düzüşünü aratacak kadar sertlikle yarrağını içime iyice soktu ve tekrar tekrar içime sokup çıkarmaya devam etti. Acı çığlıklarım yavaşça zevke dönmeye başladı, hazla adını inledim. -Fabriiizzio!.. Adındaki z harflerini tıslar gibi bir inlemeyle söylemiştim, sesim bana yabancı gelecek kadar tizleşmişti ama... Duramıyordum çünkü durmuyordu, beni öyle sert beceriyordu ve bunu öyle ustalıkla yapıyordu ki daha fazlası için yanıp tutuşmadan edemiyordum. Halbuki kıçım alev almış gibi yanıyor ve acıyla zonkluyordu ama benim dudaklarımdan dökülen tek söz: -Bu kadarcık mı Fabrizio? Beni daha sert becerebilirsin. oldu. Çok geçmeden bu sözleri etmekte hata ettiğimi fark edecektim...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD