BÖLÜM 8: KARANLIKTAKİ İTTİFAK Arabanın içinde, Alp'in lüks sitesinden uzaklaşırken, direksiyona sımsıkı yapışmış ellerim hâlâ titriyordu. Göğsümde çarpan kalbim, kaburgalarıma zarar verecekmiş gibi güçlü atıyordu. Geri dönüp bakmaya cesaret edemedim. Beynim, az önce yaşadığım olayları işlemekte zorlanıyordu: İğne, Alp'in paniği, silah, pasaport... Ve şimdi, yanımda, bir silah ve bir adamın kimliğini çalmıştım. Eve vardığımda, her şey normalmiş gibi davranmak en zoruydu. Kerem, "Anne, iyi misin? Çok solgunsun," dedi. Ona güçlü görünmeye çalışıp, "Sadece biraz yoruldum canım," diyebildim. Yemeği hazırlayıp, onunla vakit geçirdim, ödevlerine baktım. Her an kapının çalınacağından, polislerin veya Alp'in adamlarının içeri dalacağından emindim. Ama hiçbir şey olmadı. Kerem uyuduğunda, nihayet

