Kaçamak

1001 Words

Kalabalık ama soğuk bir masaydı bizimkisi. Annem Belgin Hanım porselen tabakları yerleştirirken ince ince söyleniyordu: “Salata biraz az olmuş. Şef değiştirmemiz gerek belki…” Avam, kardeşim, telefonu masanın altına gizlemiş bir şeyler yazıyor, gülümsüyordu. Ama ben yalnızca babama odaklanmıştım. Ferhat Yaman. Sert yüz hatlarının ardında bir kurumsal imparatorluk, bir o kadar da soğuk hesaplar saklıydı. Ve o cümle geldi. “Adar.” “Efendim baba.” “Ece’yle ilişkinizi resmiyete dökmenin zamanı geldi artık.” Çatalı elimde sıktım. Avam başını kaldırdı. Annem soluklandı. Ve ben, ilk kez masaya karşı dimdik durdum. “Baba… ben Ece’yle hiçbir zaman öyle bir ilişki yaşamadım.” Ferhat Bey’in kaşı kalktı. “Beni aptal mı sanıyorsun?” “Hayır. Ama sizin sandığınız gibi değil. Ece benim geçmişi

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD