Banyoya girdiğimiz gibi kollarımı göğsümde bağladım ve Kaya'ya burnumdan soluyarak baktım. Aşırı derecede sinirliydim. Gösterme biçimimde bir donukluk vardı belki ama içim kaynıyordu. Nasıl sinirli olmazdım ki? Adamın masada onca insanın içinde o şekilde dokunuyor oluşu bütün sinir sistemimi alt üst etmişti. Olduğum yerde öfkeden patlamak üzereyken Kaya'nın rahat bir tavırla kravatını aynanın karşısında düzeltiyor oluşu bardağı taşıran son damla oldu. İş kolik, kibirli ve her şeye rağmen yakışıklı görünen kocama bakıp konuştum. "Kural ihlali yaptınız! Bizim belirlediğimiz imzalandığımız şartlar vardı!" dedim kızgın çıkan sesimle. Kaya eliyle saçlarını da düzeltip büyük aynadaki aksimden gri gözlerimi buldu. "Hayır kural ihlali yapmadım." dedi tek kaşını bilmiş bir tavırla kaldırarak.

