Kulaklarım, kör karanlığımın içinde sancı ile kıvranıyor oluşumu bölmek istercesine uzaktan gelen sese yoğunlaştı. Ne bir sesi ne de bir kimseyi işitmek istiyordum. Az önce karanlık yoğun bir denizde boğuluyor ve o umursamazlıkla kendimi biraz olsun kaybediyordum. Orada acılar,yarınlara saklanan bölük pörçük hayaller ve bastırılmış duygular yoktu. Mesken edindiği dünya karanlığın ve sonsuzluğun bir adım ileride olduğunu vaat ediyordu. En çok istediğim. Bilincim bana inat kulaklarıma kademe kademe dolmayı başaran sese yoğunlaştı ve ben kirpiklerimi kırpıştırarak gözlerimi açmaya çalıştım. Karanlık yine çevremi sarmış dünyevi bir havayla boğuyordu. Canım inanılmaz derecede acıyor ve her bir soluğumla nefes almaya lanet ediyordum. Bu sefer işittiğim ses sinirlerimi bozunca olduğum yerden

