Hafifçe titreşen yatağım ve steril hastane odasının o özgü hava kokusu içerisinde, derin bir uykuya dalmıştım. Ancak, uyku ve uyanıklık arasında bir yerdeyken, yanımda duyduğum konuşma sesleriyle hareketlilik hissettim. Batuhan'ın ses tonunu tanımam zor olmadı ama tam olarak kiminle konuştuğunu anlamam biraz zaman aldı. Gözlerim henüz tam olarak açılmamışken, beyin dalgalarım uyanıklığa doğru hızla kayıyordu.
Sesler netleştikçe anladım ki Volkan'la konuşuyordu. Fakat ne hakkında konuşuyorlardı? Odada bir sessizlikten sonra bir hareket, belki bir kâğıt sarma sesi, belki de bir paketin açılma sesi duydum.
“Yemesene oğlum, kıza aldım onu ben.”
“Bir dilim alacağım sadece.”
Neyi alıyordu anlayamıyordum.
“Alma, hepsini o yiyecek görmüyor musun küçücük kalmış.”
“Lan oğlum böreği mi saklıyor
