Bir haftayı korku, endişe, kafa karışıklığıyla geçirmişti. Her akşam kursa gittiğinde kadınlar kendi hallerinde vakit geçirirken Nur Melek kimsenin olmadığı bir sınıfta Furkan ile oturup sohbet ediyor, eski günlerdeki gibi gülüp eğleniyordu. Furkan kaçalım diye zorlamıyordu ama yine de laf arasında sürekli dile getiriyordu. Onunla olduğu kısa zamanda bir anlığına olsun nerede olduğunu unutuyordu ve mutlu oluyordu ama buna uzun süre devam edemeyeceğinin de farkındaydı. Han’ın yüzüne baktığı her an vicdan azabından nefes alamıyordu. Yaptığının yanlış olduğunu bilse de engel olamıyordu ve kendi zayıflığından nefret etmişti. Odasında Ali ile oynarken kocası içeri girdi. “Erken geldin.” dedi genç kız. Bu saatte tarlalardan dönmezdi. “Akşam yemeğine davetliyiz hazırlan yavaştan yola çıkal

