Bu Defa Kaçamazsın...

1290 Words
Şimal Bahtsız bedevi hikayesini bilirsiniz hepiniz değil mi, hah işte o bedevi gelse beni görse büyüksün abla deyip çekilir ortadan. Böylesi talihsizlik mi yoksa kader mi artık bilmiyorum. Dizdar'dan korkarken İtalyan herife yakalanmam.. Salak kafam ne diye Türkçe konuşuyorsun her şeyden öte niye konuşuyorsun adam sesimden tanıdı beni! Dans ederken o gece elli kere böyle bir ses tonunu dinlemek büyük şans deyip durdu.. Allah kahretsin ama ya.. Yine de açıkçası beni tanımasına rağmen bir hamle yapmayınca biraz rahatlamıştım ama sonrası pek de istediğim gibi olmadı. Misafirler gidene kadar çıkmayın dedi Dan Bey. Biz de çalışıyorduk ama sonra panikle George geldi içeri. "Hemen benimle gel" Ne olduğunu anlamadım ama takip ettim onu, depoya girdik. "George ne oluyor." Hızlı hızlı bir şeyler söylemeye başladı ama Türkçesi zaten çok kötü bir de hızlı olunca çorba oldu. "George lütfen tane tane söyle, anlamıyorum" dedim ama gözlerindeki panik beni de korkuttu. Gözlerini kapatıp açtı sonra daha sakin konuşmaya başladı. "Şily bak o mutfağa gelen adamın niyeti pek iyi değil" "Nasıl, bir şey mi duydun?" "Dan'le konuşurken duydum adam bu gecenin bitiminde alacakmış seni Dan'e yüklü miktar para teklif etti." Duyduklarımla yığılacak gibi oldum, bu ne biçim bir takıntı, dünyada bir kız ben mi kaldım artık çıldırmak üzereyim.. "Dan Bey kabul etmez ki" Gözlerini devirdi bana. "Kusura bakma da aptal Şily adam o parayı bana teklif etse ben bile satardım seni!" Duvara yaslandım başımı ellerimin arasına aldım, ne bitmez çilem varmış Allah'ım. Hepi topu paramı biriktirip defolup gidecektim buradan kendi ülkeme. "George ne yapacağım ben" "Buradaki kapıdan çık, malların geldiği yerden hızla koş ara sokaklarda kaybettir izini, saklan belki bilmiyorum Şily, bir şekilde kurtar işte kendini." "Ta tamam" dedim sadece korkudan ruhumu teslim etmeme az kaldı. "Telefonunu kullanabilir miyim?" "Al" Hemen Meryem ablayı aradım. "Efendim tatlım" "Meryem abla Moretti buldu beni" diyorum hıçkırıklarımın arasından. "Nasıl bulur Şimal nasıl, tamam bak korkma hemen Dan'e git. O sana yardım eder." "Ablaa para almış Moretti'den, satmış beni dan" "Neeee? Vay piç kurusu orospu çocuğu. Tamam, çıkabilecek durumda mısın oradan" "Evet" "Tamam canım, çık bizim eve gelen yolu değil bir aşağı yolu takip et sana göstermiştim hatırlıyor musun" "Hatırlıyorum" "Tamam o yoldan ilerle, birlikte gittiğimiz gece kulübüne gir ve kaybol içeride" "Tamam abla" "Korkma ben de oraya geçiyorum şimdi." "Tamam abla" Telefonu kapattıktan sonra George'a teşekkür edip çıktım hemen oradan. Dışarısı zifiri karanlık, korkuyorum ama başka çarem yok. Etrafıma baktım hızla sakin görünüyordu. Yolların da sakin olduğunu anlayınca koşmaya başladım ama beni almayı düşünen onu düşünmez mi, ben koşmaya başlayınca arkamdan siyah bir araba da gelmeye başladı. Araba o kadar yakın ki bırak ara sokağa kadar gitmeyi 100 metre bile koşabilecek durumda değildim. Duramam.. Yine de var gücümle koşmaya devam ettim sadece ağlıyorum gücüm daha fazlasına yetmiyor çünkü. Ne kadar gidebildim bilmiyorum ama araba pat diye önüme kırdı... 