İki genç de üç gün süren düğünün verdiği yorgunlukla bütün gece derin bir uykuya dalmışlardı. Sabah kapıya vurulduğunda ilk uyanan Han oldu onu Nur Melek takip etti. Yatakta doğrulan genç kız, “Erken uyanmak evinizdeki bir adet mi?” diye sordu. Han yattığı yastığı ve örtüyü hızlıca dolaba tepti. “Görürsün birazdan adeti.” Kapıya yaklaşıp hafifçe araladı. Halasıyla teyzesi bekliyordu. “Sorun yok gidebilirsiniz.” dedi. “Öyle lafla sözle olmaz oğlum.” dedi teyzesi. Genç adam derin bir nefes çekti. “Teyze sözüme itimadınız yok mu? Sorun olsa niye saklayayım önce ben temizlerim namusumu.” Nur Melek konuşulanları anlamaya çalışırken yengesinin sesini duydu. “Töreyi biliyorsun uğraştırma bizi işte! Anladık oğlum utanıyorsunuzda ikimizden başka gören olmayacak.” Han iç çekip kapıyı kap

