YAĞIZ'DAN Asya'yı kaybetme düşüncesi bitirmişti beni. Hayatıma hiç korkmadığım kadar korkuyordum. Görememiştim bile yüzünü. Öylece bindirmişlerdi ambulansa ve gitmişlerdi. Babam arabayı yavaş sürüyordu. Bunu bilerek yapıyordu farkındaydım ama sanırım ben de onu o halde görmeye hazır değildim. Gözlerimden akıyordu yaşlar bir bir ve ben başımı cama yaslayıp bom boş izliyordum sokakları. Dudaklarım kıpır kıpır, dilimde sessiz bir dua. 'Ne olur bir şey olmasın ona.' Hastaneye geldiğimizde ablamlar camlı bir odanın önündelerdi. Babam ablama dönüp sordu. "Durumu nasıl?" Doğru nasıldı durumu? İyi miydi, iyileşecek miydi? "İyileşecek merak etmeyin. Yarına kadar uyutacaklar ama yarın ilacı kesince uyanacakmış." Duyduklarım biraz da olsa rahatlamamı sağlamıştı. Ama tam olarak o iyileşmeden rah