🥀 Kor Şerefini siktiklerime bak bir de ne var ne yok basıyorlar kızın arkasından. Sanki kızın ayaklarında füze takılı. Piç herifler. Bu kız Şimal değilse bile başı belada belli ki, elimizden gelen ne varsa yapacağız artık.. "Sür Şevki sür aslanım, bu heriflerin kıza ulaşmasını engellemen lazım" "Emret abi" Bu çocuk beni bazen korkutuyor.. Ağzımdan çıkacak emiri sorgulatıyor bana çünkü ne dersem anında yapıyor.. Neyse benim daha laf ağzımdan çıkar çıkmaz Şevki Allah ne verdiyse hesabı ne var ne yok bastı ama yolda bir şekiller yapıyor hayatta kalabilmeniz için bir yerlerden tutunmak yetmez 3 gulhu 1 elhamdan başlayıp ayetel kürsiden çıkmak lazım. Biraz daha gidince ani bir frenle durdu ki baktım kızın yanındayız. Ani frenle kız da birden durdu birden diğer araca baktım hemen gerimizde. Araçtan inmedim camı açtım sadece. "Binmek için ne bekliyorsun?" Yavaşça kafasını çevirince beni gördü, bu kız bana resmi gösterilen kıza çok benziyor ama o gece birlikte olduğum kızla alakası yok.. Beni görünce kocaman oldu gözleri o an anladım bu o... "Be ben gelmem" "Arkadakilerle mi gitmeyi tercih edersin" Kafasını çevirmeden göz ucuyla baktı arkaya adamlar araçtan inmiş bizim arabaya doğru geliyor. Bir onlara baktı bir bana baktı tekrar.. Bu arada adamlar kızın dibine kadar geldi birisi İngilizce konuşmaya başladı. "Anlamıyorum" dedi Şimal İngilizce, ben çevirdim. "Diyor ki Bay Moretti sizi ağırlamaktan şeref duyacaklarını ilettiler" "Hayır gelmeyeceğim" dedi İngilizce olarak. "Zor kullanmak durumunda kalmayalım Şimal Hanım" dedi. Tabi anlamadı yine bana baktı, ben çevirdim. Kısa bir tereddüt yaşadı ama iki kötü arasından nispeten iyi olarak beni gördü sanırım. "Ben gelmem" deyip benim arabaya binmeye çalışınca herifin biri kolundan tuttu o an işte benim Şevki'yi tutmak mümkün olmaz... "Şevki!" dedim sadece. Araban inip kızın elini tutan adamın kolunu kırdı aynı saniyelerde diğerine bir tekme savurdu.. Of of... Seyirlik manzara, Şimal çoktan arka koltuğa oturdu bu arada tabi.. Sadece ağlıyor.. İçinde bulunduğu hali anlıyorum tabi bana güvenmemesini de ama bitti artık. Tamam güvendesin, rahatla. Şevki adamların canına okuyunca şoför koltuğuna geçti. "Nereye süreyim abi" "Lan Şevki adamsın adam" "Abimsin" "Bacım al su iç" deyip Şimal'e bir su uzattı. "Teşekkür ederim" dedi bizim kız ama hala ağlıyor neyse anam kadına bir götüreyim belki o sakinleştirebilir. "Otele sür" "Hayır hayır lütfen, ben istemiyorum. Beni Meryem ablaya bırakın" "Korkma sana bir şey yapmayacağım Şimal" Bir anda şokla baktı bana. "Sen benim adımı nerden biliyorsun" "Hele bir gidelim her şeyi konuşacağız tamam mı merak etme seni çok güvenilir birinin yanına