Bölüm 3: Oyunlar Başlasın

1173 Words
Analise’in Gözünden Kapımda bir tıkırtı duyuldu; açtığımda Gwen ve Emily’yi ayakta beklerken buldum. İkisi de Roger’a haddini bildirmeye hazır gibiydi. “Tamam, Gwen dedi ki o adi Roger Sasha ile evlenmiş. Ne düşünüyordu acaba?” diye sordu Emily, bilgisayar masamın altına gece çantasını bırakırken. “Hepinize aynı anda anlatırım,” diye zor da olsa cevap verdim. Ağladığım belliydi; gözlerim kızarmıştı ve yüzümde silmeye çalıştığım yaşlar vardı. “Hepsi mi?” diye sordu Gwen. Cevap veremeden önce kapıda bir başka tıkırtı daha oldu. Göz ucuyla delikten baktım ve annemi gördüm. Babam onu muhtemelen yolda indirmişti. “Hey, Anne,” diye açıverdim kapıyı. İçeri girmesine izin vermeden önce beni sıkıca kucakladı. Onun sarılmasına izin verdim; kokusunu içime çektim ve güçlü bir kadından geldiğimi hatırladım. Bu gece onlara ihtiyacım vardı. Yarın planımı ince şekilde ayarlayıp yapacağım. Onların burada olması ihtiyacım olan şeydi. Seth’e söylememiş olmaktan biraz suçlu hissettim, ama söyleseydim Roger’ı bulup döverdi; bundan emindim. Şu anda onların ne yaptığımı öğrenmelerine izin veremezdim. Tekrar bir tıkırtı daha oldu; kapıyı açtığımda babamı gördüm. Kurye tam çıkıyordu. Pizza hızlı geldi; keşke bir pizza daha sipariş etseydim diye geçirdim içimden ama iştahım kalmamıştı. Çok öfkeliydim, istesem de fazla yiyemezdim. Baba kapıyı kapatır kapatmaz sordu: “Peki, o küçük bok ne yaptı? Senin için asla yeterli olmamıştı, Ana. Seni umursadığını biliyorum ama insanları daha iyi okumayı öğrenmelisin. Onu ilk gördüğümde yeteneksiz olduğunu anlamıştım. Senin küçük parmağında onun tüm bedeninden daha çok yetenek var. Onun sana ihtiyacı vardı, senin ona değil. Eğer ona yardım etmeseydin şirketi listeye girmezdi. Umarım talimatlarımı uygulamışsındır. Zaten zamanını çok harcadı. Ne yapmamı istersin?” Onu sarıldım. Beni ne kadar fazla desteklediğini hissetmek göğsümdeki ağırlığı azalttı. Onlara karşı bir hayal kırıklığı hissetmiştim. Yirmi yedi yaşındayım. İkisi de torun istiyordu ve hepimiz Seth’in henüz yerleşmeye hazır olmadığını biliyorduk. Bu konuda Holden gibiydi: Kim isterse onunla yatmaya hazır. Ağlamamayı başardığım için mutluydum. “Sana Holden’ın gönderdiği bir şey göstereceğim. Hepinizi hızla bilgilendirmek daha kolay olur,” dedim. Ailemi oturtup kanepe arkasına geçerek Emily ve Gwen’in arasına geldim. Bu sefer videoyu izlemek daha kolay olur diye ummuştum ama öyle olmayacağını hissediyordum. Daha önce birkaç kez durdurmak zorunda kaldığım videoyu bu sefer daha az duraklatarak soğukkanlı izledim; sanırım kendimi güçlendirmeye çalışıyordum. Bittiğinde babam hemen videoyu baştan açtı. Öfkenin dalgalar halinde aktığını hissettim. O da, annem de çok öfkeliydi. İkinci kez bittiğinde odada bir sessizlik oldu. “O herif. Senin yeteneğini ve paranı kullanıp işini büyüttü. Şimdi dönüp hepsini senden almaya mı çalışıyor?” Gwen’in sinirli sesi her kelimesiyle daha da yükseldi. “Buna izin veremezsin, Ana. Bir planın olduğunu söyle, lütfen. Yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım,” dedi Emily. “Bir planım var ve pazartesi uygulamaya koyacağım. Gwen tasarımlarımı benim adıma ve şirket adına tescil ettirecek; Fashion Forward’da kullanacağız. Roger’ın şirketinin halka açılmış olması iyi oldu, hisselerimi satmayı kolaylaştıracak. Şirket şu an iyi performans gösteriyor, ama ben gidince böyle olmayacak. Roger Sasha’yı balayına Paris’e götürüyor; ben de gelecek cuma istifamı vereceğim. Şirkete çok fazla süre vermem gerekmiyor. Roger çok çabuk dönmesin. Benim şirketim iyi gidiyor. Daha o sorunu fark etmeden önce Roger’ın şirketindeki hisselerimi satacağım. Merak etme baba; senin ve annemin dediğini yaptım. Uyardığınız için minnettarım; uyarmaz olsaydınız çok şey kaybederdim,” diye yanıtladım. “O kalpsiz herif, balayına seni götürecekti,” diye iğneli cevap verdi Gwen. Gwen benim can yoldaşımdı. Hep arkamda oldu ve hayatımı emanet edebileceğim kişidir. Her ne olursa olsun benim çıkarımı düşünürdü. Bu süre boyunca şirketimi dürüstçe yönetti. Babam üniversite bitene kadar gözetti; Gwen hazır olana kadar adamı görevde tuttu. Gwen’i dinlemeliydim; Roger’ı ilk gördüğü andan beri güvenmemişti. Ben sadece onun yakışıklılığına kör olmuştum. O, yirmi sekiz yaşında ailenin en büyüğüydü. Tanıştığımızda son yılıydı. Keskin hatları, sarı saçları ve