BÖLÜM 26: KÜLLERİN ARASINDA Zaman, o salonda donmuştu. Halının desenlerine bakakaldım, her bir ilmek, hayatımın bir yalanını, bir ihanetini temsil ediyor gibiydi. Boşanma kağıtları, avuçlarımda tuttuğum buz gibi bir gerçeklikle, ıslak gözyaşlarımla eriyordu. "Boşanma Davası" yazısı, gözlerimin önünde dans ediyor, beynime kazınıyordu. Bu bir rüya olmalıydı. Berbat, sonu olmayan bir kabus. Ama halının liflerinin sert dokusu, gözyaşlarımın ıslaklığı, ciğerlerime çektiğim acı dolu her nefes, hepsi fazlasıyla gerçekti. Kerem yatak odasına gitmiş, kapıyı çekmişti. O kapı, artık aşılması imkansız bir sınırdı. Aramızdaki mesafe sadece birkaç metreydi, ama onun yokluğu, evin her köşesini dondurucu bir boşlukla doldurmuştu. Kalkmaya çalıştım, bacaklarım tutmuyordu. Vücudum, ihanetin ağırlığıyla ye

