Alparslan hastaneden çıkmıştı. Sabah erken saatlerde taburcu olmuştu ve şimdi de trafiğe kalmadan dedesinin evine ulaşmaya çalışıyordu. Arabada Esra, Seyran ve Çağrı da vardı. Özel araç normal seyrinde ilerlerken Alparslan da aramalara geri dönüyordu. Camiadan bir sürü kişi geçmiş olsuna aramıştı. Başta Raşit’in babası Cemal Kantarcı olmak üzere bir sürü yabancı ve Türk iş adamı ya da mafya. Devlet yetkililerinden dahi arayanlar olmuştu ve Alparslan olayın böyle dallanıp budaklanmasından memnundu.
Dedesi tabi ki kabul etmeyecekti Raşit’in yaptığını karşılıksız bırakmayı ama Alparslan kan dökülmesine müsaade etmeyecekti. Arayan Amir’in aramasına geri döndüğü sırada Çağrı da uyanmıştı ve biberona koyulmuş anne sütünü içmesi için Seyran yardım ediyordu.
“Alo Amir. Merhaba dostum beni aramı