götürüyorum" deyip Şevki'ye döndüm. "Sür Şevki sür aslanım, anama gidelim" "Emrin olur abim" Şimal daha fazla itiraz etmedi, belki güvendi belki de artık kabullendi bilmiyorum ama konuşmadı bir daha. Biz bir 10 dakika sonra Zeydoğlu oteline geldik. Hemen annemi aradım. "Anam müsait misin?" "Müsaitim Kenan" "Tamam senin odana geliyorum" "Gel bakalım" Onunla konuştuktan sonra Şimal'e de yol gösterdim ama o kadar ürküyor ki kendime küfrettim gidene kadar, nasıl fark edemedim bu kızın çaresizliğini nasıl.. Ondan birkaç adım uzakta yürüdüm, korkmasın diye. Asansöre binip annemin olduğu kata çıktık, kapısını çaldım ama Şimal hala ağlıyor. "Ağlama artık yemin ederim bir şey yapmayacağım" Yüzüme bakmıyor bile. Annem şükür ki açtı kapıyı, Şimal'i görür görmez çığlık attı adeta. "Allah'ım şükürler olsun şükürler olsun" Onun çığlığıyla Şimal'de baktı kafasını kaldırıp ama annemi gördüğü andaki o yüz ifadesi var ya.. Dayanamadım 2 damla aktı gözlerimden.. Sanki kendi annesine kavuşmuş gibi sanki aradığı can suyuna ulaşmış gibi.. "Gülce Hanım siz misiniz gerçekten" "Ah benim minik kuzum, benim Şimalcim benim. Çok özür dilerim söz vermeme rağmen yanında olamadım." O kadar çok ağlamaya başladı ki Şimal neredeyse bayıldı bayılacaktı, annem içeri aldı hemen onu bende girdim arkalarından. Şimal'i oturttu koltuğa hızlıca bir su verdi. Hıçkırıklarının arasından konuşmaya başladı Şimal. "Gülce hanım kaçırdı beni o herif. Çok ağladım çok yalvardım bırakmadı. Elinden kaçmayı başarınca da defalarca aradım hem sizi hem hukuk bürosunu ama cevap alamadım. Sandım ki benimle görüşmek istemiyorsunuz" Annem tekrar sıkıca sarıldı ama o da ağlıyor.. "Özür dilerim bitanem gerçekten çok özür dilerim çalışanlara talimat vermemiştim onlar da arayanın kim olduğunu bilmediğinden bana bağlamamışlar ama yemin ederim ilk günden bu yana ulaşmaya çalışıyorum sana. O herif sana bir şey yaptı mı yani fiziksel zarar verdi mi?" O an bana baktı Şimal ama gözlerindeki hayal kırıklığı sinemi deldi geçti sanki.. Şimdi o değil oğlun yaptı dese annem vallahi billahi evire çevire döver beni.. "Dövdü sadece, çok dövdü onunla evlenmem için, kabul etmeyince de striptiz yapmaya başladım mekanında" O dövdü deyince ne kadar tepe tüyüm varsa attı, kulaklarımdan bile ateş çıkıyor şimdi.. o dakikaya kadar sesim çıkmamıştı ama o an kızın yanına gittim. "Dövdü derken, ne demek lan dövmek" "Ha Şimalcim Kenan Kurt benim oğlum seni bulmak için ilk günden bu yana o uğraşıyor." Annemi dinledi belli belirsiz kafasını salladı sonra bana baktı ama yer yarılsa da içine girsem dedim ettiği laflardan sonra.. "Dövdü Kenan Kurt Bey, kemerle, zincirle, tekmeyle bayıltana kadar dövdü ama en nihayetince zorda kaldım, nasılsa kurtulamam diye tecavüz de edebilirdi ya da birlikte olmayı da teklif edebilirdi bana yardımcı olmak karşılığında değil mi. Bilemedim ki hangisi daha kötü..."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD