tanıtıcı bölüm ......

683 Words
Sahile geleli yarım saat olmuş ama hâlâ gelen giden olmamıştı. Şeyma'nın her tebessüm etmesine acaba arkamdan biri mi geliyor diye düşünüyordum... Beni abisiyle görüştüreceğine o kadar inanmıştım ki, her an her şey olabilir diye sağa sola bakınıyordum... Annemin sorar sormaz "red" cevabını vereceğim birini görsem ne olacaktı ki? Tanışmaya Şeyma'nın kurs hayatı ile başlamıştık. "Biliyor musun biz Hatice ve Hülya ile kurs arkadaşıyız." "Aaa, onların arkadaş olduğunu biliyordum ama seni söylemediler." "Hiiii, hainler... Sorarım ben onlara." "Benim yüzümden aranı bozma lütfen. Söylediğime pişman olurum yoksa." "Latife yapıyorum canım, olur mu öyle şey... Hülya ile Hatice aynı grupta olduğu için daha yakınlar. Yoksa üçümüz de çok yakın arkadaşız... Biz, onlar ayrılana kadar birlikte gelip giderdik. Bir hafta Yunus abi bir hafta benim abim bir hafta Hülya'nın babası götürürdü..." "Yusuf?" "Yusuf abide müsait oldukça götürdü ama biz daha çok Yunus abi götürsün isterdik." "Nedeeenn?" "İlk zamanlar yanlışlıkla yapıyor zannediyorduk ama sonradan anladık ki bilerek yapıyormuş. 'Ben yolu karıştırıyorum erken çıkalım' derdi, hep bi yerde 'tüh bu sefer de çıkışı kaçırdım, bir şeyler yiyelim giriş saatine yetiştireyim. Ben aslında bulurum ama bunlar hep açlıktan... Açlıktan.' derdi. Bizi, ya yemeğe ya tatlıcıya yada sahilde gezmeye götürürdü... Yunus abi önümüzde telefonla konuşurken biz üç kız arkada bir saat dolaşır giriş saatinin son on dakikasında kursta olurduk... Sonra Hülya'nın babası hasta oldu, kemoterapi falan görüyordu... Onun yerine yine bazen bizimkiler bazen Hatice'nin abileri götürdü..." "Onlar kurstan neden çıktı." "Arapçaları bitti... Ben hafızlık yapmak istediğim için devam ettim." "Hülya ile Yunus abi nasıl evlendi. Siz talebeyken onun için yolu karıştırmıyordur inşaallah." "Yok yookk sadece moral içindi... Onların hikayesi bi tuhaf başladı... Üzücü... Hülya'nın babası vefat etti, bi abisi var Almanya da, bir ablası da burada evli... Abisi demiş ki 'anne aklım orada kalıyor al Hülya'yı buraya gel.' Kız hem baba acısı çekti hemde son senesinde kurstan ayrılma noktasına geldi... O hafta bizi Yunus abi götürüyordu, Hülya yol boyunca ağlayınca kenara çekip, 'Ne oluyor?' diye sorunca Hülya, 'Bu hafta son, kurstan çıkıyorum.' dedi. Pasaport işlemlerini yapacaklarmış falan... Yunus abi de biraz durdu. Hiç unutmuyorum nerdeyse ağlayacak gibi bir sesle, 'Onca kişinin emekleri ne olacak, Babanın emekleri... Annenin emekleri, hocalarının, senin emeklerin... ya benim emeklerim ne olacak?' dedi... "Ayyy!.. çok üzüldüm gerçekten çok kötü." "Evet hepimiz ağlıyorduk... Yunus abi, 'Bu hafta dur, çıkma... Ben bir şekilde bir şeyler ayarlamaya çalışayım. Olmazsa diğer hafta çık, benim haftamda çıkma dayanamam...' dedi... O akşam bizden sonra Selma teyzeyle konuşmuş. Kendi dairemin eksiklerini yapsam Yusuf'la ben orada kalsam, kızlar da çıkıp bizde kalsa nasıl olur' demiş... Selma teyze kabul etmemiş. 'Uygun olmaz' demiş... Yunus abide ne uygun olur diye sorunca Selma teyze, 'Çok iyilik yapmak istiyorsan nikah kıyalım, dediğini o zaman yap.' demiş... O hafta sonu sıra benim abimdeydi ama ikisi birlikte geldi. Biz arkada üç kız bir birimize bakıp durduk... Normalde Yunus abinin kaybolduk diye bizi götürdüğü yere bu sefer abim bilerek götürdü... Hatice laf atıyor ben bir şey söylüyorum falan, masada sadece Yunus abiyle Hülya konuşmuyordu. Sonunda abim öksürerek konuya girdi. Bana bakıp Hülya'yla konuştu sanki. Kendi talebelik zamanından girdi çektiklerini anlattı. 'Bazen insan bir yerlere gelmek için kendinden, sevdiklerinden, isteklerinden ödün vermeli.' dedi... O hafta Selma teyze Hülya'nın annesiyle konuşmuş, 'son kararı o versin' demişler. Abim sözünü bitirdikten sonra Yunus abi öksürüp konuşmaya başladı. 'Ben bu hafta çok düşündüm, sordum soruşturdum... Ailem ile ortak karar verip annenle de konuştuk... Ben dahil hiç kimse son bir yıl için o kadar emeğini çöpe atmanı istemiyor. Sende kabul edersen seninle evlenmek istiyorum.' dedi... İnanır mısın biz hepimiz şok olmuşken Hülya bekliyor gibi gayet rahat, 'Vereceğin ödünler arasında karşılığı olan duyguların var mı?' diye sordu. Yunus abi hiç düşünmeden, 'Kurs öğrencilerinin servisini çekip ameleliğini yapmaktan fırsatım olmadı... Peki ya senin?" deyince, Hülya da, 'Servis şoförlerimiz ve kahyalarımız yüzünden ben de fırsat bulamadım.' dedi... Abim döndü, Yunus abinin omuzuna dokunup, 'Hayırlı mübarek olsun.' deyip tebrik etti. Kısa bir dua yaptıktan sonra eve geldik... O hafta nikah kıyıldı ama Hülya bazen ayda bir eve geliyordu." "Nedeenn?" "Anlaşmalı evlendikleri için." "Ama çocuk?!" "Çocuk iki yıl sonra oldu canım... Hülya kurs bitene kadar Yunus abiyle aynı evde kalmadı. Yunus abi dediğini yapmış alt katta Yusuf abiyle kalıyordu." "Sonra nasıl oldular?" ......
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD