Sapanca'nın eşsiz güzelliği karşısında bisikletlerimizi sürüyorduk. İlkbaharın taze nefesini yüzümüzde hissetmek, kışın soğuk ve gri günlerinden sonra bize inanılmaz bir coşku veriyordu. Duru abla Asya’yı Volkan’a emanet etmiş, biz de özgürlüğün tadını çıkarıyorduk. Üçümüz de ince giysilerimizle, gölün maviliğine karşı pedal çeviriyorduk. Erkekler bizimle gelmemiş olmalarına sitem ediyor olabilirler ama bu durum benim için önemsizdi. Buraya kız kıza tatil yapmaya gelmiştik; onların sürekli peşimizde dolaşmalarını istemiyordum. Evli olmamız, her an birlikte olmamız gerektiği anlamına gelmiyordu. Bazen, sadece biraz nefes almaya, kendi başımıza zaman geçirmeye ihtiyacımız vardı. Göl kenarındaki yolu takip ederken, Sevilay'ın neşesi yüzünden okunuyordu. Ayaklarını pedallardan sıyırıp hava a

