Alimin yüzüne bakmaya korkuyordum. Peri ile karşılıklı oturduğumuz için bildirim çubuğundan mesajın içeriğini anlamış olmalıydı. Onun da rengi atmıştı. Hasan
“ Abi ne okuyorsun kızın mesajını, ya özel bir şeyse” dedi. Benim mesajımı okumasına hesap soracak halim bile yoktu. Hüseyin
“Hakikaten abi o ne öyle kıskanç sevgililer gibi “ sözleri Masada buz etkisi yaptı. Alim işi şakaya vurmaya çalıştı
“ Bu aksam bu güzel bayanın kavalyesi ilan ettim kendimi, yoksa buradan sağ çıkamayacağız, tadını çıkar prenses benim kadar yakışıklısına bir daha denk düşemezsin” deyip yanağımdan makas aldı. Durumu normalleştireyim derken insanlara daha fazla malzeme veriyordu.
Fotoğraf Mercana nasıl ulaştı, ulaşana kadar kimler gördü, burada bizi tanıyan daha kaç kişi var onu da bilmiyordum tek bildiğim