mavi gözleriyle beni çarpmıştı. Gruplarda hep büyük hissetmişimdir; ama Roger bana beni gören, kabul eden biriymiş gibi davranmıştı. Büyüsünü sergiledi ve ben ona kapıldım. Hep gururla beni gösterecek birini istedim; başta öyleydi. Şimdi her şeyi net görüyordum. Onun bana ihtiyacı vardı. Öğretmenim mezuniyet senemde yetenekli bir tasarımcı olduğumu Roger’a söylemişti; böylece radarına girmiştim. Roger beni aktif olarak kovaladı, beni sevdiği için değil. Benden hoşlandığımı bildi ve bunu bana karşı kullandı. Yakışıklıydı ama videoyu son izlediğimde kusurlarını da görebiliyordum: zayıf çenesi, ince dudakları, yüzüme yalan söyleyip doğru gibi yaptırma yeteneği. Zeki bir insanım; ne yaptığını görmeliydim. Ama beni beğenen birinin beni beğenmesine o kadar sevinmiştim ki gerçeğe kör olmuştum. Sonuna kadar beni seven ve hayatım boyunca ilgilenecek birini bulduğumu sanmıştım. İki yıl önce, yirmi beşime geldiğimde uzaklaşmaya başladığında bile bahanesini buldum. Arkadaşları bana saygı duymadı ve o onları susturmadı. Beni uzaklaştırmalarına izin verdi; onlarla takılmayı sevmezdim. Onlar da en az onun kadar iğrendiler. Kendi tasarımlarımı korudum. Hepsinin adımda bir telifi vardı. Tasarımlarımın Cook Custom Jewelry tarafından kullanılmasına izin vermiştim. Ama şimdi fikrimi değiştirdim. Onların kullanmasına artık izin vermeyeceğim; en iyilerini kendi şirketimde kullanacağım. Sasha tasarım departmanını o kadar istiyorsa, ona veririm ne çıkarırlarsa kullansınlar. Her zaman tasarım ekibimin getirdiklerini biraz düzeltirdim; onlara geliştirme önerileri verirdim. Bu bitti. Bundan sonra sadece şirketimi büyütmeye odaklanacaktım. “Cook Custom Jewelry’yi gömeceğim. Roger’ın babası Scott son zamanlarda şirkete ortak olmakla ilgileniyormuş; brokerıma onu hedef almasını söyleyeceğim. Scott o ‘altın tavuğu’ kapmak için çok istekli olacaktır,” diye gülerek söyledim. “Üzgünüm tatlım. Biz de Roger’ı hiç sevmedik ama Holden ile ayarlanan evliliğe devam edebilirsin. Belli ki seni önemsiyor yoksa seni uyarmak için videoyu göndermezdi,” dedi annem. “Hayır,” diye kestim. Sakinleşmeye kendimi zorladım. Ona daha nazikçe, “Üzgünüm Anne, kalbim kırıldı. Holden ile birlikte olmak istemiyorum. Aileler arasındaki anlaşmayı zorla yerine getirmesini istemem. Holden’la aramız artık yürümez. Onu hayatımdan çıkarmamın bir sebebi vardı. Bana saygısı yok; bunu bildiğim için onunla asla evlenemem. Onu zorlamaya gerek yok. Onun duygularını zaten biliyorum,” dedim. Her iki ebeveynimin alnındaki kaş çatmalarını gördüm. Bu onlar için yeni bir haberdi. Kimseye olanları anlatmamıştım ve şu anda detaya girmek istemiyordum. Holden’ı bir zamanlar çok sevmiştim; ona hayrandım. Ayıp etmiş olabilirim, üzgün olduğum için fazla konuşmuş olabilirim ama sözlerimi geri alamazdım. Holden kararını vermişti ve ben saygı gösterecektim. Ailemi yaşadıklarından korumak yeterli olmalıydı. Aksi takdirde ailelerimiz birbirine düşerdi. O zaman Sean’ın en iyi arkadaşı olmaktan çıkardı. Ailelerimiz hayatım boyunca birbirine yakın oldu. Yıllar içinde onların yemek davetlerine katılmak için bahaneler uydurdum. Holden ayrıldıktan sonra işler kolaylaşmıştı. O gitmişken tekrar gelmeye başladım; eğer şehre geldiğini biliyorsam katılmazdım. Ailem ve Seth şüpheleniyordu ama ben hep meşgul gibi davranıp mazeret uydurdum. Gerçekten çok meşguldüm: iki şirketi yönetiyordum, Roger ne yaptığını bilmiyordu. İkimiz de işletme mezunu olsak da o neredeyse tamamen bilgisizdi. Ayrıca son sekiz ayda düğün hazırlıklarını onun yardımını almadan yürütüyordum. Onlar bahanelerimi tartışmadı ama hoşlarına gitmedi. Sanırım eğer konuya fazla takılsalardı iş yüzlerine çarpabilirdi. Ben akıllı olduğumu sanıyordum; içten içe alay ediyordum. Roger konusunda hiçbir fikrim yoktu. Holden’i değiştirmeye bu kadar odaklanmış mıydım ki hayatımın geri kalanını artık kırıntılarla geçirmeyi kabul ettim? Hayır. Artık kendim için yaşayacağım. “Annen ve ben sana yardım edeceğiz, Ana. Kimse sana zarar verip bedelini ödemeden bırakmayacağım,” dedi babam. Holden’ı da kastettiğini biliyorum ama o anda minnet içindeydim. Her zaman ailemin sevgisine ve desteğine güvenebilirim. Biliyorum ki buna yalnız başıma yetemeyeceğim, bu yüzden yardımları için memnunum. Gerçek kimliğimi herkese göstereceğim zaman geldi. Oyunlar başlasın.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD